|
Demirel-İsmail Cem ve parçalı dış politika

AB İsmail Cem''in, Kafkasya Demirel''in, Yunanistan İsmail Cem''in, Balkanlar Demirel ve genelkurmayın, Kuzey Irak ve Ortadoğu biraz genelkurmayın (biraz da boşlukta) omuzlarında gözüküyor.

Türkiye''nin ev sahipliğinde her yıl düzenlenen Türk Dünyası Kurultayı; Rus-Çeçen savaşının acımasız biçimde devam ettiği ve Pazar günü yapılacak Rusya seçimleri ile aynı zaman dilimine tesadüf ediyor. Sırf bununla sınırlı değil. Azerilerle Gürcistan''ın Mavi Akım projesine ilişkin güzergâh sorununda anlaştıkları, buna karşılık Türkmen doğalgazı konusunda Niyazov''un hop oturup hop kalktığı bir zaman aynı zamanda.

Benzer bir teşebbüse Türkiye geçtiğimiz ocak ayında da girişmişti. Bağımsız Devletler Topluluğu liderleri, Putin''in başkanlığında Moskova''da biraraya gelirken, bu toplantıya tekaddüm edecek şekilde Demirel Gürcistan''a gitmiş ve Kafkasya Paktı önerisi ile ciddi bir mukabele denemesinde bulunmak istemişti.

Böyle bir niyetin mevcudiyetinden emin olmamakla beraber, Türk Dünyası Kurultayı''nın zamanlamasına gene de dikkat çekmek istiyoruz. Ancak Orta Asya ülkeleri devlet başkanlarının, Samsun Kurultayına iştirakte gösterdikleri lâkaydi de ortada.

Demirel-Orta Asya-İsmail Cem

İlk bakışta Orta Asya ülkeleri ile Türkiye ilişkilerinin, umulan bir seyirde ilerlemediği gerçeğidir. Öyle anlaşılıyor ki Orta Asya ülkeleri, kendi gelecekleri açısından Türkiye''yi yeterli bir teminat olarak görmüyorlar. Onlara göre Türkiye''nin ne ekonomik muzayakalarını halledecek, ne de kredi darboğazlarını çözecek bir gücü bulunuyor. Yavaş yavaş keşfettikleri müşterek bir dil ve tarih ortaklığı, onlar açısından kuşkusuz önemli. Fakat meselâ, Ahmet Yesevî külliyesinin restorasyonu yıllardır bitirilemiyor. Bu taahhüdünü Türkiye yerine getiremiyor. Türkiye''nin devlet ve hükümet yönetimi olarak içine düştüğü şuur parçalanması ise, ekonomik desteksizlikten daha büyük bir fâcia manzarası arzetmiyor mu?

Geriye sadece Diyanet, Diyanet Vakfı, Fethullah Hoca''nın okulları, Türkiye''den giden bazı danışmanlar ve küçük büyük firmaların canhıraş gayretleri kalıyor.

Ama buna karşılık Türk hariciyesi, Orta Asya''ya bütünüyle lâkayt. Özellikle Dışişleri Bakanı İsmail Cem!.. Avrupa Topluluğu dışında hemen her meselede havlu atıyor. İşte sayın Cem''in bilinçli bir sükûta ve duyarsızlığa kendisini terketmesi, aylar var ki Türkiye''yi zora sokuyor, haklı olarak da ciddi rahatsızlıklara yol açıyor.

ANAP''ın ve MHP''nin İsmail Cem''e ilişkin eleştirileri, sırf bu iki parti ile sınırlı değil. Eğer meselenin altı deşilecek olursa, başta başbakan olmak üzere, sorunun ne kadar derinlerde seyrettiği daha iyi anlaşılacaktır. (Yani hadise, sırf İ. Cem''in cumhurbaşkanlığı hevesini kırmaktan kaynaklanmıyor.) Türkiye dış politikasını tek boyutlu ve taviz esasına dayalı şekilde AB eksenine kilitlemesi asla kabul görmüyor. Sanılanın aksine bu muhalefet, AB aleyhtarı bir derin dalganın marifeti olarak da algılanmamalıdır. Meselenin sanılandan daha şumûllü olduğu anlaşılıyor.

Parçalı dış politika mı?

Bu bakımdan Türk dış politikası şu an için, tam bir parçalanmayı yaşıyor. AB İsmail Cem''in, Kafkasya Demirel''in, Yunanistan İsmail Cem''in, Balkanlar Demirel ve genelkurmayın, Kuzey Irak ve Ortadoğu biraz genelkurmayın (biraz da boşlukta) omuzlarında gözüküyor. Peki Orta Asya? İnanır mısınız, bütünüyle sahipsiz. İsmail Cem İran''la da ilgilenmiyor, Rusya''yla da. Gerisini siz düşünün artık.

Ne yazık ki sayın Başbakanı böylesine devâsâ sorunların merkezinde göremiyoruz. Dış politikadaki parçalanmanın ve Demirel konusundaki ısrarın temelinde yatan gerçek de burada yatıyor. Yük ağır, sorun çok; başbakan sadece -o da kısmen- iç politikaya tekabül edebiliyor. İç politika da işin aslına bakılırsa, Başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan''ın omuzlarında. Bunu herkes biliyor. Bu bakımdan üçlü liderler zirvesinin sık sık yapılmasının lüzumu daha bir anlaşılmıyor mu?

Çeçenistan-Orta Asya: Aynı sorun

Gelelim Rusya seçimlerine!.. Kim ne derse desin Rusya Çeçen savaşını, iç politika bakımından son derece fonksiyonel kullandı. Putin ve generaller, dağınık Rusya kamuoyunu sağlam toparladı. Acı da olsa Çeçen harekâtının, en büyük faydayı Rusya''ya sağladığını kabul etmek durumundayız. Meşedov''u içine sindiremeyen sınıfların, Çeçenistan''ın geleceği ile oynadıkları şimdi daha iyi anlaşılıyor. Basayev ve Ürdünlü akıl hocasının, Çeçenistan sınırları dışında Dağıstan''da başlattıkları harekât, Rusya açısından uluslararası arenada ciddi bir hukuk kozuna dönüştürülebildi ne yazık ki. Yeltsin''le kavgayı göze alan ABD, Putin''in işbaşına gelmesinden sonra, Çeçenistan''ı bütünüyle sattı. Sonra İngiltere, sonra Fransa vs.

Bu savaşın büyük sonuçlarından biri de, Rus olmayan bütün özerk bölgelerle Orta Asya ülkeleri üzerinde meydana getirdiği yüksek caydırıcılıktır. İşte bu caydırıcılık dolayısıyladır ki, Orta Asya Türk devlet başkanları Samsun toplantısına katılmıyorlar. Ayrıca seçilip seçilmeyeceği belli olmayan S. Demirel''le de özdeşleşmek istemiyorlar. Kaygıları ise, Rusya''daki seçimler ve Demirel''in seçim malzemesi derekesine indirgenmek istememeleri.

Rusya seçimlerini bekleyen en büyük güç ise ABD.

24 yıl önce
Demirel-İsmail Cem ve parçalı dış politika
İsrail"le iptal edilecek gizli anlaşma
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi