Tolgay ve Sinan neden Milli Takım'da oynayamıyor?

A Milli Takımımızın başında tepki çeken tercihlere ve sonuçlara imza atan Mircea Lucescu hakkında, Almanya futbolunu ve gurbetçi yıldızlara yakınlığıyla bilinen Fatih Demireli ile konuştuk. Demireli, çarpıcı açıklamalar yaptığı tele röportajda Tolgay Arslan ve Sinan Gümüş’ün de neden A Milli Takım’da oynayamadığını açıkladı.

Sinan’ın durumu kolay ama kolay değil. Sinan sadece Alman vatandaşı. Almanya’nın alt yaş takımında da forma giydi. Türk Milli Takımı’nda oynaması için Türk vatandaşı olması gerekiyor. Şu anda çifte vatandaşa katkı verilmiyor. Oyuncu için çok zor bir durum. Federasyon da alternatif çözümler aradı ancak olmadı. Şu an hukuki olarak kapalı Türk Milli Takımı’nda oynaması. Tolgay iki milli takımda da oynadı alt yaşlarda. Almanya için sonra Türkiye için oynadı. Sonra tekrar Almanya’yı seçti. Bir tane daha değiştirme hakkı tanınmıyor. Tolgay bu anlamda sıkıntı yaşadı. Hukuki girişimler oldu. FIFA genel anlamda futbolcudan yana tavır gösteriyor. Bu anlamda Tolgay’ın A Milli Takım’da oynamasında umut var. Ancak son durum hakkında bilgim yok. Şunu söyleyebilirim iki oyuncu da milli formayı giymeyi çok istiyor. Koray Günter için de aynı durum var. Genoa da oynamaya başladı. Serie A’da düzenli oynamaya başlayan Türk bir futbolcuya da da ilerde A Milli Takım kapıları açılabilir. Ancak o da vatandaşlık sorununa takılacak.

Ben futbolcu olsam Lucescu hakkında iyi şeyler düşünmem. Sürekli futbolcu yok, kaleci yok, sürekli oynayan yok. Eee var. Milli Takım başantrenörü, seçicisi biraz daha futbolcuları kazanan bir tavır sergilemesi daha doğru değil. Çok sevdiğim bir tabir değil ama küçümsüyor Türk futbolunu. Bence çok küçümsenecek bir durum yok ortada. Son milli takıma bakıyorum mesela Rusya maçında evet kazanamadık ama bence gayet heyecan verici bir takım vardı sahada. Bunların bir çoğu Avrupa’da oynayan yetenekli oyuncular. Sistem olarak sıkıntı yaşıyoruz ama bireysel anlamda heyecan veren bir milli takımımız var. Rusya’da ben bu kadar yetenekli oyuncu görmedim açıkçası.

Türkiye’de doğup Avrupa’ya transfer yapan futbolcuları sayalım, Cengiz, Çağlar, Enes... bunun yabancı sınırının kaldırılmasına denk gelmesi tesadüf değil. Türkiye’yabancı oyuncular geldi ve yerli oyuncular yurt dışına çıkma imkanı buldular. Bir örnek verelim. Çağlar Söyüncü, Altınordu’da oynarken yabancı sınırı 5 olsaydı, muhtemelen üç büyüklerin birine transfer olup genç oyuncu olarak yıllarca yedek bekleyecekti. Ama ne oldu, Freiburg’a gitti, gelişebildi ve Leicester’a gitti. Son yıllarda herhangi bir sistemimiz işlemedi ama bu işledi. Bu sistem hiç olmadığı kadar büyük fayda sağladı Türk futboluna. Ben Samet Aybaba gibi düşünüyorum tamamen kaldırılsın. Bırakalım kulüpler istedikleri gibi transfer yapabilsin.
Yabancı sınırı geldiği zaman iç piyasada fiyatlar yine artacaktır. Zor bir ekonomi var zaten. Bu tamamen dezavantaj sağlar Türk futboluna.

Değişimin içindeysek daha önce milli takımda başarısız olan isimleri tekrar milli takıma çağırmak değil, genç isimlere şans vermektir. Uluslar Ligi’nde birinci olsan ne olur, üçüncü olsan ne olur. Dün Fransa-Hollanda maçını izledim. Babel dışında Hollanda’da kimseyi tanıyamadım. (Abrartıyorum şu anda) Almanlar Dünya Kupası kadrosu sonrasında 3 ismi değiştirdi milli takımda böyle değişim mi olur diye kazan kaldırdılar.

Değişime aç, değişime ihtiyaç duyan bir milli takımımız var. Şu an A Milli Takımı’nın başındaki isim Lucescu olmamalı. Bence bu arada bu işlere daha yatkın biri olmalı. Gelişmiş, yarışır hale geldiğimizde Lucescu doğru isim. Çünkü o zaman sadece saha içerisinde çözüme bakan bir teknik direktöre ihtiyaç olur. Şu anın adamı Lucescu değil.