|

Ahmet Ağaoğlu UEFA'dan gelen men cezasının nedenini açıkladı

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, UEFA'dan gelen Avrupa'dan men cezasının detaylarını anlattı. Ağaoğlu ayrıca, "UEFA bizim davamızda çok agresif davrandı. CAS'tan istediğimizi alamazsak İsviçre Federal Mahkemesi'ne gideceğiz" dedi.

Haber Merkezi
15:00 - 18/07/2020 Cumartesi
Güncelleme: 16:57 - 18/07/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu
Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, kulübün gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. TRT Spor canlı yayınına katılan Ağaoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;


"Men cezasıyla ilgili spekülasyonlar yapıldı"
  • "Bu davayla alakalı yargıçlar kurulunun vermiş olduğu kararlardan sonra bir takım spekülasyonlar yapıldı. Yüzde 99'unun bu davayla bir alakası yok. Üstelik bunlar, toplumda algı yaratabilecek kişiler tarafından yapıldığı için açıklama yapmak lazım. Kaynağı açıklanamayan gelirler olduğu için UEFA bu cezayı vermiş. Bunu söyleyenlerin sayısı az değil"
"2018'de
55 milyon euro açık"
  • "Söz konusu olan yasak, Trabzonspor'un UEFA ile imzalamış olduğu bir mutabakat neticesinde. Bu mutabakat 2016, 2017 ve 2018 yıllarını kapsıyor. 2016 yılında diyelim işte 20 milyon euro açık vermesi öngörülüyor, 25 milyon euro açık veriyor. 2017 yılında 10 milyon euro açık vermesi gerekirken, 20 milyon euro veriyor. 2018 yılında da 5 milyon euro açık vermesi gerekirken 55 milyon euro açık veriyor. Biz geldiğimiz zaman bu yasağı yedik. Bu mutabakat anlaşması. Çok daha gerilere gidiyor aslında. 2009, 2010, 2011'den gelen bilanço bozuklukları ve Finansal Fair Play kurallarına aykırı davranmaktan kaynaklanan ve üst üste binen bir süreç."

"Mutabakat anlaşmasını eksi 50 milyon euro ile devraldık"
  • "O dönem harcamalar ve gelirlerin düşüklüğü 5 milyon euro yerine 55 milyon euro gibi bir açık verilince biz burada devraldık. Mutabakat anlaşmasını eksi 50 milyon euro ile devraldık. Takım bütçesini düşürdük, altyapıdan oyuncu kattık, seyirci satışı kombine satışları arttı. Transfer ettiğimiz oyunculara ödenen bonservis bedelleri düşürdük sadece 3 milyon euro ödedik ve anlattık sürdürebilir zemine oturttuğumuzu söyledik. Bütün bunları anlatmamıza rağmen sevk edildik. Disiplin komitesi gidişatı olumlu bulduklarını 3 şartı yerine getirdiklerinde kulübün Avrupa kuplarına katılmalarında sorun olmayacağını gelirlere el koyacağını söyledi. Biz buna itiraz ettik. Bir paradoks var, CAS şunu söyledi, çok nadir uygulanmasına rağmen UEFA’nın mevcut kuralıdır, davanın reddine karar verdi. 5 milyon euro uçtu gitti. Yapmış oldukları incelemelerde bir tanesi TFF’nin şu anda uygulamada olan lisans talimatının 30 Haziran 2019’a kadar yürürlüğe girmesi, biz çok bastırdık bu konuda. Uygulamaya girmesinde bizle birlikte Fenerbahçe’nin de çabası var. 3 maddeden bir tanesini geçtik ve UEFA’nın karşısına geçtik. "
"Kulübün 840 milyon TL borcuna kefil oldum"
  • "Yusuf Yazıcı’nın satışından sonra elde etmiş olduğunuz gelirlerin 3’te 1'i transfer harcamasına yansıyor. Transfer harcamanınız elde etmiş olduğunuz gelirin 3’te 1 oranında harcayabiliyorsunuz… 15 geldi 5 milyon euroluk harcama yapabilirsiniz. Maaş artı bonservis artı vergi. 2. Şart borçların yapılandırması ve ödenebilir takvime oturtulmasıydı. Bankalar Birliği’yle olan borçların yapılandırılması sürdürebilir bir ödeme planına yapılandırılması… Bankalar Birliği ve futbol ailesine Trabzonspor’un borçları 840 milyon TL’ydi. Bizden önceki dönemlerden sarkan borçlar. 6 senelik biraz da eskiye dayanıyor oluşmuş olan borçlar. Bankalar Birliği şöyle bir şart öne sürdü yapılandırdığımızda geçmiş yönetimleri ibra etmiş oluyor borçları da üzerinize almış oluyorsunuz. Biz yönetim olarak Ağaoğlu olarak kulübün 840 milyon TL borcuna kefil oldum."
"Finansal ve idari yapı yerine oturmadan sahada başarı elde etmeniz mümkün değil"

