Son olarak Barcelona ile Villarreal arasında oynanan maçta Barcelonalı futbolcu Daniel Alves'e tribünlerden muz atılması ve oyuncunun muzu yerden alıp, yiyerek tepki göstermesi ile NBA takımlarından Los Angeles Clippers'ın sahibi Donald Sterling'e ait olduğu iddia edilen ve ırkçı söylemler içeren ses kaydından medyaya yansıması, sporda ırkçılığın vardığı boyutları gözler önüne serdi.
Yaşanan bu olaylara karşı uluslararası kamuoyunda, özellikle de sosyal medyada tepkiler artıyor. Aralarında Alves'in takım arkadaşları, kulüp yönetimi, FIFA Başkanı Sepp Blatter, Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, İtalya Başbakanı Matteo Renzi ve A Milli Futbol Takım Teknik Direktörü Cesare Prandelli'ni de bulunduğu birçok ünlü isim, Brezilyalı oyuncunun maçtaki söz konusu tepkisine büyük destek gösterdi.
Sivasspor Teknik Direktörü Roberto Carlos, Fenerbahçe'nin eski yıldızı Alex de Souza, Manchester Cityli Sergio Agüero, Chelsea'nin Brezilyalı yıldızları Oscar, David Luiz ve Willian, Tottenhamlı oyuncular Mousa Dembele ve Nacer Chadli, Zenitli oyuncu Hulk gibi futbol camiasının önemli isimleri de sosyal paylaşım sitelerinde yer alan fotoğraflarıyla Alves'in yanında olduğunu vurguladı.
Sosyal paylaşım sitelerinde sporda ırkçılığa tepki yağarken, benzer yaklaşımlar Los Angeles Clippers'ın sahibi Donald Sterling'e de ABD'de gösterildi.
Sterling'e ait olduğu iddia edilen ses kaydının ardından ABD Başkanı Barack Obama, Hidayet Türkoğlu'nun da dahil olduğu ülkedeki birçok sporcu ve sanatçı olmak üzere birçok ünlü isim Sterling'i ağır eleştirdi.
Obama, ülkede geçmişten gelen ırkçı ve ayrımcı tutumlarla mücadele de ciddi mesafeler alınmasına rağmen hala devam ettiğini ve Donald Sterling hakkında "NBA Başkanı Adam Silver'ın gerekeni yapacağına" inandığını söyledi. Silver ise söz konusu ses kaydının orijinal olup olmadığının inceleneceğini ve Donald Sterling hakkında soruşturma başlatacaklarını duyurdu.
Bunların dışında birçok spor branşında da ırkçılık olayları yaşanmaya devam ediyor. Bunların bazıları şöyle:
Diğer sporlarda da karşılaşılmasına karşın futbolda yaşanan ırkçılık olaylarının fazlalığı dikkati çekiyor. Sert yaptırımlara rağmen İtalya ve İspanya gibi Avrupa'nın birçok ülkesinde yaşanan bu olayların önüne geçilemiyor.
UEFA, yaşanan ırkçı olaylar nedeniyle Rus takımı CSKA Moskova, Güney Kıbrıs Rum kesiminden Apollon Limassol ve Sırbistan 21 Yaş Altı Milli Takımı'na şubat ayında çeşitli cezalar vermişti.
CSKA Moskova'nın UEFA Şampiyonlar Ligi grup karşılaşmasında Viktoria Plzen'le oynadığı maçta çeşitli ırkçı tezahüratlar yapılan "Nazi" sembolleri yüzünden sonraki Avrupa kupası maçına seyircisiz çıkmak zorunda kalmıştı.
Bir diğer Şampiyonlar Ligi mücadelesinde Apollon, sahasında Polonya ekibi Legia Varşova ile karşılaşmış ve tribünlerin rakip futbolcu Dossa Junior topu aldığında çıkardıkları maymun sesi nedeniyle sonraki maçta tribünlerinin bir kısmının kapatılması yönünde ceza almıştı.
