Tarihsel süreç de, bizim turnuvalar öncesi yaşadığımız duygu karmaşalarını gözler önüne seriyor. Gerek dünya kupaları elemeleri, gerek Avrupa şampiyonaları elemeleri, kızgınlıkla coşkuyu beraber yaşadığımız süreçler oldu. İş sona gelip dayandığında hep bir ihtimal, hatta ihtimallerin hesaplarını yaptık. Bu durum takımımızın sahadaki iniş çıkışları gibi, duygu karmaşası şeklinde bizim ruh halimize de yansıdı. Bazen 7 ihtimal bir araya geldi, bazen tek ihtimali başaramadık. Şimdi yine böyle ihtimallerin kucağına düştük. Bu ortam tam bizlik. 2 maç önceki ruh halimizle, 2 maç sonraki ruh halimizi kıyasladığımızda ortaya çıkan durum; yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe...
Şimdi dananın kuyruğunun kopacağı bir gecedeyiz. 3 ihtimale açık bir gece bizi bekliyor. Ya grup lideri olup Katar’a direkt gideceğiz, ya ikinci olup play-off oynama hakkını elde edeceğiz ya da 3. olup bir sonraki turnuvanın hayalini kuracağız. Biz Katar’da olmalıyız. 41 yaşındayım, ülkemin milli takımını 1 Dünya Kupası’nda izleyebildim. Hadi bizi geçelim, bu takımda kariyerlerine 1 Dünya Kupası macerası yazdırması gereken isimler var. Yaklaşık 20 yıllık futbolculuk kariyeri, 1 Dünya Kupası yaşamadan bitsin istemez herhalde çocuklar. Sahaya da bu duygularla çıkacaklardır. Biz bu ortamları, bu havaları, bu ihtimalleri severiz. İhtimaller de bizi sever. Sonu güzel biten bir gece olsun diyelim...
Futbolun evrildiği endüstriyel durumu artık spor sayfaları değil, ekonomi sayfaları yazacak hale geldi. Milyar dolarlık bir sektör haline gelen futbol, bu işi organize eden/ yönetenlerin de ellerini ovuşturmasına neden oluyor. Öyle ki, “Ne kadar çok maç, o kadar çok gelir” anlayışıyla FIFA’yı ve UEFA’yı yönetenler, bu işin tadının kaçtığının farkında değil. Önce UEFA organizasyonu olan Avrupa Şampiyonalarına katılan takım sayısı arttı. FIFA da bu kararın peşinden gitti ve Dünya Kupalarına katılacak takım sayısını yukarı çıkardı. Bununla sınırlı kalınmadı elbette. Konfederasyon Kupası, Uluslar Ligi, Konferans Ligi gibi bir sürü turnuva zaman içerisinde düzenlenmeye başlandı. Hatta FIFA, Dünya Kupalarını 2 yılda bir oynatmanın hesaplarını yapıyor.
- Bu işin tadı gerçekten kaçıyor. Bir ürünü pazar tezgahı gibi ortaya döker, hemen ve çok sık ulaşılabilen bir hale getirirseniz kıymetini azaltırsınız. Bırakın Dünya Kupası da Avrupa Şampiyonası da garip uygulamalar sonrası değil de, grup aşamalarında belli olsun. Futbol bir oyun. Bırakın öyle kalsın...