  • "Ödeyebileceğinize, yapabileceğinize, başarabileceğinize inandığınız şeyin altına imza atarsınız. Bu net. Bunu tekrar söylüyorum. Dolayısıyla biz bu borçları da yapılandırdık. Buna paralel olarak, yönetime geldikten hemen sonra bir genel kurul daha yaptık. Tüzüğümüzdeki 84. maddeyi, çok bağlayıcı bir noktaya getirdik. Tüzük değiştirirken farklı insanların farklı amaçları vardı ama benim kafamdaki tek düşünce, o 84. maddede, yani onaylanan bütçenin yüzde 10 üzerine çıkıldığı takdirde oluşacak olan borçtan kulüp başkanı ve yönetim kurulu müşterek ve müteselsil olarak borçludurlar. O bütçeyi aşarsanız, cebinizden ödersiniz. Bu niye gerekliydi? Futbol sahada oynanan bir oyun, o oyun neticesinde elde etmiş olduğunuz başarı veya başarısız olarak değerlendiriliyorsunuz. Finansal yapı, idari yapı yerine oturmadan sahada başarı elde etmeniz mümkün değil."
"Müzesine kadar icra takibi yapılan kulüp konumundaydık"
  • "Trabzonspor'un böyle bir sıkıntılı süreci vardı. Biz bu sürecin nihayetinde göreve geldik. Takım bütçesi 40 milyon euroydu, bugün 16 milyon euro. FIFA'da ve UEFA'da kesinleşmiş 26 tane ödeme dosyası. Onların akabinde gelen transfer yasakları. Tarihinde ilk kez transfer yasağı aldı Trabzonspor Kulübü. Oyuncuların 6 aydır, bazılarının 7-9 aydır ödenmeyen maaşları. Personelin 3 aydır ödenmeyen maaşı. Görevi devraldığımız zaman görüntü buydu. Bakkala, manava, kasaba, yani hatta bu hoş bir şey değil, müzesine kadar icra takibi yapılan kulüp konumundaydık. Bu da yaşandı maalesef Trabzonspor tarihinde."
"15 milyon euroluk oyuncu sattık"
  • "Bu borçların yapılandırılması gerçekleştikten sonra biz devam ettik. Bir diğer konu da 55 milyon euro açığın, 5 milyon euroya indirilmesi. Bizden önceki süreç içerisinde oluşmuş borcu, 2018-19 sezonunda 55 milyon eurodan 5 milyon euroya indirilmesi. Yani, içeriye 50 milyon euro gibi bir paranın sokulması. Harcamaları minimize ettiğiniz yerde, kadro maliyetini düşürdüğünüz yerde, ki biz o dönem 15 milyon euroluk oyuncu sattık, almış olduğumuz oyuncu da maliyeti de 3 milyon euro civarıydı. Oradan 12 milyon euro gibi bir gelir. Bunun ötesinde geçen sene mart ayında başlattık ve sermaye artışına gittik. 22 milyon euro. Sayın Muharrem Usta'nın alacakları ile alakalı olarak bir ibralaşma var. 6 milyon euro. 22 milyon euro da sermaye artışı. 7 milyon euroluk da vergi affı, vergi uzlaşması. Vergi affı neye tabii ediyor. 2016, 2017 ve 2018 yıllarından oluşmuş vergi borcu. Ve bunun uzlaşması."

"TFF bir ceza verirse..."

