|

Yeşilçam'ın aksiyon ve fantazi ustasından dev 'Fetih dizisi' projesi

'Öyle Bir Düş ki...' adını taşıyan 13 bölümlük bu dizi film projesiyle 'İstanbul'un Fethi'ni öncesi ve sonrasıyla yüksek bütçeli bir tarihsel dramaya dönüştürmeye hazırlanan yapımcı-yönetmen Kunt Tulgar, hikâyenin bütün önemli karakterlerini ise Yeşilçam'ın emektar oyuncularına paylaştırarak benzersiz bir vefâ gösterisine imza atmış. Tulgar senaryodaki en stratejik rollerden biri için de İngiliz müzisyen Yusuf İslam'a teklif götürdüğünü açıklarken, 1970'li yıllarda Hıristiyanlık'tan İslâm'a dönüş yapan saygın besteci ve yorumcuya teklif edilen bu rolün 'Akşemseddin Hoca' olduğu öğrenildi.

Yeni Şafak Sinema Servisi
00:00 - 1/01/2012 Pazar
Güncelleme: 00:02 - 1/01/2012 Pazar
Yeni Şafak
Yeşilçam'ın aksiyon ve fantazi ustasından dev 'Fet
Yeşilçam'ın aksiyon ve fantazi ustasından dev 'Fet
Türk sinemasının halen hayattaki en kıdemli yapımcıları arasında yer alan, aynı zamanda
1970
'lerin başlarından
2000
'lere kadarki
30
yıl boyunca hem yapımcılığını üstlendiği, hem oyuncu kadrosunda görev aldığı, hem de bizzat yönettiği popüler aksiyon filmleriyle bir kuşağın gönlünde taht kuran büyük usta
Kunt Tulgar
, geçtiğimiz günlerde
“Meslek hayatımın en görkemli çalışması olacak”
dediği büyük çaplı bir projenin teklif dosyasını
TRT Genel Müdürlüğü
'ne sundu.

YUSUF İSLAM'A 'AKŞEMSEDDİN' TEKLİFİ

“Öyle Bir Düş ki…”
adını taşıyan
13 bölümlük
bu dizi film projesiyle
“İstanbul'un Fethi”
ni öncesi ve sonrasıyla yüksek bütçeli bir tarihsel dramaya dönüştürmeye hazırlanan
Tulgar
, hikâyenin bütün önemli karakterlerini ise
Yeşilçam
'ın emektar oyuncularına paylaştırarak benzersiz bir vefâ gösterisine imza attı. Ünlü yapımcı, senaryodaki en stratejik rollerden biri için de İngiliz müzisyen
Yusuf İslam
'a teklif götürdüğünü açıklarken,
1970
'li yıllarda
Hıristiyanlık
'tan
İslâm
'a dönüş yapan saygın besteci ve yorumcuya teklif edilen bu rolün
“Akşemseddin Hoca”
olduğu öğrenildi.
Hikâyesi,
Fatih Sultan Mehmet Han
'ın
30 Mart 1432
'de
Edirne
'deki doğumuyla başlayacak olan dizi, Avrupa uygarlığına kalıcı etkiler yapan bu büyük hükümdarın çocukluğu ve gençliğinin izini tarihsel gerçeklerden hiç kopmaksızın adım adım sürerek en sonunda
İstanbul'un fethine
kadar ulaşacak; zengin bir kadro ve göz kamaştırıcı özel efektlerle bezenmiş fetih bölümlerinin ardından da bu büyük askerî başarının dünya tarihindeki sonuçlarını ortaya koyan bir değerlendirme bölümüyle noktalanacak.
50'şer dakikalık
bölümlerden oluşacak yapımda
Fatih
'in çocukluk, gençlik ve olgunluk yıllarını değişik oyuncular canlandırırken, bazı bölümlerde ekrana gelecek olan
15'inci yüzyıl Mekke'si
ve
Kâbe-i Şerif
'in de
İstanbul
yakınlarındaki bir platoda sıfırdan inşâ edilmesi planlanıyor. Dizide Bizanslı yönetici ve komutanları ise yabancı oyuncular canlandıracak.

