Darmstadt'dan ayrılma sebebini detaylı bir şekilde anlatan Anis Ben Hatira, "Öncelikle medyanın üzerimde kurduğu baskı, bana dinimden dönmem için baskı yapmaları hatta Hristiyanlara bile yardım eden yardım kuruluşu Ansar'ı bırakmamı istemeleri, ben bunları kabullenemedim. Komplo kuruldu resmen ve linç kampanyası başlatıldı. Ben Müslüman doğdum, büyüdüm ve öleceğim. Futbolun; dini, dili, ırkı olmaz. Futbol görsel şovlarıyla, sistemsel taktik üzerine kurulmuş keyif alınması gereken bir rekabet ve dostluğun mücadelesidir.Beni inancımı yaşamamdan dolayı kimse yargılayamaz. İslamla terör asla yan yana olamaz. islam; kardeşlik, paylaşım ve barıştır" dedi.
Ben Hatira, Ajansspor'a yaptığı açıklamalarda Gaziantepspor'a geliş sürecinden de bahsetti. Hatira şunları söyledi;
- "Gaziantepspor Kulübü Başkanı İbrahim Kızıl'ın benimle ilgilenmesi, bana karşı yaklaşımları beni memnun etti. Bunun yanı sıra takımın hiç alt lige düşmemiş olması ve teknik direktörün etkisi çok büyük.Benim için hangi teknik adamla çalışacağım çok önemlidir. Hocamızı da ülkedeki iki arkadaşımdan araştırıp birkaç fikir aldıktan sonra Gaziantepspor'a gelmeye karar verdim"
- "Kesinlikle politik ve hiç hoş olmayan bir karalama. Tekrar diyorum; futbolun dini, dili, ırkı olmaz. . Beni inancımı yaşamamdan dolayı kimse yargılayamaz. İslamla terör asla yan yana olamaz. Biz sporcular için futbol; Dünyanın en güzel mesleğidir. Başarı geldikçe keyif alırsın, mutlu olursun ve kazanç olarak tatmin olduğun bir ekonomi elde edersin. Futbol benim için hayat felsefemdir, yaşam tarzımdır, futbol aşktır, taraftar ise bizim olmazsa olmazımızdır"
- "Tek istediğim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile tanışmak. Erdoğan tüm dünyadaki Müslümanların idolü, ezilmiş mazlum Müslümanların kurtuluş reçetesidir. Son 15-20 yıla damgasını vuran bir lider. Türkiye'de oy kullanma hakkına sahip olsam bende Erdoğan'ı seçerdim. Türkiye ve Türk insanını kesinlikle çok seviyorum. Zaten birçok Türk arkadaşım var"