  • "Bizim gerçekleştirdiklerimiz bunlar. Yargıçlar Kurulu, bu 3 şeyi de kabul etmedi ve dedi ki, 'Siz, 55 milyon euroyu 5 milyon euroya değil 17 milyon euroya indirdiniz. Dolayısıyla sizin 12 milyon euro açığınız var. 12 milyon euro açığınız olduğu için biz sizi Avrupa kupalarından önümüzdeki sezon itibariyle 1 yıl men ediyoruz.' Ve biz UEFA Disiplin Komitesi'nin Yargıçlar Kurulu vermiş olduğu karar bu. Bu konuda sürekli olarak ikaz edildim. Aman bir şey deme, söyleme. Verilmiş her karara saygı duyarım. TFF bir ceza verirse, kulüpler üstü bir kurumdur, amir kurumdur. Saygı duymanız bu kararı kabullendiğiniz veya içinize sindirdiğiniz anlamına gelmez. Saygı duyarım ama mücadelemi de sürdürürüm.Benim spor yöneticilik anlayışım bu. Sen diyorsun ki, 22 milyon euro sermaye artışı yaptın ama ben bunu kabul etmiyorum. İşte Muharrem Usta ile onların tabiriyle uzlaşmaya vardınız ama bunun tarihi. Şöyle bir şey, adam bugün Muharrem Usta ile uzlaşmaya vardıysa, Muharrem Usta da bugün cebinden çıkartıp kulübün kasasına koyduysa sen orada haklısın. Para zaten kulübün kasasında. Muharrem Usta tarafından kendi yönetim sürecinde içeriye konmuş bir para. Zaten o para orada. Vergi affını siz 2019 Mayıs'tan sonra yaptınız. Bu senenin vergisi, önümüzdeki yıl ödenir. Benim peşin peşin vergi ödeyecek, kesinleşmemiş bir vergiyle alakalı olarak uzlaşma istemek absürt bir bakış açısı. Bu absürt kelimesini avukatımız, CAS'taki duruşmada UEFA'ya karşı aynı tabiri kullandı.
"Adamın hayatı ceza vermekle geçmiş"

  • "Yargıçlar Kurulu'nun başındaki insan, 80 yaşında, emekli bir ağır ceza hakimi. Adamın hayatı ceza vermekle geçmiş. Yani... Ceza hakiminin karşısına gittiğiniz zaman ceza yersiniz. Kalbinizden rahatsızsınızdır. Hekimlerin affına sığınıyorum, espri olarak algılasınlar bunu. Herhangi bir yerinizden rahatsızsınızdır. Eğer cerraha giderseniz, ameliyat masasındasınızdır. Cerraha değil de kardiyoloğa giderseniz veya ne bileyim nörolojiste giderseniz, belimden rahatsızlığım vardı benim, 5 sene beni ameliyat etmemek için elinden gelen çabayı harcadı. Fakat, 5. senenin sonunda ameliyata gittik. Şimdi, yargıçın bakış açısını böyle değerlendiriyorum."

"Borsa İstanbul'da kar açıklayan bir kurum haline geldim"
  • "Gelene ver ceza, gidene ver ceza. Bir kere bu sporun ruhuna ters. Perşembe günkü duruşmada CAS yargıcına şunu söyledim, 'Sporun ruhuna hakim olan şey ceza mıdır, ödül müdür?' Ben bir önceki dönemden böyle bir tablo aldım, doğrudur. Ben sadece 2019'da tabloyu düzeltseydim, 2020 yılında bu yine negatife dönmüş olsaydı, siz yerden göğe kadar haklısınız. Sadece o döneme ait şişirilmiş bir bilanço olarak görürdünüz bunu. Mayıs 31 diyorsunuz değil de ağustos 31 deseydiniz, ben 26 milyon euro gelir getiren tasarrufların içerisinde bulundum. Yusuf Yazıcı'yı sattım 17.5 milyon euro. 4 ayrı sponsorluk sözleşmesi imzaladım seneye tekabül eden kısmı bunun 7 milyon euro. Ürün satışı, kombine satışları. Ben Trabzonspor'un tarihinde uzun seneler sonra ilk defa Borsa İstanbul'da kar açıklayan bir kurum haline geldim."

