2. Lig temsilcisi İskendreunspor'da forma giyen Berk Balaban, Kahramanmaraş merkezli depreme Hatay'da yakalandı. İskenderun'da depremi yaşayan Balaban, o felaket anlarını anlattı.
Fanatik'e konuşan 23 yaşındaki genç kalecinin açıklamaları şöyle:
"Deprem 04.17'de oldu, ben 4 gibi uyanmıştım. Yani deprem olduğunda uyanıktım. O sırada oda arkadaşlarım uyuyorlardı deprem olduğu anda ben onları uyandırdım. Çok şükür çok bir hasar olmadı kaldığımız tesisimizde. Deprem olurken 'Deprem oluyor!' diye bağırdık, tahliye ettik hemen binayı. Sahanın oraya doğru gittik ama o sırada etrafımızda bir sürü bina yıkılmaya başlamıştı. Zaten ilk büyük deprem vurduğunda bizim hemen sol tarafta kulübün çaprazında yer alan Uğur Kurt ve Halil İbrahim Ölmez hocamızın kaldığı bina çökmüştü, biz onun sadece toz bulutunu görebildik."
"Ondan sonra ara ara artçılar olmaya başladı, 6.6 gibi çok sarsıcı artçılar... Enkazın oraya gittik, etrafta hep çığlıklar vardı. Soğukkanlı kalıp, analiz ve organizasyon açısından daha sağlıklı adımlar atmak için etraftaki kadınları ve çocukları daha profesyonel isimlerin yanına yönlendirdik. Hava karanlıktı, enkaz etrafından insanları uzaklaştırmak istedik. Artçılar azalınca tekrar tesise dönüp odalarımızdan kıyafetleri ve el fenerlerini aldık. Sonra onları ihtiyacı olan insanlara dağıttık."
"Tabii ki o sırada şebekeler düşmüştü, elektrikler falan vardı ama internet ve şebeke çökmüştü. Ailelerimize ulaşmaya çalıştık, çok şükür kimsede bir sorun yoktu. Personelden birkaç kişiye ulaşamamıştık o an ama ilerleyen süreçte onlara da ulaştık. Fakat Uğur ve İbrahim hocamızın enkazın altında olduğunu biliyorduk. İlk başta bağırdık, çağırdık, ses gelecek mi diye. 1, 1.5 saat sonra İbrahim hocamızın sesini duymuşlar, yaklaşık 6 saat sonra yani yaklaşık 3 gibi kendi çabamızla onu çıkardık. Durumu kötüydü, dün sabah aldığımız habere göre maalesef vefat etti."
"O süreçte halk kendi çabasıyla bir şeyler yapmaya çalıştı. Biz de biraz daha organize etmeye çalıştık. İnsanları tesisimize yönlendirdik, bazı araçların camlarını kırarak içine girdik ve hareket ettirmeye çalıştık, en azından yardım gelirse yollar kapanmasın, faydası olsun diye. Hava çok soğuktu, başkanımız tesisin kapılarını tamamen açtı, gelebilen insanları tesisimize almaya çalıştık. İki blok da çökmüştü, diğer birkaç insanı da kurtardık. Halk işbirliği yaptı, yukarda olanları kuyruk oluşturarak aşağıya indirdik. Hastaneler doluydu, kimisi yıkılmıştı o nedenle tesisimizdeki sağlık çalışanlarına yönlendirdik. Halktan da ilk yardım bilgisi olan, okumuş insanlar ilk müdahaleleri yaptı."
"Kimse için kolay değil, çok soğuktu, erzağımız da yoktu. Tesiste anlık olarak hemen çorbalar yapıldı, ikram edildi. Başkanımız bütün futbolcuları ve ailelerini, Hatay dışına çıkardı. İstanbul'a geldim, buradan yardımlar yapmaya çalışıyoruz kulüp olarak. Uğur hocamızdan hala haber alamıyoruz. Ekipler dün sabah ulaşmışlar, onun öncesinde hiçbir yardım ulaşmamıştı. Uzun bir süre oldu ama güzel haberlerini bekliyoruz inşallah."
"Tesisin etrafında birçok bina yıkıldı. Bizim gördüğümüz kadarıyla durum, dışardan görünenden katbekat daha kötü. Uzun süre yardım ulaşmadı, buralardan insanlara dokunmaya çalışıyoruz. Eksik ve ihtiyaçları belirleyip, gerekli olan şekilde oradaki insanlara nasıl hızlıca ulaştırabiliriz diye düşünüyoruz. Genel olarak Hatay'ın birçok yerine yardım sağladık, elimizden geldiğince devam da ediyoruz."
"Galatasaray'dan da hemen bana ulaştılar. Fadıl Koşutan hocamız, Cenk Ergün abimiz hemen ulaştı. Bana ulaşamayanlar, sağ olsunlar aileme ulaşmışlar. Yalnız hissetmedim kendimi."
"Şu an için Uğur hocadan güzel haberler bekliyoruz. Saygıdan 'hoca' da desek bir baba gibi hissediyoruz onu. İnşallah güzel haberler alacağız. Allah, tüm Türkiye'ye yardım etsin. Vefat edenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum."