Sırbistan ile Belçika'nın 21 yaş altı milli takımlarının karşılaşmasında ise Sırp taraftarlar, maymun sesi çıkardığı gerekçesiyle stadın ev sahibi taraftarlar için yapılan bölümü sonraki maçta kapatılmıştı.
Irkçılığın en çok yaşandığı yerlerden bir diğer ise İtalya. Milanlı oyuncu Kevin-Prince Boateng, geçen yıl Pro Patria oynadıkları hazırlık maçında taraftarın bir kısmının ırkçı tezahüratlarına sinirlenerek topu tribünlere yollamasının ardından sahayı terk etmek istemiş, stadyumda uyarı anonsu yapılmasına rağmen tepkilerin devam etmesi üzerine Milan takımı da Boateng'e destek çıkarak sahayı terk etmişti. İtalyan basını bu tepkiye destek vermiş, Milan yöneticisi Umberto Gandini, futbolcularıyla gurur duyduğunu söylemişti.
Liverpool ile Anfield arasında 2012'de oynanan İngiltere Kupası (FA Cup) 3. tur mücadelesinde Anfield'ın İngiliz futbolcusu Tom Adeyemi, statta bir taraftarla sözlü münakaşa etmiş ve gözyaşlarını tutamamış, o dönem Liverpool forması giyen Dirk Kuyt ve takım kaptanı Steven Gerrard oyuncuyu sahada kalması yönünde zor ikna etmişti. Adeyami'ye ırkçı hakaret ettiği iddia edilen taraftar gözaltına alınmış ve delil yetersizliğinden serbest bırakılmıştı.
Fransa'da 2. Lig mücadelesinde 2007'de Libourne ile Bastia arasında oynanan maçta Burkina Faso doğumlu oyuncu Boubacar Kebe'ye rakip takım Bastia tribünlerinden ırkçı tezahüratlar yapılmış, oyuncu da taraftara uygunsuz el hareketiyle cevap verince hakem tarafından kırmızı kartla cezalandırılmıştı. Taraftarları suçlayan Kebe, sonraki yıllarda da kulübünün Bastia ile oynadığı deplasman maçlarına gitmemişti.
Brezilya'da bu yaz düzenlenecek 2014 FIFA Dünya Kupası öncesinde ülke futbolunda sık sık meydana gelen ırkçılık olayları da endişeye neden oluyor. Brezilya Devlet Başkanı Dilma Roussef, son olarak Alves'in sahaya atılan muzu yemesini "Sporda ırkçılığa karşı sert ve cesur bir cevap" olarak yorumlarken, bu tepkinin ülkede yaşanan son olaylara da son vereceğine inandığını söyledi.
Brezilya 1. Futbol Ligi ekiplerinden Santos forması giyen Arouca adlı futbolcu, mart ayında oynanan bir maç sonrası gazetecilere verdiği röportaj sırasında tribünden bir grup taraftarın sözlü saldırısına maruz kalmıştı. Olayın ardından morali bir hayli bozulan ve öfkelenen Brezilyalı oyuncu, "Bu insanları önem vermemeli ve onlara kulak asmamalıyız, tabii onlara insan denirse. Son zamanlarda yaşanan olayları anlamak zor ve sadece futbolda yaşanmıyor. Umarım birileri bu duruma el koyar çünkü durum içler acısı" değerlendirmesinde bulunmuştu.
Aynı dönemde oynanan diğer bir karşılaşmada bu sefer olayın kurbanı hakemdi. Yerel bir turnuva maçının hakemliğini yapan Marcio Chagas da Silva, bazı taraftarların maç öncesi ve sonrasında kendisine ırkçı saldırıda bulunduğunu ve stat dışındaki aracının söz konusu kişiler tarafından yağmalandığını ifade etmişti.
Cruzerio ile Real Garcilas arasında şubatta oynanan maçta ise Cruzeirolu oyuncu Tinga'nın topla her buluştuğu anda tribünlerden maymun sesi yükselmesi, ülkede büyük tepki çekmişti.