"Kadro maliyetini 16 milyon euroya getirdik"
  • "Altyapıdan yetiştirdiğimiz futbolcuların piyasa değerleri ortada. Ömür'ün, Parmak'ın, Türkmen'in, Çakır'ın. Kulübü o noktadan alıp bu noktaya getirdik. Kadro maliyetini 16 milyon euroya getirdik ve TFF'nin Lisans ve Transfer Limitleri'ne harfiyen uyan kulüplerden birisiyiz. Bunun ötesinde sportif başarı olarak baktığınız zaman, geçtiğimiz iki seneye, geçtiğimiz yıllara kıyasla 2010/11'den baktığınız zaman, Türkiye Kupası'nda final oynayan, ligde de şampiyonluk yarışı içerisinde olan bir takım. Dedim, 'Sayın Yargıç bu kulüp bu haliyle ödülü mü hak ediyor, cezayı mı?' Yargıç dinler orada, cevap vermez, şey gibi oturur orada 2. Ramses'in mumyası gibi. Kafasının içerisinde kurar. Bütün notlarını falan alır. Onlar renk vermez. İngiliz yargıçtı, hiç renk vermiyorlar. Yüzüne bakarsınız, 'Tamam, davayı kazandık' dersiniz, 15 gün sonra bir karar gelir kaybetmişsiniz. Orada intibanın üzerinden değil, sunulan evrakların ve bu evrakların üzerinden verilecek o karar."

"UEFA bu sene CAS'ta iki dava kaybetti"

  • "UEFA'da şöyle bir karar var, bu açık ve net. UEFA, bu sene CAS'ta benzeri şekilde iki dava kaybetti. Milan'ın davası ve City'nin davası. Netice itibariyle men cezası almış kulüpler. Pandeminin hemen ertesinde antrenmanlara başladık, başladığımızın ikinci haftası bu karar geldi. Onu da söyledim orada. 'Vermiş olduğunuz karar, bütün camianın oyuncuların konsantrasyonunu ve motivasyonunu bozdu. En azından biraz bekleseydiniz, şu maçlar oynansaydı' dedim."
"At gözlüğüyle bakamazsınız"

  • "Sürekli oyuncuları telkin etmeye, motive etmeye çalıştık. Şu kadarını söyleyeyim, tekrar tekrar söylüyorum UEFA'ya bazı konularda saygı duyarız. Amir kurumdur. Avrupa Ligi'nin, Şampiyonlar Ligi'nin, Avrupa Şampiyonası'nın organizatörü ve patronudur. O müsabakaları onlar organize ederler. Fakat, bazı konulardaki bakış açısı.. Özellikle sporda bazı konularda motomot bakamazsınız, at gözlüğüyle bakamazsınız. Tekrar söylüyorum, ben oraya şişirilmiş bir bilanço vermedim. Sürdürülebilir bir bilanço verdim. Aradan 1 sene geçti, 1 sene içerisinde finansal olarak üstüne koya koya gidiyorum. Benim hesabıma göre ben 17 milyon euro kardayken, ben senin sermaye artışını kabul ediyorum, 2019'da yaptın diyor, ondan önceki yılları nakit olarak yansıtılamaz diyor. Vergi anlaşması diyor. İki vergi uzmanı sürekli olarak aşağı yukarı 1.5 saat konuştular, 4 büyük denetim şirketinin birisinin çok deneyimli iki vergi uzmanı. Fakat, UEFA'nın avukatı ısrarla bunlar ödenmesi gereken vergilerdi, neden ödenmedi, neden uzlaşıldı. Ya Allah'ın adamı, bu senin problemin değil, bu senin soracağın soru da değil. Bu Trabzonspor Kulübü'ne özel olarak yapılmış bir vergi affı da değil. Bütün profesyonel futbol kulüplerini kapsayan bir vergi affı.

