ABD medyasına yansıyan bilgilere göre “7 Ekim” öncesinde İsrail’de tahminen altı yüz bin Amerikan vatandaşı bulunuyordu. Bu ABD vatandaşlarının kısmı azamisi aynı zamanda İsrail vatandaşı. İşgal altındaki Batı Şeria’da kırk beş bin ile altmış bin arasında Filistin kökenli ABD vatandaşı yaşıyor imiş. Gazze’deyse yüzlerce Filistin kökenli ABD vatandaşının misafir olarak bulunduğu belirtiliyor. ABD, İsrail’deki vatandaşları için ilave uçak seferleri düzenliyor. Gazze için böyle bir girişim söz konusu bile değil. Hamas’ın rehineleri dışında ABD, Gazze’deki diğer vatandaşlarıyla ilgilenmiyor. Kapana kısılan bu aileler de İsrail’in bombalarının hedefindeler.
“Ne vicdanlı adam, ne insancıl adam” diyebilirsiniz. Tabii aynı cümleleri Gazze’li bebekler, çocuklar ve aileleri için de sarf etmiş olsaydı. Blinken’ın vicdanının sızlaması için, katledilen Gazzeliler’in ABD vatandaşı olmaları da gerekmiyor. Vicdanı olan her insan, öldürülen her çocuk için, her masum insan için elbette üzülür. Vicdanın dini, ırkı, milliyeti, mezhebi yoktur.
Binlerce masum insanın kanı ABD ve Avrupa yönetimlerinin ellerine bulaştı. Nazi-siyonistlere arka çıkarak Gazze’yi çarmıha gerdiler. Gazze’de halen devam eden soykırımın suç ortaklarının kimler oldukları gün gibi aşikâr. Pilatus gibi ellerini yıkayarak kenara çekilemeyecekler.