Nijeryalı golcü Victor Osimhen, İtalya'da Yabancı Basın Derneği tarafından "Yılın En İyi Yabancı Sporcusu" ödülüne layık görüldü.
Başkent Roma'daki derneğin merkezine Napoli'nin başkanı Aurelio De Laurentiis ile birlikte dün gelen Osimhen, ödülü almasının ardından düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı.
Ligde 22 maçta kaydettiği 19 golle Osimhen en iyi performansı sergileyen Osimhen, hedefinin Premier Lig olduğunu açıkladı.
Almanya, Fransa ve İtalya olmak üzere beş büyük ligin üçünde oynadığının altını çizen futbolcu, "Pek çok kişi için Premier Lig en üst seviyede. Ben şu an kendimi geliştirme aşamasındayım. Şu an dünyanın en iyi liglerinden birindeyim. İtalya ligi güzel, ama zor bir lig. Belki bir gün Premier Lig'de oynayabilmek için çok sıkı çalışıyorum" diye konuştu.
Osimhen, Luciano Spalletti'nin takımın başına geçmesinin santrfor olarak gelişmesine büyük katkı sağladığını söyleyerek, "Spalletti harika bir çalıştırıcı. Bu sezon bu kadar iyi olmamıza neden olan kendisidir" dedi.
Napoli'nin futbol tutkunu bir şehir olduğunu anlatan oyuncu, takım olarak bu şehre şampiyonluğu hediye etmeyi düşlediğini dile getirdi.
Futboldaki idollerinden de bahseden 25 yaşındaki Osimhen, Drogba'yı izleyerek büyüdüğünü ve onu taklit etmeyi denediğini anlattı ve Eto'o e Lewandowski'den de etkilendiğini ekledi.
İtalya'da ve Avrupa'da ırkçılıkla ilgili bir soruya Osimhen, "Napoli'de, diğer bulunduğum şehirlerden farklı olarak siyahi ve beyazlar arasında ayrım yapmıyorlar. Irkçılık çok kötü bir şey, bir hastalık gibi. Futbolda karşılaştığım tüm beyaz insanlar harikaydı. Siyahiler ve beyazların birlikte yaşayabileceğine inanıyorum. Hepimiz kardeşiz" diye yanıt verdi.
Napoli Başkanı De Laurentiis de, ligde belirgin bir şekilde önde olmalarına ilişkin, şampiyonluğun Napoli şehrini çıldırtabileceğini ve hatta şu an çıldırmakta olduğunu, bir şampiyonluk halinde kutlamalara 2-3 milyon kişinin katılabileceğini vurgulayarak, "Son şampiyonluktan bu yana 33 yıl geçti. İlk iki kupayı görmeyen kaç Napolilinin bu sürede dünyaya geldiğini düşünün" diye konuştu.
Başarılı forvet, basın toplantısının ardından DHA'nın sorularını yanıtladı. Napoli'nin 33 yıldır şampiyon olamamasına ve bunun üzerlerinde bir baskı oluşturup oluşturmadığına dair bir soruya Osimhen, "Bir tarih yazmak üzereyiz. Şüphesiz kupayı evimize götürmek istiyoruz. Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Çok iyi bir sezon geçiriyoruz. Halen bir şey yapmış değiliz. Başarı hedefimize ulaşmak için takım olarak oynamaya devam etmeliyiz" diye karşılık verdi.
Küçük yaşta annesini kaybeden ve daha sonra ekonomik zorluklar içinde büyüyen Victor Osimhen, zor geçen çocukluk ve gençliğinin ardından dünyanın en iyi santrforlarından birisine dönüşmesine dair hislerini şöyle anlattı:
"Annemin yokluğunu çok hissettim. Çok gençken zor bir hayatım oldu ve büyük kısıtlamalar içinde büyüdüm. Sadece hayatta kalabilecek kadar imkanım vardı. Ne var ki bu, beni şu an olduğum insan yaptı. Şimdi futbolun sadece benim değil, ailemin adına da onur ve ün kazandırmış olmasından dolayı mutluyum. Gelecek nesillere, hedeflerine ulaşma yolunda bir motivasyon ve ilham kaynağı olmaya çalışıyorum. Bundan da çok memnumun."
10 Haziran'da İstanbul'da oynanması planlanan UEFA Şampiyonlar Ligi Finali'ne takımı Napoli'nin katılma ve kendisinin de sahada olma ihtimaline ilişkin ise Osimhen, "Bu bir rüya olabilir" ifadesini kullandı.
Türkiye'deki depremlerin ardından, depremzedelere yardım için formasını internette satışa çıkaran futbolculardan biri olan Nijeryalı oyuncu, bu konuda ise şu mesajı verdi:
"Formanın ne kadara satıldığını bilmiyorum. Bartosz Bereszynski, Khvicha Kvaratskhelia gibi takım arkadaşlarım da formalarını sattılar. Eljif (Elmas) bu kampanyayı organize etti. Biz de tabii ki destek verdik. İnsanlığa sempati duyuyorsan bunu yapmak zorundasın. Benim için buna katkıda bulunmak harika bir duygu. Depremlerde hayatını kaybedenler için başsağlığı diliyorum. Bu depremlerde Afrikalı bir kardeşimi de kaybettim, Ganalı Christian Atsu. Huzur içinde uyusun. Futbol dünyası için büyük kayıp bu. Çünkü hepimiz onu tanıyoruz. Çok gençken onu takip ediyordum. Bu gerçekten kötü bir haber. Hayat bu. Ne diyebilirim ki! Onun ailesine başsağlığı diliyorum."