"Vergi affı niye yapıldı?"
  • "Netice olarak, sen gelire gidere bakmıyor musun? Sen bir kere dön oraya bak. Vergi affı niye yapıldı? Ben orada şöyle bir şey söyledim, UEFA'nın avukatı ve onun yanında da UEFA'nın FFP direktörü oturuyordu. "Ben, 1999 yılından bu yana aralıklarla Trabzonspor Kulübü'nde yöneticilik yapıyorum. Çok mu garibinize gitti." 1960'dan bu yana bu ülkede vergi affı aralıklarla gündeme geliyor. 1990'dan beri vergi affı dediğiniz şey kulüplerle alakalı olarak zaten gündemde olan, yapılan, en son 4 ay önce, 4 sene önce, ondan önce 3 sene önce, en son vergi affı yapıldıktan sonra vergi oranı da yüzde 40'a çıkarıldı. Maliye ve Hazine Bakanlığı, ödemediğiniz takdirde yakarım dedi. O perde indirildi."
"Benim olmayan borçtan nasıl sorumlu tutarsın"
  • "UEFA'nın FFP Komitesi veya Yargıçlar Kurulu'nun bunun üzerinden gitmek gibi bir şansı, yetkisi, değerlendirme yapabilecek durumu yok. Sen içeriye giren nakde ve bilançoya bakarsın. Bu para benim borcum mu, değil. Değilse sen benim olmayan borçtan nasıl sorumlu tutarsın."
"İstediğimizi alamazsak İsviçre Federal Mahkemesi'ne başvuracağız"
  • "UEFA bizim davamızda çok agresif davrandı. CAS'tan istediğimizi alamazsak İsviçre Federal Mahkemesi'ne gideceğiz."
"Trabzonspor'da hoca değişikliği olmadı"
  • "Trabzonspor'da teknik direktör değişikliği yaşanmadı. Mevcut hoca ile yollar ayrıldı, yardımcı hoca göreve devam etti. Lastik hava kaçırdığında lastiği mi değiştirirsiniz yoksa arabayı mı? Türkiye'de yapılan en büyük yanlış bu. Yönetim olarak biz de, hocamız ve takımımız da asla başarısız değiliz."
"Başarısız olduğumu hissettiğim anda görevimi bırakırım"

  • "Şampiyonluk zora girdi evet. Son maçın son düdüğü çalana kadar bir şans vardır. Daha bu takım kupa finali oynayacak. 10 yıl sonra finale çıkmışız. Eleştiri olabilir. Eleştiriyi değerlendireceğiz tabii ki. Eleştiriye bakıp hata varsa onu tamir etmeye çalışacağız. Mali, idari ve sportif disiplini bozulmuş bir takım devraldık. Sportif başarının yalnız parayla gelmeyeceğini anlatmaya çalıştık. Eleştiri bu işin bir parçası, bunu kabul etmek gerekiyor. Yönetim kurulumuzu asla başarısız görmüyorum. Elde ettiğimiz tüm başarıları mücadele ederek kazandık. Obi Mikel'in takımdan ayrılması önemli bir kayıp oldu. Her takımın ve oyuncunun kötü oynama hakkı var. Çok açık net bilsinler. Başarısız olduğumu hissettiğim anda 1 dakika durmam. Beni başkalarıyla karıştırmayın. Başarısız olduğunu bildiği halde o kurumda kalmak ihanettir. Trabzonspor için benim açımdan bakıldığı zaman ihanetle eş değerdir

"Asla ve asla bu yönetim başarısız değildir"


  • "Eğer eleştiriler sizi motivasyonsuzluğa düşürüyorsa yanlış adamsınız ve yanlış yerde oturuyorsunuz. Bunlar bu işin bir parçası. Asla ve asla bu yönetim başarısız değildir. Hocayı futbolcuyu değil beni eleştirirsiniz. Bu kupa finaline bu takımı kim getirdi? Soru bu. 10 sene üzerine şampiyonluk yarşının içine kim soktu. Bu oyuncular soktu. Bazı taraftarlarımızda şu düşünce var, 'Ne yaparsak yapalım bu düzende şampiyon yapmazlar.' Bu bakış Karadeniz insanına ters. Bize hiçbir başarı altın tepside sunulmadı. Biz savaşarak kazandığımız için Türkiye'nin önemli kesiminde sempatisine muhatap olduk. Ne demek, bizi yapmazlar! Vermezler! Vermezlerse alacağız ama durun bir."





#Trabzonspor
#Ahmet Ağaoğlu
4 yıl önce