|
İsrail"e Mavi Marmara tokadı?

Sonunda İsrail Mavi Marmara''da işlenen cinayetle ilgili olarak uluslararası komisyona onay verdi. İsrail kabinesinde yapılan oylamada uluslararası komisyonun soruşturma kapsamında "materyal toplamasına izin "verilmesi kabul edildi. Daha önce Barak Obama tarafından verilen bu bilgi Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Mun tarafından yapılan açıklamayla teyit edilmiş oldu.

Başkanlığını Yeni Zelanda eski Başbakanı Geoffrey Palmer''in, yardımcılığını ise Kolombiya Cumhurbaşkanı Alvaro Uribe''nin yapması beklenen komisyonda ABD, BM, Türkiye ve İsrail''den temsilcilerin görev alması bekleniyor.

Burada dikkat çeken en önemli husus, İsrail''in askeri operasyonlarına (saldırıları şeklinde okunabilir) yönelik olarak ilk defa BM soruşturmasına izin veriyor olmasıdır. Hele geçtiğimiz aylarda BM''nin soruşturma taleplerine karşı takındığı tavırlar göz önüne alındığında önemli bir aşama olarak görülebilir.

Özellikle İsrail''in tüm dünya ile dalga geçer gibi bir iç soruşturmayla geçiştirme tavrından ve Amerika''da Obama ile yaptığı görüşme sonrası takındığı zafer havasından sonra bu karar şaşırtıcı gelebilir. İsrail Amerikan yönetimi üzerindeki nüfuzunu kullanarak BM soruşturma önerisinin hasıraltı edileceği havasını özellikle yayıyordu. Anlaşılan o ki sadece yaymakla kalmıyormuş; İsrail gerçekten buna kendini inandırmış. Oysa diplomatik kaynakların belirttiğine göre ABD''nin BM Daimi Temsilcisi Susan Rice''ın, İsrail''e öneriyi kabul etmesi için baskı yapılmasını istediği ve bir soruşturma komisyonu kurulmasının "BM içinde ABD çıkarları açısından hayati önem taşıdığının" altını çizdiği belirtiliyor.

31 Mayıstan bu yana hızla gelişen diplomatik olaylar ve Ortadoğu''dan Amerika ve Avrupa''ya kadar tüm başkentleri sarsan diplomatik ve vicdani tepkilerden sonra son gelişmeyi nasıl okumalı? Bu sorunun cevabı aynı zamanda İsrail''in Mavi Marmara''ya saldırarak neden kan dökmüş olduğunun da cevabını içeriyor. Amerika''nın BM''deki temsilcisinin sözlerini bir kez daha hatırlayalım. Soruşturma açılmasının "BM içinde ABD çıkarları açısından hayati önem taşıdığı"na vurgu yapması ile Ortadoğu''da İsrail ipoteği arasındaki ince çizgiye dikkat çekiyor.

Bir tür sebep sonuç ilişkisini içeren bu durum kabaca şöyle özetlenebilir: ABD''nin İsrail''le çok özel ve stratejik ilişkilerine, İsrail''in lobi etkisini de aşan yönetimdeki gücüne rağmen İsrail-Amerika ilişkileri yeni bir döneme girmiştir. Artık İsrail''in Amerikan çıkarlarını da ipotek altına alacak, şımarık çocuk politikası yürütmesine göz yumulma lüksü kalmamıştır. Bu aslında Amerika''nın küresel güç olarak zafiyetini, İsrail ipoteğini taşıyamaz duruma geldiğini gösterir. Bunun için Türkiye''yi dengeleyici bir güç olarak desteklemektedir. İsrail de özellikle İHH üzerinden bir Türk gemisine kimilerine göre "akılsızca" saldırarak Türkiye üzerinden Amerika''ya mesaj vermek istemiş, Türkiye''nin de bölgede yükselen karizmasını çizmek istemiştir.

Amerika''nın BM üzerinde baskı uygulayarak soruşturma açılmasını sağlamasını, uluslararası arenada İsrail''e uyarı olarak kabul etmek gerekir. Bu soruşturmadan nasıl bir sonuç çıkacağından bağımsız olarak bizzat soruşturma açılmış olması ve Netanyahu''nun askeri operasyona BM izni veren ilk başbakan olarak geri adım atmış olması önemli bir gelişmedir.

Tüm bunlara karşın, diplomatik anlamda dolaylı yoldan Türkiye''nin de isteğinin yerine gelmesi anlamına gelen bu gelişmede cevap bekleyen önemli soruları görmezden gelemeyiz.

İsrail, BM paneline soruşturma izni verirken bunun sınırları henüz tam açıklığa kavuşmamıştır. Alınan kararda "soruşturma komisyonunda bazı delillerin toplanması için" gibi genel ifadeler kullanılması kuşkuları celbediyor. İsrail''in bu soruşturmayı mümkün olduğunca karartmaya çalışacağından kuşku yok.

Ayrıca uluslararası alanda ve medyada yürüttüğü kampanya ile nerdeyse saldırıya uğrayan kendisiymiş gibi gösterme yüzsüzlüğünde bulunana İsrail propagandasının etkisini denemiş olacağız. İHH''nın terörist örgüt ilan edilmesi konusunda yaptığı girişimleri de dikkatle izlemekte yarar var. Hem AB hem de ABD nezdinde yaptığı girişimleri tam bu süreçte dengeleyici unsurlar olarak devreye sokmak isteyecektir ki bu da soruşturmanın sonucunu etkileyebilir.

ABD''nin BM içinde, özellikle Ortadoğu''da tüm dünyayı yok sayarak hareket etme, İsrail ipoteğine göz yumma lüksü kalmamıştır. Bu durum bir dönüm noktasının önemli işaret taşlarından biri olabilir.

14 yıl önce
İsrail"e Mavi Marmara tokadı?
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet