|
Etik Kurul, 6 uzmanla bu kadar işi nasıl yapacak?

Bu köşede zaman zaman Kamu Görevlileri Etik Kurulu kararlarından örnekler vererek kamuoyunda nasıl etki oluşturduğunu açıklamış ve bu Kurulun daha etkin olması gerektiğinden bahsetmiştik. Gördüğümüz en temel husus ise bu Kurulun bu haliyle dahi verdiği kararlarda çok ciddi bir işlev görmesidir. Bu yazımızda ise bu Kurulu biraz eleştiriye tabi tutarak nasıl daha etkin olabileceğini açıklamaya çalışacağız.



* Kurul 15 personelle etkin bir görev yapamaz

Kurulun 2017 yılı Faaliyet Raporuna baktığımızda Başkan ve Kurul Üyeleri’nin haricinde toplam 15 personelinin olduğu görülecektir. Yine Kurulun sekretarya hizmetleri, 5176 sayılı Kanun uyarınca Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilmektedir.

Kurulda toplam 6 Başbakanlık Uzmanı raportör (2016 yılında 7 Başbakanlık Uzmanı vardı) olarak görev yapmaktadır ve etik ihlal iddiasıyla yapılan başvurular genel olarak Başbakanlık uzmanları raportörler aracılığıyla incelemektedir. Bu personelin denetim bilgi ve tecrübesinin olmaması da ayrı bir sorundur.

Kurulun görev alanı, hakkında inceleme yaptığı kamu görevlileri, yürüttüğü projeler ve gerçekleştirdiği eğitim/seminerler dikkate alındığında, nicelik olarak son derece sınırlı bir personel ile bu faaliyetleri icra ettiği görülmektedir. Bu personelin bir kısmının da idari işlerde görevlendirildiği (evrak, yazı vb.) dikkate alındığında inceleme faaliyetlerinde istihdam edilen personelin 6 kişiden oluştuğunu ve dolayısıyla da Kurulun yeteri kadar personele sahip olmadığını söylemek mümkündür. Zaten yayınlanan kararlara bakıldığında konu daha iyi anlaşılacaktır. Kurulda hala idareci olmaması da ayrı bir sorundur.

Gecekondu bir Kurum görüntüsü veren bu durumun biran önce düzeltilmesi önem arzetmektedir. Zira bu Kurula atfedilen fonksiyon düşünüldüğünde Kurulun daha etkin görev yapabilmesi için yeter sayıda nitelikli personelle takviye edilmesi gerekmektedir. Kurulun üyelerinin hala odalarının dahi olmadığı yönünde bilgi geldi ki bunun doğru olmamasını temenni ediyorum. Aksi halde Kurulun çalışmasından rahatsızlık duyulduğunu ifade etmek zorunda kalacağız ki bu Ülke açısından izahı zor bir durum olacaktır.

* Personel eksikliği, verilen kararlara yansıyor mu?

Kurul tarafından hazırlanan raporlara bakıldığında 2005 -2016 yılları arasında toplam 83 etik ihlali kararı verildiğini, 267 adet de etik ihlali yoktur kararı verildiğini görüyoruz. Hem 2016 yılında hem de 2017 yılında toplam 5 etik ihlali kararı verildiğini, 2017 yılında da 30 adette etik ihlali yoktur kararı verildiğini görüyoruz. Yine 2017 yılına ait bir kararın yayınlandığını görüyoruz. Bu kadar etik ihlalinin yapıldığı bir Ülkede verilen kararların devede kulak olduğu görülecektir. Etik ihlali verilen kararların tamamının yayınlanmamasını da doğrusu merak ediyoruz.

* Kurul, zaman zaman kendisi de etik ihlali yapmıştır

Teorik olarak Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun etik ihlali yapmayacağı varsayılır. Ancak, Kurul üyelerinin de insan olduğu dikkate alındığında bunların da hatadan azade olamayacağı düşünülür.

