Türkiye Futbol Federasyonu'nun önceki gün yapılan olağan genel kurulunda başkanlığa yeniden Mehmet Büyükekşi seçildi. Büyükekşi'nin yeni dönemde göreve başlar başlamaz Federasyon bünyesinde köklü değişiklikler yapacağı bilgisi kamuoyuna yansıdı. Bu değişikliklerden en skandal olanının ise Merkez Hakem Kurulu'nda yapılacağı ifade edildi. Geçtiğimiz sezonun ortasında göreve getirilen Lale Orta döneminin sona ereceği, yerine ise geçtiğimiz sezon hakemliği bırakan ve Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde hakem eğitmenliği yapan Cüneyt Çakır'ın MHK'nin başına geçeceği iddia edildi. Bu olasılığın konuşuluyor olması bile aslında Türk futbolunun nasıl bir uçuruma doğru itildiğini gösteriyor. Süper Lig ekiplerinin yıllarca yönetiminden şikayet ettiği, maçların sonuçlarına etki eden hatta sezonların kaderini belirleyen Cüneyt Çakır, geçen sezon 10'dan fazla kulübün ortak isteğiyle hakemlikten el çektirilmişti.
Bir sezon önce hakemliği bırakan Cüneyt Çakır'a jübile yapılması kamuoyunda tepkilere neden olmuştu. Hiçbir hakeme jübile yapılmazken, Türk futbolunda skandallarla anılan Çakır'a özel muamele yapılması en az Çakır'ın düdükleri kadar skandaldır. Hakemliğinde takımların canını yakan Cüneyt Çakır'ın bir de hakem eğitmeni olması Türk futbolunun dibine dinamit konulması anlamına geliyor. Birçok kulüp tarafından ahlaksızlıkla itham edilen Çakır'ın hakem eğitmeni olarak görev yapması kabul edilebilir bir durum değildir. Cüneyt Çakır, yıllardır Türk futbolunda saha içini olduğu kadar saha dışını da karıştıran bir isim aslında. Özellikle derbilerde verdiği kararlarla maçların sonuçlarına direkt etki eden Cüneyt Çakır için, bir dönem Trabzonspor Teknik Direktörlüğü de yapan Şota Arveladze, "Oyunu istediği gibi yönlendiriyor, istediğine kazandırıyor" diyerek Çakır'ın maçların sonucunu nasıl tayin ettiğini ifade etmişti. Çakır'ın Türk futbolunun içinde yer alması, onun ötesinde MHK gibi kritik bir göreve düşünülmesi hiçbir şekilde kabul edilebilir gibi değildir.
Yıllarca FETO'nün futboldaki en önemli üslerinden birinin hakem camiası olduğu, kritik görevlendirmelerin hep aynı isimler arasından seçildiği gibi konular yüksek sesle tartışıldı. Bilindiği üzere Cüneyt Çakır'ın babası Serdar Çakır'ın, daha önce FETÖ soruşturması kapsamında görevden alındığı iddia edilmiş, ancak Çakır 'sağlık sorunları' nedeniyle görevi bıraktığını duyurmuştu. TFF'de bir dönem Profesyonel Hakem İşleri Koordinatörü olarak görev yapan Serdar Çakır'ın, FETÖ soruşturması kapsamında federasyon ile ilişiğinin kesildiği belirtilmişti. Bunların ötesinde, Serdar Çakır ve Cüneyt Çakır'ın hakem camiasında kendilerine yakın ve bağlı gruplar oluşturdukları, hakemleri ve atamaları istedikleri şekilde yönlendirdikleri iddiaları hala sıcaklığını koruyor. Kulüpler, Cüneyt Çakır'ın MHK başkanlığının gündeme gelmesiyle oluşan huzursuzluğun ortadan kalkması için TFF'nin açıklama yapmasını ve böyle bir düşüncelerinin olmadığını net bir şekilde ifade etmesini bekliyor. Aksi takdirde oluşan güvensizlik ortamının büyüyerek devam edeceği öngörülüyor.
