Adina yasal olarak "ittifak" denilip denilmeyecegi tartisilabilir. Ama sözünü etmek istedigim sey, seçimlerde birlikte hareket etmektir. Bu noktada sagda solda degisik birliktelik arayislari var. Ben burada FP, BBP, DP, YDP''nin iliskilerine dair bazi düsüncelerimi ifade etmek istiyorum.
Birliktelik, FP açisindan daha genis bir temsil yetkisi elde etmek anlamina geliyor ve bu dönemde ayri bir zaruret niteligi tasiyor. BBP, DP, YDP açisindan ise parlamentoda temsil edilebilmenin vazgeçilmez sarti. Bu üç parti, yüzde 10 baraji sebebiyle ya FP, ya da baska bir parti ile birlikte seçime girerek meclise üye gönderebilir. Birliktelik, dört parti açisindan da, temsil ettikleri misyon bakimindan hayati deger tasiyor.
Bu partilerin tabanlari açisindan bakildiginda, seçimlerde birlikte hareket çok net bir talep. FP tabani bile olaya "vefa" duygusu ile bakiyor. "BBP''liler bu dönemi sifir hata ile geçirdiler.", "Hasan Celal Güzel bu dönemin yigit sesiydi" gibi sözler, benim FP tabanindan isittigim sözlerdir. Korkut Özal da, benim degerlendirmemde, en çok FP ile birliktelige yakisacak bir sembol isimdir. Benim izlenimim o ki, diger parti tabanlari da FP ile birliktelik beklentisi içindedir.
Halk zemininde durum budur da, zirvelerde is sadece temenni ile sonuçlanmiyor. Temenni belki zirvelerde de mevcut, ama gerçeklesebilirlik pek çok sarta bagli.
FP''nin, böyle bir birlikteligi arzu ettigini saniyorum. Genel Baskan Kutan, taa ilk genel baskanlik günlerinde "ittifak"tan söz etmis ve bu genis yankilar uyandirmisti. RP döneminde bu tarz ittifak ihtimalleri, daha çok "iltihak" beklentileri ile cevaplanir, bu da karsilikli sancilar dogururdu. Ayrica "parti çikari" ve "pazarlik" ön plana çikardi. Belki bu dönemde "misyon birlikteligi" biraz daha müessiriyet kazanabilir. Bununla birlikte, bana ulasan bilgiler dogruysa FP henüz adi geçen partilere herhangi bir "birliktelik" tesebbüsünde bulunmamistir. FP, geçen seçimde DP ile bir birliktelik tecrübesi yasamis, RP listesinden meclise girmis bulunan Aydin Menderes disindaki DP''liler, yari yolda kulvar degistirmislerdir. Bunun FP''de seçim beraberlikleri açisindan olumsuz izler biraktigi dogrudur. Belki bu sebeple FP, bu partilerle seçim birlikteligini liste ve kontenjan seklinde degil, sembol isimleri listesine almak seklinde formüle etmeyi tercih edecektir.
Bununla birlikte, FP''nin henüz böyle bir birliktelik için tesebbüse geçmemesi, diger partilerde kusku uyandirmaktadir. Bana ulasan kuskular söyle: "Acaba FP hem bizi umutlandirmak hem de bu görüsmeleri son zamana kadar ertelemek suretiyle pazarlik gücümüzü kirmak mi istiyor? Bir güven sorunu gibi görünse de bu kuskuyu yenmek zor. Bunu izale edecek olan FP''nin tavridir." FP''de, bu serzenisleri anlayacak, degerlendirecek merkezi kadrolar bulunduguna inaniyorum.
BBP''nin birliktelik konusundaki durumu zor. Görünen oy orani Parlamentoya girmesine imkân vermiyor. Ittifak yapmasi lâzim. Ancak ittifak için de, yasal zorluk var. Ayrica iki seçimin birarada yapilmasi baska zorluklari da beraberinde getiriyor. Parti yöneticileri bildigim kadariyla, mahallî seçimlere kendi bayraklari altinda girmek istiyorlar. Bir baska konu kiminle ittifaka gidilecegi noktasinda... Su ana kadar FP''den resmî bir teklif gelmis degil. Buna karsilik DYP''nin bu yolda girisimleri var. Belki BBP FP''yi tercih etmek ister, ama "küçük pazarliklar" içine girilmesini de kabul edeceklerini sanmiyorum. Geçen dönemdeki hep olumlu tavirlarinin "vefa" biçiminde yansimasini bekleme haklari oldugunu düsünüyorlar.
Benim de kanaatim, BBP''nin gerek parlamento üyeleri içinde gerekse kadrolari arasinda, hem FP listelerine ciddî agirlik kazandiracak, hem de parlamentoda önemli görevler üstlenecek isimlerin bulundugu istikametindedir. FP, kendi tabanina sorsa bile, bir çok BBP''linin aday gösterileceginden süphem yok. FP, BBP''yi kazanmalidir. Bana göre, bu noktada çok da "parti çikari" eksenli yaklasilmamalidir. Bu, bir baska centilmenlik gösterisi olacaktir. "Vefa"yi halkin çok önemsedigini biliyorum..
Ayni vefa duygusunun Hasan Celâl Güzel için gösterilmesi gerektigi kanaatindeyim. Hasan Bey bunu fazlasiyla haketmistir. FP tabani, onu en az kendi adaylari kadar büyük bir heyecanla parlamentoya tasiyacaktir.
Korkut Bey önceki seçimde ANAP listesinden meclise girmisti. Bir "misyon" ifa edecegini düsünüyordu. Olmadi, öyle bir vasat gerçeklesmedi, Refahyol''la iliskilerde partisinden ayri düstü ve sonunda ayrilmak zorunda kaldi. ANAP''tan girdi ama daha çok FP''liydi. Simdi nasil bir ittifak öngörüyordur, bu henüz net degil. Belki, seçim sonrasi DP adi altinda bulusma operasyonu çerçevesinde DYP ile iliskiler vardir. Benim kanaatim, Korkut Bey''in de FP ile birlikte hareket etmesidir. Bunun yolunu da, FP''nin açmasi beklenir.
Ancak gerek YDP, gerekse DP ile birliktelik görüsmelerinde, "liste" konusunda farkli yaklasimlar ortaya çikmasi muhtemeldir. Belki FP, sadece liderleri göstermek isteyecek, diger liderler de kendileri ile birlikte, partili birkaç ismi daha meclise tasimayi teklif edeceklerdir. Burada makulde bulusmak için ortak duyarlik, "ilerde kulvar degistirmeyecek isimler" de ittifak olabilir. Buna FP''liler kadar, Hasan Celâl ve Korkut Bey''lerin de itina göstermesi meseleyi çözebilir.
Ancak her seye ragmen, siyasetin özünden gelen "riyaset tutkusu" her seyi farkli mecralara sürükleyebilir... O ortamda insanin kendi ruhi disiplinini korumasi çok da kolay olmayabiliyor. Herkese, yasanan acilari unutmamalarini ve kulaklarini gönüllerine baglamalarini tavsiye etmekten baska ne söyleyebiliriz?..
