|
ABD bu işin neresinde

Kemal Kılıçdaroğlu"nun Çin gezisini duyunca, afilli bir cümle kurmuştum.

Kılıçdaroğlu Çin"e gidecekmiş diyene, "Eğer vize almayı unutmazsa" diye ilave ediyordum.

Çin"in, diplomatik pasaportlara vize uygulamadığını öğrenince ne kadar sevindiğimi bilemezsiniz.

Kemal bey unutsa bile Çinlilerin onu unutması mümkün olmayacak.

Şimdi de geziye katılanlara aman ha, Kemal beye dikkat edin, Çinliler bize çakmasını göndermesin diyorum.

Şu günlerde Kemal beyin gerçeğine çok ihtiyacımız var.

Hem de hiç olmadığı kadar.

Çünkü Kürt sorununun çözümü konusunda girdiğimiz yeni süreç, CHP"nin desteğini önemli kılıyor.

Tony Blair, İRA sorununun çözümünde en büyük desteği muhalefetten aldım demişti.

İmralı ile başlatılan sürecin başarıya ulaşmasında CHP"nin katkısı önemli olacak.

O nedenle hükümet, sorunun çözümü için başta CHP olmak üzere tüm siyasi partilere çağrı yapacak.

Bu amaçla CHP"nin kapısının çalınıp, sürece ilişkin bilgilendirme yapılacak, desteği talep edilecek.

Keşke benzer bir basireti MHP de gösterebilse.

Çünkü Kürt sorunu, Kürtlerin sorunu olmaktan çıkalı çok oldu.

Hatta Kürt sorunu, Kürtlerin sorunu olmaktan daha çok Türklerin sorunu haline dönüştü.

Çünkü Kürt sorunu, Türkiye"nin bir iç sorunu olmaktan çıktı.

Türkiye"nin küresel ölçekte bir lider olup olmayacağının sınandığı bir zemine dönüştü.

Bir süredir girilen yeni süreçte ABD"nin tavrını öğrenmeye çalışıyorum.

Çünkü Tony Blair, İRA"yla barışa ulaşmaların perde arkasını anlattığı, "Bir yolculuk" isimli kitabında, ABD"nin rolünü çok başarılı bir şekilde ortaya koyuyor.

"Clinton süreç boyunca çok büyük destek verdi bize, hatta geceleri uyumadan görüşmeleri takip etti."

Clinton kriz anlarında devreye girerek, çözümün güçlü bir aktörü olmuş. Örneğin, Sinn Fein"in görüşmelerden çekildiği bir an.

"Başkan Clinton"a telefon ederek Gerry Adams"ı arayıp onları bağlamasını istedim ve o da bunu yaptı" diye anlatıyor Blair.

Blair"in, "siyasi gücünü çok iyi kullandı" dediği ABD başkanlığı koltuğunda bu kez Obama var.

Yeni sürecin başlama vuruşu Başbakan Erdoğan tarafından yapıldı.

Ama sürecin ilerleyen aşamalarında Obama"nın desteğinin sağlanması yararlı olacak.

Sanıyorum Başbakan Erdoğan"ın ABD"ye yapacağı gezinin bir numaralı gündem maddesi bu olacak.

Clinton gibi geceleri uykusuz kalıp, sürecin aktörlerini ikna etmesini bir tarafa bırakın, ABD"den gelecek çözüm yanlısı güçlü bir mesaj dahi, "Hayat öpücüğü" olur.

Ayrıca, Obama, ABD"nin önceliklerini değiştirmeye çalışıyor.

Seçildiğinde ilk gezisini Türkiye ve Mısır"a yapan Obama"nın önceliği Ortadoğu"ydu. Birinci dönemin sonundan itibaren rotayı Pasifik ülkelerine çevirdi.

Endonezya, Çin, Kamboçya ve Avusturalya"yı ziyaret etti.

Amerika , Ortadoğu"da gereğinden fazla kalıcı olduğunu tartışıyor.

Yeni ufuklara açılıyor.

Stratejik ilgisi Pasifik"e yoğunlaşmış durumda.

ABD"nin çekildiği Ortadoğu"da doğan boşluğu biz doldurabiliriz.

Tabi ki kartlarımızı doğru kullandığımız taktirde.

ABD"de strateji merkezlerinde bu konuyla bağlantılı olarak tartışılan bir başka noktaya daha dikkat çekmek istiyorum.

ABD, NATO"nun tartışmasız lideri.

Ancak ABD"den sonra NATO"nun lideri olarak ilk dört ülke sayılıyor.

İngiltere, Fransa, Almanya sıkı durun Türkiye.

İtalya, Hollanda diye başlayan ülkeler ise, diğerleri kategorisine sokuluyor.

"Yakın bir zamanda NATO Genel Sekreteri "nin bir Türk olması fikrine kendimizi alıştırmalıyız" deniliyor.

Onun için diyorum ki, tarihi bir konjonktür yakaladık.

Onun için diyorum ki, bu sorunun çözümü Kürtlerden ziyade Türklerin sorunu.

Soruna hamaset cephesinden değil, "Yeni Türkiye"yi" inşa etme penceresinden bakabilirsek, biz bu işi çözeriz.

11 yıl önce
ABD bu işin neresinde
Siyonizm putu
Yine rahmet mevsimi geldi
‘Mutlaka döneceğiz’ ya da Nekbe’dir yaramızın adı
O güne geri dönmek
‘İletişim aklı’