'CONAN'IN MÜZİKLERİNDEN DE YARARLANILACAK

Yeryüzündeki bütün televizyon kanallarına satılabilecek bir kalitede,
35 mm
ve
16:9
geniş perde görüntü formatında çekilmesi planlanan
“Öyle Bir Düş ki…”
için
İtalya
,
İngiltere
,
Yunanistan
ve
ABD
'de temaslarda bulunan
Tulgar
, İtalyan sinemasına teknik hizmet veren bir dizi animasyon ustasıyla görüşerek hikâyedeki savaş sahneleri ve tarihsel yapıların aslına uygun şekilde yeniden canlandırılması noktasında ön bağlantılar yapmış. Ayrıca, filmin müzikleri için de bazı yabancı bestecilerden teklifler alan tecrübeli sinemacı, en büyük hayâllerinden birinin
John Milius
'un
1982
tarihli kült filmi
“Conan”
ın müziklerini bu yapımda yeniden kullanmak olduğunu belirtiyor. Nitekim,
Tulgar
'ın
ABD
'de sinema yükseköğrenimi gören oğlu
Kaan Tulgar
da
“Conan”
ın müziklerini besteleyen Yunan asıllı Amerikalı müteveffa besteci
Basil Konstantine Poledouris
'in kızına ulaşarak babasının bu talebini resmen iletmiş.
“Conan”
ın bütün müzikal haklarını mâkûl bir bedel karşılığında alabileceklerini söyleyen
Tulgar
,
“Elbette ki diziye özgün besteler de yapılacak. Fakat, 2006 yılında kaybettiğimiz büyük besteci Poledouris'in vaktiyle Conan için bestelediği melodiler benim kafamdaki konsepte o kadar cuk oturuyor ki bunları da bizim dizide kullanmazsam hırsımdan çatlardım. Sanatçının yasal vârisi konumundaki kızı, söz konusu filmin müziklerinin kullanım haklarını verirken her türlü kolaylığı göstereceğini bize hem yazılı hem de sözlü olarak bildirdi”
diye konuştu.

KARAKTER ROLLERİ YEŞİLÇAM'IN EMEKTARLARINA

Cüneyt Arkın
'dan
Serdar Gökhan
'a,
Fikret Hakan
'dan
Yılmaz Köksal
'a,
Aytekin Akkaya
'dan
Levent Çakır
'a,
Türkan Şoray
'dan
Filiz Akın
'a kadar sinemamızı bugünlere taşıyan belli başlı bütün oyunculara böylesine anlamlı bir yapımda büyük ya da küçük mutlaka birer rol vermek istediğini söyleyen
Tulgar
, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Genel konsepti bana ait olup, bölüm senaryoları tıpkı benim gibi kıdemli bir sinemacı olan eşim Emel Tulgar tarafından yazılan bu projeye sonuna kadar güveniyorum. Yakın bir zamanda TRT'nin Ankara'daki genel merkezini ziyaret ederek, teklif dosyasını Sayın Genel Müdür'e kendi ellerimle sundum. Bu projenin sırf ön keşif çalışmaları için şu ana kadar 3-4 ülkeyi ziyaret etmiş ve 100 bin dolar dolayında para harcamış durumdayım. Gerekiyorsa daha da harcayacağım. Ben klasik Yeşilçam geleneğinden bir yapımcıyım. Bizim kuşağımızın temsilcileri Hollywood'un her şeyi abartan müsrif stüdyolarının patronlarına benzemez; onların 100-150 milyon dolar bütçelerle ancak çekebileceği bir senaryoyu bizim gibi sektörde köklü dostlukları ve benzersiz saha tecrübeleri olan yapımcılar ise geçmişten gelen birikimlerini kullanarak rahatlıkla 5-10 milyon dolara bitirebilir. Türk sinemasının en büyüğünden en küçüğüne kadar bütün oyuncuları böyle bir yapımda simgesel bedeller karşılığında rol almayı zaten millî bir görev kabul ediyorlar. Onlara bu süreci organize edecek bir orkestra şefi gerek, o kişi de benim…”
Proje dosyasının şu anda
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin
ve ekibi tarafından incelendiğini belirten
Tulgar
,
“Kurumdan yapım onayı çıktığı takdirde hedefim, önümüzdeki ilkbaharda motor deyip işe başlamak, sonbaharda da diziyi TRT'de görücüye çıkartmak… Hikâyemiz dizi versiyonuyla ekrana geldikten sonra da onu ustalıklı bir kurguyla kısaltıp 3 saatlik bir sinema filmine dönüştürülebilecek şekilde tasarladık. Böylelikle, ilerleyen yıllarda geniş perdede de gösterilebilir”
diye konuştu.



12 yıl önce