Gün geçmiyor ki Türk futbolu yeni bir skandalla çalkalanmasın. Merkez Hakem Kurulu’nun(MHK) 8 Mart’ta 13 hakeme futboldan el çektirilmesi ile temizlik adına umutlar yeşerse de bazı kulüp başkanlarının ve futbola çöreklenmiş derin yapıların yönlendirdiği iddia edilen Tahkim Kurulu bu isimleri geri döndürdü. Sabri Çelik başkanlığında oluşturulan yeni MHK ise, başta Cüneyt Çakır olmak üzere bu isimlere Süper Lig’de görev vermeye başladı.
Yıllardır her kulübün canını yakan ve Süper Lig’deki hiçbir kulübün maçlarına istemediği Cüneyt Çakır, arkasına aldığı güçle geri döndü. İsmi bir dönem derin yapılarla da anılan Çakır, Türk futbolu adına adaletsizliğin sembolü olarak adeta ödüllendirildi. Çakır, bütün kulüplerin uzun yıllardır şikayet ettiği hakem yapısının başı olarak nitelendiriliyor.
8 Mart’ta yapılan temizlik operasyonundan sonra harekete geçen bazı eller, uyguladıkları baskı ile adalet adına alınan kararı geri çevirdi. Bu süreçte Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ve Merkez Hakem Kurulu Başkanı Ferhat Gündoğdu görevini bıraktı. Meydan ise adaletsizliği ile nam salmış Cüneyt Çakır ve avanesine kaldı.
Öte yandan, hem bu hakemlerin göreve döndürülmesinde etkili olan kulüp başkanları varken, diğer kulüpler önümüzdeki sezon nasıl gönül rahatlığı ile maça çıkacaklar? Bir intikam alma serüvenine dönecek olan maç yönetim şekilleri, zaten büyük problemlerle uğraşan Türk futbolunun başına içinden daha da çıkılmaz işler açacak.
- Ekibi hatalarını örtüyor!
- Cüneyt Çakır’ın görev aldığı maçlarda yıllardır değişmeyen bir ekibi söz konusu. Kendi yardımcı hakemlerini kendisi belirleyen ve bu konuda kendini Merkez Hakem Kurulu’nun üstünde gören Çakır, maçlarda bu sayede hatalarının arada kaybolmasını sağlıyordu. Cüneyt Çakır’ın skandal düdükleri, kendi belirlediği yardımcıları tarafından örtbas ediliyordu. Görevden el çektirildikten sonra yeniden maç verilen Çakır’ın bu sefer başka yardımcılar verilince, ciddi itirazlarda bulunduğu ve görevi kabul etmek istemediği de kamuoyuna yansıdı. Bu durum bile, Cüneyt Çakır organizasyonun vahametini ortaya koymaktadır.
Türkiye Futbol Federasyonu’na vekalet eden yöneticilerin ve alelacele Merkez Hakem Kurulu’na atanan isimlerin, başta Cüneyt Çakır olmak üzere futboldan el çektirilen hakemleri geri döndürmesi kendi ayaklarına dolanacak. Bu karar, TFF ve MHK yönetimini kısa sürede koltuğundan edebilir. Temiz futbol adına atılan adım sonrası yeşeren umudu karanlığa gömmeye kimsenin hakkı yok.
Süper Lig’in bitimine sayılı haftalar kala, daha önce futboldan el çektirilen Cüneyt Çakır’a görev verilmesi, yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Sırf futbolu arka planda yönetmeye çalışan bazı isimlerle ilişkileri olduğu için geri döndürülen Cüneyt Çakır, Dünya Kupası’na gitsin diye böyle bir karar alındı. Oysa, çaldığı düdüklerle futbolu adeta katleden, maçları istediği skorlarla bitiren Cüneyt Çakır’ın Katar’da düzenlenecek olan 2022 FIFA Dünya Kupası’na gitmemesi futbol adına çok daha hayırlı olacaktır. Spor camiası yıllardır maçların sonuçlarını etkileyerek kulüpleri bıktıran Cüneyt Çakır’ın dönmesinin kimi memnun ettiğini soruyor.
Futbol camiası “Madem temizlik adına gönderilen hakemlere görev verilmeye başlandı, bu işe neden Cüneyt Çakır’la başlandı? Diğer hakemlere de Süper Lig’de görev verilsin” denilerek alınan karara tepki gösterdi.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), oturduğu koltuğa şu an vekalet ederken, yeni Merkez Hakem Kurulu’nu göreve getirdi. Sabri Çelik ve arkadaşlarının belli bir misyon için geldikleri, aldıkları ilk kararda kendini gösterdi. Türk futbolunda çözüm bekleyen onlarca sorun varken vekaletçi TFF yönetiminin ve alelacele olarak göreve gelen MHK yönetiminin Cüneyt Çakır’ı kurtarma ve geri döndürme işine soyunması kabul edilemez. Alınan bu karar hem vekaletçi TFF yönetimini, hem de göreve gelecek olan TFF yönetimini, bunların yanı sıra MHK yönetiminin bile sonunu hazırlayabilir. Bu kurtarma operasyonunun kendilerine dokunacağını mevcut yönetim de görecektir.
- “Şu bir gerçek ki; TFF yapısı içinde görev alan ilgili-ilgisiz, yetkili-yetkisiz birileri ateşi harlayıp duruyor. Abdurrahman Arıcı’nın, kontrol altına alamadığı hakemlere bilenip, düdükleri asılan hakemlerin geri döndürülmesinde aktif rol aldığı TFF yapısı içinde herkes tarafından biliniyor. Gelecek sezon da kendi düzenlerinin devam etmesi için her yolu mubah sayacaklar. Son restleşme; öyle oldubittiye gelecek kadar hafif bir eylem değildir. Piramidin ters döndüğü ve kontrolden çıktığı alenen ortadadır. Bazı kulüp başkanlarının uzantıları olan yapının içindeki isimler Türk futbolunun kurtulması adına yapılan tarihi eylemi açıkça değil ama perde arkasından sabote etmenin verdiği güçle daha da azacaklar. Bu gelişmeler bir kez daha gösterdi ki hakemlerin ipleri hep birilerinin elinde ve bu birileri bir yandan hakemleri kollarken diğer yandan lige ayar verdiriyordu.”
- “Bundan sonra Türk futbolundan hakem olarak fazla bir şey beklemeyin. Seneye oynanacak orta oyununu lezzetle ve keyifle izleyeceğim. Yapılan iş bir ihtilaldi, Türk futbolu için çok hayırlı bir iş olacaktı. Eğer başarılı olsaydı 15-20 yıl Türk hakemliğinde ve Türk futbolunda inanılmaz bir iyileşme gerçekleşecekti ama başarılı olamadı, eskiye döndük. Şimdi daha da kötü. Plakası alınan hakemler var. 06, 34, 35… İnanılmaz bir kan davası çıkacak ve intikam alınmaya başlanacak. Artık bundan sonra Türk futbolundan hakem olarak fazla bir şey beklemeyin. Ben 4 yıldır VAR gelmesine rağmen, VAR ve AVAR’a kenardan bakıyordum. Bu son olaylardan sonra işin rezilliği daha net meydana çıktı. Artık bundan sonra kimse maçların sahada oynanıp bittiğini bana anlatamayacak.”