Nitekim Ankara 11. İdare Mahkemesi nezdinde açılan E.No:2012/786, K.No: 2013/1013 Kararda; Kurul, vermiş olduğu bir kararında, eksik inceleme nedeniyle etik ihlali olmadığına karar vermiş ve bu Karar, hakkında açılan davada iptal edilmiştir. Bu Karar gerekçesi incelendiğinde manzaranın hiçte masum olmadığı görülecektir. Bu örneğin tek olduğu da düşünülmemelidir. Amacımız Kurulu zemmetmek olmayıp, bundan sonraki süreçte daha dikkatli davranması gerektiğini vurgulamaktır. Zira gök kubbenin altında hiçbir şey gizli kalmamaktadır.

* Kurul, işini hafifletmek için Kanunda olmayan zamanaşımı düzenlemesi yapmıştır

Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ve Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 40'ıncı maddesinde; “Oluştuğu tarihi izleyen günden başlayarak iki yıl içinde yapılmayan etik ilkelere aykırı davranışlar hakkındaki başvurular incelenmez.” hükmüne yer verildiğini görüyoruz. Ancak, 5176 sayılı Kanun’da buna ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Yani Kanun’la sınırlama yapılmayan başvuru süresi, Yönetmelikle iki yıllık bir sınırlamaya tabi tutulmuştur. Bu durumun bir an önce düzenlenmesi gerekmektedir. Kaldı ki birçok başvuru da iki yıllık zamanaşımı nedeniyle inceleme dışında bırakılmaktadır. Daha önce bu konuyu yazmış olmamıza rağmen hala adım atılmaması da başka bir garabet olsa gerektir. Bunun için en kısa sürede Yönetmelikteki Kanuna aykırı bu kısıtlama düzeltilmelidir ki etik ihlali yapanlar enselensin.

* Kurul kararlarını etkin kılan Resmi Gazete’de yayınlanma yeniden ele alınmalıdır

Bir dönem Kurul kararları Resmi Gazete’de yayınlanmış ve Kurul biranda kamuoyu gündemine oturmuştu. Ancak, Kurul kararlarının nihai olmaması ve yargı denetimine tabi olması dikkate alındığında telafisi imkansız zararlar oluşturma ihtimali üzerine Anayasa Mahkemesi'nin 4/2/2010 tarihli ve E.:2007/98, K: 2010/33 sayılı kararı ile 5176 sayılı Kanun’un Kurul kararlarının Resmi Gazete’de yayınlanmasına ilişkin 3 üncü fıkrası iptal edilerek Kurul kararlarının en önemli yaptırım gücü elinden alınmıştır.

Anayasa Mahkemesi'nin kararında da bahsedildiği üzere Kurul kararı icrai nitelik taşımamakta ve dava açılması halinde mahkeme kararı ile iptal edilebilmekte iken etkisi icrai olup telafi edilemez zararlara sebebiyet vermekteydi. Yani Kurul kararı, mahkemece iptal edilse dahi ilgili kamu görevlisi yargı kararına rağmen telafisi imkansız zararlara uğrayabilmekteydi.

Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu karar çerçevesinde yeni bir düzenleme yapılması gerekirken bu yönde şuana kadar bir düzenleme yapılmadığı gibi mevcut kararların tamamı dahi internet sitesinde isimler gizlenerek açıklanamamaktadır.

* Kurul başkanı kurulu daha da etkinleştirebilir

Kurul Başkanı sayın Köksal TOPTAN, müktesebat itibarıyla Kurulu daha işlevsel hale getirebilir ve getirmelidir de. Hem uzun süre siyasetin her kademesinde görev yapmış olması hem de devlet adamlığı bu işi yapmaya yeter de artar diye düşünüyoruz. Ayrıca, ekibinde yer alan son derece deneyimli Kurul üyeleriyle yapacağı iş daha da kolaylaşacaktır. Öncelikle bu Kurulun kendi gücünün farkı varması ve öncelikle başkan ve üyelerin oturacakları oda sorununu çözmesi gerekiyor. Ümit fakirin ekmeği olduğu düşüncesinden hareketle, ümit ederiz ki bu Kurula yeteri kadar önem verilir de bunca etik ihlalinin önüne geçilir. Yoksa beş kararla bu iş fanteziden öteye geçemez.

#Etik Kurul
#Uzman
6 yıl önce
Etik Kurul, 6 uzmanla bu kadar işi nasıl yapacak?
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?