|

Acı çeken birini görünce aynı acıyı kendi de çekiyor

Joel Salinas için müziğin renkleri, sayıların kişilikleri var. Salinas, bir diğer insanın acısını sanki kendisininkiymiş gibi hissediyor. Herkesin dünyayı böyle gördüğünü düşünüyordu, ta ki tıp fakültesinde okumaya başlayana kadar.

Yeni Şafak
10:45 - 5/04/2018 Perşembe
Güncelleme: 10:45 - 5/04/2018 Perşembe
Diğer
Hastalığını Tıp fakültesini kazanında anladı. daha öncesinde herkesin böyle hissettiğini sanıyormuş.
Hastalığını Tıp fakültesini kazanında anladı. daha öncesinde herkesin böyle hissettiğini sanıyormuş.

Joel Salinas, ilk kez tıp fakültesinde canı acıyan bir hasta gördün de, hastanenin tuvaletine koştu ve artık midesinde bir şey kalmayana kadar kustu. Tıp Fakültesi'nde 3. sınıftayken, aynadaki solgun yüzüne bakıyor ve kendisini yaşadığına inandırmaya zorluyordu.

Henüz bilmiyordu ama "

ayna dokunuşu sinestezisi

" adlı bir durum yaşıyordu. Her acı çeken birini gördüğünde veya sadece dokunduğunda, beyni aynı acıyı kendi vücudunda yeniden yaratıyordu. 2008'de bir gün de birini ölürken görmüştü:

  • "Biri kalp krizi geçirdi ve tamamen hazırlıksız yakalandım. Kalp masajı yapılıyordu ve ben de yerde yattığımı ve bana kalp masajı yapıldığını hissediyordum, daha sonra solunum tüpünün boğazımdan aşağı sokulduğunu duydum."

Hasta 30 dakika sonra öldüğünde Salinas "ürkütücü bir sessizlik" duydu: "Fiziksel duyularımın tamamen yok olduğunu hissettim. Çok rahatsız ediciydi. Klimalı bir odadaymışım ve klima birden kapatılmış gibiydi."Tuvalete kaçtı ve kendisini gerçekten ölmediğine inandırmaya çalıştı ve bir daha asla böyle güçlü bir tepki vermemeye yemin etti.

Sinestezi, duyuların ayrı ayrı duyulması yerine, bir ya da birden fazlasıyla birleşmiş bir halde hissedilmesi durumu. Bazıları müzik duyduğunda bir tad alıyor, bazıları da harflere ve rakamlara baktığında renkler görüyor.


Salinas yaşıtlarına uyum sağlama konusunda zorluk çekti ve annesine neden kimsenin onu sevmediğini soruyordu. Bir sorun, sarılma konusunda çok istekli olmasıydı. Geçen yıl yazdığı kitapta "Sarılmak benim için tam anlamıyla kapsayıcı bir deneyimdi" dedi ve ekledi:
"Sarılmak sıcaklık ve güvenlik ve güzel, gümüşi bir maviydi, dört rakamının bana yaşattığı his gibiydi"
.Ancak diğer çocuklara sarıldığında, sıklıkla bunun garip olduğunu düşünüyorlardı.

Sık sık reddedilmesinin ardından Salinas, kendi dünyasına kapandı. Saatlerce televizyon izledi ve vücudunun ekranda gördüğü her dokunuş ve hareketin yarattığı duyguları kopyalamasının tadını çıkarttı:

  • "Çizgi filmde Road Runner dilini çıkarttığında, ben de dilimi çıkartıyor gibi hissediyordum. Çakala kamyon çarptığında ben de aynı hissi yaşıyordum."

Salinas, başkalarının hislerini paylaşması nedeniyle daha ilk gençliğinde diğerlerini daha iyi hissetirmenin, kendisini de daha iyi hissettireceğine karar verdi."İnsanları tedavi etmemeye" doğru çekildiğini düşündü ve tıp alanında kariyer yapmaya karar verdi.O zamana dek, deneyimlerinden kimseye söz etmedi çünkü herkesin dünyayı aynı şekilde algıladığını düşünüyordu.

Ancak 2005'te Hindistan'a yaptığı bir seyahatte durumun böyle olmadığını fark etti.Tıp Fakültesi'nden bir arkadaşı, renkleri harflerle birlikte algılayan bir grup insandan söz ettiğinde, Salinas çoğu kişinin böyle olduğunu söyledi."Bana baktı ve 'Bu kesinlikle çoğu kişi için geçerli değil' dedi."Ama durumunu anlamak, okulda yaşacağı zorlu deneyimlere hazırlanmasına pek yardımcı olmadı.


Salinas
"Tıp fakültesinde ayna-dokunma acısı, fiziksel travma yaşayan hastaları gördüğümde en canlı haliyle karşıma çıkıyordu"
diyor.Ameliyat masasındaki bir genci gördüğünde, hastanın karnını kesen neşterin kendi karnını kestiğini hissetti ve gencin iç organlarını gördüğünde "sıcak ve acıdan kıvrandıran" bir his yaşadı.Sonunda bir gün bir hasta öldüğünde, kendisini tuvalette kusarken buldu. Doktor olabilmesi için bu durumla başa çıkmak adına çeşitli teknikler geliştirmesi gerekiyordu.
Hürriyetin haberine göre Salinas şaşırdığında ya da gördüğü hasta fiziksel olarak kendisine benzediğinde yaşadığı hislerin daha yoğun olduğunu fark etti. Sonra da kendisini bu tür durumlara hazırlamaya çalışmaya başladı.
"Hastanın giysisinin kollarına ve yakalarına bakmaya veya kendi vücudum içinde kaybolmaya odaklandım"
diyor.Ancak aynı zamanda,
"hiper empatisinin"
hastaları tedavi etmekte işe yaradığını da fark etti. Hastalarının en ufak yüz ve vücut hareketlerinden susadıklarını ya da acı içinde olduklarını anlayabiliyordu.

"Hastalarımın iyi olması beni çok yakından ilgilendiriyor, çünkü o anda bu benim de iyi olmam demek. Hastanede yatmak hastalar için çok yalnız bir deneyim olabiliyor ve bir şekilde onların yaşadıklarını hissedebilmek çok anlamlı oluyor" diyor.

#ayna dokunuşu sinestezisi
#Joel Salinas
#Tıp
6 yıl önce