|

Koronavirüs günlerinde internet nasıl ayakta kaldı

2019 yılının sonlarında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs, bir çok sektörü olumsuz etkilemesine rağmen dijital içeriklerin itici gücü oldu. Öyle ki yaklaşık dünya nüfusunun çoğunluğu evlere kapanırken, evden çalışanların internet kullanımı ve dijital içerik takibi çok fazla arttı.

Abdulkadir Önder
09:46 - 15/07/2020 Çarşamba
Güncelleme: 15:55 - 15/07/2020 Çarşamba
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

2018 yılı sonunda, dünya nüfusunun yüzde 50’sinden fazlası, dünyanın tüm ülkelerinden 3,9 milyar insan internet kullanıyordu ve bu oran gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Cisco tarafından yapılan tahminlere göre, 2023 yılına kadar dünya genelinde 29,3 milyar cihaz internete bağlı olacak ki bu en yoğun zamanda saniyede 1,209 Terabit İnternet trafiği gönderimi ve alımına denk geliyor. Daha net bir ifadeyle, aynı anda 48 milyon 4K kalitesinde dijital platformalı izlenmesi demek. Tüm bu tahminlere göre, geleceğin veri trafiği çok büyük oranlara ev sahipliği yapacak.

Koronavirüs İnternet kullanımını değiştirdi

Bir gecede büyük çoğunluk evden çalışmaya başladı. İnterneti video telefon görüşmeleriyle arkadaşlarımız ve iş çevremizle irtibatta kalmak için kullanmaya başladık. Önceden sadece web sitesi olan kurumlar bile eğitim oturumları yayınlamak için “streaming” kullanmaya başladı.

  • Bunların yanında internet, online bilgisayar oyunları ya da video izleme amacıyla eğlencenin de merkezine oturdu. Bu değişimler sonucunda, son haftalarda çeşitli gözlem noktalarında internet trafiğinde önemli bir artış kaydedildi. Dünyanın en büyük İnternet Değişim Noktası DE-CIX Frankfurt’ta, internet trafiği en yoğun zamanda yüzde 10 artarak, saniyede 9.2 Terabit’e ulaştı.

Evden çalışma gibi zorunlulukları sürdürebilmek için ihtiyaç duyulan Skype ya da Zoom gibi hizmetlerde bazı durumlarda veri trafiği yüzde 100 arttı. Online ve bulut oyun trafiği ise yüzde 50 oranlarında artış kaydetti.


Alt ağlar stabiliteyi garanti altına alıyor

Basit bir örneklemeyle, internet altyapısı 3 farklı türde alt ağdan oluşur. Her biri yönetimsel domain’leri temsil eder ve böylelikle her bir şirkete doğrudan tanımlanır: Son kullanıcı ağları (DSL, UMTS/LTE ya da kablo sağlayıcıları), taşıyıcı ağlar ve hizmet sağlayıcı ağlar (hizmetlerin sağlandığı yerden iletilir, içerik dağıtım ağları ya da CDN’ler olarak bilinir). Bir video izleyebilmek için kullanıcıdan sağlayıcının sunucusuna bir istek gönderilir. Veri paketi öncelikle son kullanıcının ağından transfer noktasına taşınır, oradan da bir taşıyıcı ağa ya da doğrudan hizmeti sağlayan ağa transfer edilir.

Mevcut krizlerde potansiyel tıkanıklığın nerede oluşabileceğini anlamak için yukarıda bahsi geçen bu üç bileşeni yakından incelemek gerekiyor. Son-kullanıcı ağları, örneğin bu alt ağlar bize; DSL, UMTS/LTE ya da kablo gibi geniş bant bağlantısı sağlar, son-kullanıcı ağları ile hizmet sağlayan ağlar arasındaki tüm ağları ifade eden taşıyıcı ağlar ve hizmet sağlayıcı ağlar. Bugünkü gibi bir kriz durumunda potansiyel tıkanıklık, veri trafiğindeki keskin bir yükseliş sonucu bu üç ağdan birinde yaşanabilir.


Veri trafiğindeki değişimler

DE-CIX Frankfurt İnternet Değişim Noktası’ndaki detaylı analizde veri trafiğinde üç farklı hizmet sınıfının bir dökümü yapıldı. Seç-İzle Video (VoD), Ortak Çalışma ve Oyun hizmetleri üzerinden yapılan analizde, veri trafiğinin hacmi ve çeşitli haftaları içeren bir zaman diliminde kullanıcı sayısı (Koronavirüsün neden olduğu kısıtlayıcı önlemlerden önce ve bu önlemler sırasında) gibi detaylara inildi. Kamusal hayattaki zorunlu kısıtlamalara bağlı olarak pek çok ülkede, veri trafiği ile ilgili olarak oldukça keskin değişimler gözlemlemek mümkün.

  • Örneğin, Frankfurt’ta ortak çalışma araçlarından gelen veri trafiğinde haftalık olarak dalgalanmalar oluştu. Hafta sonları, daha az iş yoğunluğu olduğu için elbette çok daha az video telefon görüşmesi yapıldı ve doğal olarak hafta sonları veri trafiği azaldı. Bunun tam zıttı bir örnek, Frankfurt’ta online bilgisayar oyunlarında yaşandı. Genellikle hafta sonu veri kullanımı, hafta içlerine göre çok daha yüksek bir ivme izledi. Kamusal hayat kısıtlandığı için şu açıkça görülebilir ki ortalama en yoğun trafik yüzde 50 artarken, hafta içi veri kullanımı hafta sonlarına oldukça yaklaştı.

Diğer yandan örneğin Madrid’te VoD hizmetlerinde kaydedilen veri trafiği yüzde 120’lere kadar arttı. Frankfurt’ta aktarılan veride kaydedilen değişikliklere (tüm hizmet sınıflarında) baktığımızda; En büyük değişimin gece geç saatlerde ya da sabah erken saatlerde yaşandığını görüyoruz: Koronavirüs krizi öncesine göre, yüzde 20 oranında veri trafiği gece yarısı ile 02:00 saatleri arasında oluştu. Bunun nedeni, daha fazla kullanıcının sabahları daha çok uyuması ve bu sayede internetin akşam ve gece saatlerinde daha çok kullanmalarından kaynaklanıyor olabilir. Diğer bir önemli değişim ise sabah ve öğle saatlerinde yaşandı; buradaki trafik koronavirüs krizi öncesine göre yüzde 18 arttı. Bunun nedeni de evden çalışma ile birlikte internet kullanımının video telefon görüşmelerini içermesiyle ve diğer yandan çalışma saatlerinin azalmasıyla video streaming ve oyun için internette geçirilen zamanın artmasıyla açıklanabilir.


Virüs dijitalleşmenin itici gücü oldu


Mevcut durumda şu açık: İnternet ayakta duruyor! Ancak global pandemi sürecinde dijital altyapıda bazı zayıf noktaların ortaya çıktığı da bir gerçek, bazıları doğrudan kullanıcı tarafından hissedilebilir ya

#virüs
#dijitalleşme
#internet
4 yıl önce