Milli motosikletçi Kenan Sofuoğlu, Dünya Supersport Şampiyonası'nın Fransa'da düzenlenen 10. ayağındaki sıralama turlarında geçirdiği kazanın ardından sezonu kapatmanın üzüntüsünü yaşadığını söyledi. Kazada bel ve kalçasında kırıklar oluşan 33 yaşındaki sporcu, uzun süre pistlerden uzak kalacağını hatırlatarak, "Çok emek verdiğim sezonu kapatmanın üzüntüsünü yaşıyorum. 12 haftalık bir tedavi sürecim olacağı söylendi" dedi.
Yaşadığı sıkıntılı dönemde biraz sabretmesi gerektiğini belirten milli motosikletçi, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanların ilgisini ve hastaneye akın etmelerini görmek, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan bütün bakanlarımıza kadar herkesin telefon edip 'geçmiş olsun' dileklerini duymak bizi gerçekten gururlandırdı. İlk iki gün çok ağrı geçirdim, hayatımda yaşamadığım kadar sancılı dönem yaşadım. Kırık olan bölgelerde ameliyat riskli olacağından bu şekilde iyileşmemi öngördüler."
Fransa'daki yarışa kadar her şeyin yolunda gittiğini kaydeden Kenan Sofuoğlu, "Fransa'da iki kaza geçirdim. İlki başka bir pilotun piste yağ dökmesiyle oldu ama orada şanslıydım. Ertesi gün de sıralama turunda tekrar bir kaza yaptım. Bu kazada çok şanslı değildim. İkinci kazada yerden kalkamadım. 'Çok büyük bir kırığım var' ya da 'Belimde bir yer çıktı' dedim. Kariyeri boyunca çok kırıklar yaşamış bir sporcuyum ancak Fransa'daki kadar kötü bir şekilde yerde hiç kalmamıştım. Oradaki görevlilerin beni ambulansa almasına bile müsaade etmedim, 'İlk önce beni bayıltın o şekilde alın' dedim. Çünkü benim bunu kaldıracak gücüm yoktu, ağrım vardı" değerlendirmesinde bulundu.
- Devletimizin tavrı çok önemliydi
- Geçirdiği kazanın ardından kendisine sahip çıkan yetkililere teşekkür eden milli motosikletçi şunları kaydetti: "Başta Sağlık Bakanlığımız olmak üzere Dışişleri Bakanlığımız dahil hepsi telefon etti. Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak ve ekibi koordine olup bizi hemen o gece Türkiye'ye getirdiler. Burada da Bakan Bey, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gelmemizi istedi. Doktorlar, bütün ekipman, güvenliğinden başhekimine kadar herkes bizimle en üst seviyede ilgilendi. Avrupa basınında duyduğum kadarıyla Türkiye'nin bu hareketi saygı ve hayranlıkla karşılandı. Tabii bu bizi daha da gururlandırdı. Bize orada sahip çıkan devletime teşekkür ediyorum."
