|
Joe Biden’ın İsrail sınavı…
Barack Obama
’nın 2015’de “İran Nükleer
Anlaşması
”nı imzalaması Binyamin Netanyahu tarafından şiddetli bir tepkiyle karşılamıştı. Yine 2016 yılında Obama 2019 yılından itibaren İsrail’e 10 yıl içinde “
38 Milyar Dolarlık
” askerî yardım anlaşmasını da imzalamıştı. Obama İsrail’in geleceğine yönelik endişeler sebebiyle “
iki devletli
çözüm”ü savunduklarına ayrıca vurgu yaparak “İsrail’in demokratik bir Yahudi devleti olarak varlığını sürdürmesi ve gelişmesinin tek yolu, bağımsız ve sürdürülebilir bir Filistin’in gerçekleşmesidir” demişti.
İsrail parayı, silahları alıyor, iş “
bağımsız ve sürdürülebilir bir Filistin
” meselesine gelince aksini yapıyor. Trump döneminde ilhakçıların eli daha da güçlendi, üstelik Trump ABD’yi “İran Nükleer
Anlaşması
”ndan geri çekti.
Joe Biden
ise “ İran Nükleer Anlaşması”na ABD’nin geri döneceğini taahhüt etmişti. Aradan üç yıl geçmesine rağmen bu vaadini yerine getiremedi.

Biden iki devletli çözümden söz açarak, Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşimlerden şikâyet ederek Netanyahu’yu kızdırdı. Temmuz ayında Biden, Netanyahu’nun kabinesinde Batı Şeria’da “istedikleri yere” yerleşmeyi destekleyen Bakanların yer almasının sorunun parçası olduğunu söylemişti. Kabinedeki ilhakçı Siyonistlerse Biden’ın sözlerine şiddetli tepki göstermiştiler. Analizlere göre ABD ve İsrail arasındaki “Özel İlişki” yara almaya başlamıştı.

Biden, Netanyahu’nun yüksek yargıda radikal değişiklikler içeren girişimine karşı kitlesel protestolar gerçekleştiren grupları desteklemişti. Protestolar devam ederken
New York Times
yazarı
Thomas Friedman
11 Temmuz tarihli yazısında Netanyahu’nun ABD-İsrail ilişkilerinin yeniden gözden geçirilmesini ‘kaçınılmaz’ kıldığını vurguluyordu. İsrail’in Batı Şeria’yı ilhâk etmeye kararlı göründüğüne de işaret eden Friedman
“ABD neden BM ve Uluslararası Mahkeme’de İsrail’in Batı Şeria’yı sadece geçici olarak işgal ettiği ve bu nedenle orada bir tür apartheid uygulamadığı fikrini savunmaya devam etsin?”
diyordu.
Tel Aviv Üniversitesi Amerikan Çalışmaları Merkezi
”nin Başkanı
Dr. Yoav Fromer
ise “
Dissent Magazine
” dergisinde 8 Eylülde yayınlanan “İsrail Sağ’ı
ABD’yi Görmezden Geliyor
” başlıklı yazısında, “
Bir zamanlar Beyaz Saray’ın hangi partinin kontrolünde olduğuna bakılmaksızın İsrail’de Washington’un sözünün bir önemi vardı. Ancak o günler çoktan geride kaldı
” diyordu. ABD’nin ne düşündüğünün İsrail’de kimsenin pek umurunda olmadığını belirten Fromer “
Washington’daki politika yapıcılar, İsrail bir dahaki sefere ABD’den askerî ya da diplomatik yardımı talep ettiğinde bunu hatırlayabilirler
” diyordu.

İsrail Gazze’de soykırım yaparken ABD’ye yine ihtiyaç duydu, ABD de İsrail’e silah ve cephane yağdırmakla kalmadı, yine BM’de diplomatik koruma sağladı. Buna karşın Netanyahu, dünya kamuoyunun baskısı altında giderek yalnızlaşan Biden’ın telkinlerine kulak asmıyor. Ancak Biden Yönetimi’nden de biribirini tekzip eden açıklamalar geliyor. Beyaz Saray’daki karmaşa, yönetim erkini biribirine bağlayan yumağın iplerinin biribirine dolandığını gösteriyordu.

Öte yandan Kudüs merkezli “
The Times of Israel
” gazetesinde 15 Aralık’ta
Jacop Magid
imzalı yazıda Biden’ın iki devletli çözüme vurgu yapan açıklamalarının İsrail’de hiç hoş karşılanmadığı belirtiliyordu. Yazının başlığı “İsrail ABD›yi iki devletli çözüm hakkında kamuoyu önünde konuşmamaya çağırıyor” şeklindeydi. Haberde İsrail Cumhurbaşkanının, iktidar ve muhalefet liderlerinin “iki devletli çözüm” çağrılarını endişeyle karşıladıkları belirtiliyordu. Yazıya göre İsrailler endişelerini ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı
Jake Sullivan
ile yapılan görüşmelerde dile getirdiler. Yazıda, ismi açıklanmayan ABD’li bir yetkilinin,“
ABD
İsrail için çok şey yaptı,
İsrail’den anlayış bekliyoruz. Kendi iç siyasetimizi ve küresel diplomatik konumumuzu göz önünde bulundurmalıyız”
şeklinde konuştuğu belirtiliyordu.
“İki Devletli Çözüm” konusunda ABD’nin söylemleri ile eylemleri arasında çok ciddi çelişkiler yaşandı. ABD’nin eylemleri “İki Devletli Çözüm”ün “ölüm
uykusu
”na yatırılması gibi bir sürece yol açtı. Şimdi ABD, Filistin’in ölüm uykusuna yatırılamayacağını anlamış görünüyor. Hiç kuşkusuz, Biden Yönetimi Netanyahu’nun gitmesinden pek mutlu olacaktır. Ancak Sorun, sadece Netanyahu ve Kabinesindeki radikal ilhakçı Siyonistler değil. Sorun, İsrail’in ana akım siyasi elitlerinin de bu yüzleşmeden hâlâ kaçınmaya çalışmaları ve hâlâ zamana oynamaları.
#Joe Biden
#Barack Obama
#İran
#Binyamin Netanyahu
5 ay önce
Joe Biden’ın İsrail sınavı…
Bu başarı hepimizin
Bin Kayrevan’dan bir Kayrevan’a
Herkeste bir ‘ben’ var, bir de ‘gerçeklik’…
Yatırım grevi
Gölge oyunu...