Geçtiğimiz günlerde size oyun dünyasının en efsane serilerinden birisi olan Mafia'nın aradan geçen uzun yıllar ertesinde üçüncü bölümüyle yeniden karşımıza çıkacağı müjdesini vermiştik.
İşte halihazırda sürmekte olan Gamescom etkinliği dahilinde Mafia 3'e yönelik detaylar doğrudan birinci ağızdan geldi. XBox One, PS4 ve PC platformlarına yönelik hazırlanan oyun 2016'da çıkacak. Henüz kesin tarihi belli değil ama.
Tanıtım videosunu yayımlayacağız tabii ama ilk olarak konusunu, oynanış dinamiklerini ve diğer detayları aktaralım ki kafamızda iyice şekillenebilsin olay:
İlk olarak Mafia 3'ün -serinin ana dinamikleri korunmakla beraber- oyun dünyasının yeni nesil ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlandığının altını çizelim. Bunun anlamı 30 yaş ve üzeri için biraz fazla 'kompleks ve modern' kaçabileceği. Bununla beraber serinin ilk oyunlarını oynamayanlar için mükemmel bir keyif sunacağını düşünüyoruz. Grafikler seyredeceğiniz gibi gayet iyi. Bununla birlikte tahminimiz o ki sistemleri çok zorlayacak bir oyun olmayacak. Yani mütevazı bileşenlerle de keyif alarak oynayabileceğiz. Envanterimiz oldukça geniş, bir sürü silahımız var ama daha da güzeli hepsi de birbirinden 'kaslı' çok sayıda araba sürebileceğiz.
Olay 1968 yılında New Orleans'ta geçiyor. Şehir farklı uluslardan ve farklı kültürlerden gelen envai çeşit insana evsahipliği yapan bir mozaik yuvası. Ama işin kötü tarafı o günler ırkçılığın had safhada yaşandığı günler ki bu da yarı siyahi yarı beyaz olan kahramanımız Lincoln Clay için pek de keyifli bir yaşam atmosferi sunmuyor doğal olarak.
Tahmin edeceğimiz gibi yaşam Clay'in yüzüne pek gülmemiş. Anneden öksüz babadan yetim, sokaklarda büyüyen Clay huzuru bulmak için dinden, askerliğe kadar pek çok yol arasa da Vietnam Savaşı'nın ertesinde yine başladığı yer olan sokaklara dönüyor. Tabii bu New Orleans sokaklarından bahsediyoruz. Şiddet diz boyu, tutunmak zor. Dahası bir de İtalyan mafyaları var. Vietnam'daki gibi badilerin de yok işin kötüsü. Haliyle acil dost edinmen gerek. Çünkü tek başına kalırsan kurda kuşa yem olman kaçınılmaz son.
Gerçi dayanacak sırt araman da gerekmiyor pek. Ne de olsa tesadüfe bakın ki eskilerden bir dostumuz da o esnada New Orleans'ta. Kendisi Mafia 2'den tanıdığımız Vito Scaletta.Üstelik epey de bir palazlanmış durumda. Bölgedeki İtalyan hizibini yönetiyor. Daha doğrusu yönetmeye çalışıyor. Malum bir sürü farklı gruba önderlik etmek zor iş. Ki düşene ilk tekmenin en yakınındaki adamdan geldiği bir ortam. Haliyle onun da Clay gibi köksüz bir tetikçiye kalbi hemen ısınıyor. Dahası delikanlı bir adam Clay, diğerlerine benzemiyor... Scaletta'nın yanına bir de Haiti grubunun önderi Cassandra ile İrlandalılar'ın yöneticisi Burke'ü alıp dörtlüyü tamamlıyoruz.
Ve macera başlasın
Bundan sonrası zaten tahmin edebileceğimiz gibi bu üçü bize görevler veriyor. Biz bu görevleri başardığımız nispette yeteneklerimizi arttırıp, envanterimizi güçlendiriyoruz. Operasyon türleri değişkenlik gösteriyor. Bazen vur kaç yapacağız bazen ortalığa dalacağız. Bu kamikazelerimizin bazılarında yanımızda ekürilerimiz olacak bazılarında ise tek tabanca olacağız. Öldürmedeki klasımız önemli, bizi geliştirecek faktörlerden birisi de bu. Keza başarılı olmak istiyorsak 'hide out' sistemini de iyi becermemiz gerekiyor.
Velhasıl amaç tepeye çıkmak ama tabii bir Don Corleone kolay yetişmiyor! Görevler bölüm usulünce ilerliyor, her bölümde işimiz biraz daha zorlaşıyor. Dahası bazen öyle açmazlarda kalıyoruz ki Scaletta'yı dinlesek Burke'le bozuşacak hale geliyoruz. Tüm bunlarsa tabii ki muhteşem sinematiklerle aktarılıyor bize.
Evet; bu kadar bilgi sanırız yeter de artar bile. Tanıtım filmiyle baş başa bırakalım sizi...
