|
Obama: Türkiye"nin şansı...

Obama''nın Ankara çıkarmasından sonra MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı CNN''de mealen şunları söylüyordu:

"Obama''yı dinlerken acaba Oli Ren ilerleme raporundan pasajlar mı okuyor diye düşündüm…

Ermeni meselesinde Türkiye''yi sınırları açmaya çağırması, PKK''yla mücadelede tam işbirliği içindeyiz ama Türkiye''nin Irak Kürt yönetimiyle ve Irak''la yakın ve iyi ilişkiler geliştirmesini bekliyoruz demesi, Türkiye kendi Kürtlerine yönelik daha çok adım atmalı çağrısı, azınlıklara yönelik din özgürlüğünün altını çizmesi…

Bunlar AB''nin Türkiye''den bekledikleridir, hayal kırıklığına uğradım..."

MHP adına konuşuyordu Bölükbaşı…

Tespitleri doğru emekli diplomatın…

Obama''nın tam da bunları söylemesi, böyle yaklaşımı dile getirmesi, demokrasi ve istikrarı iç içe sokan bir bir tutumu açıklaması bekleniyordu.

Bekleniyordu zira, Obama''ın kimliği, tutumu ve vaadleri daha bir yıl öncesinden bunlara işaret ediyordu. Bu vurgularıyla Bush dönemi sonrası ruhunu temsil ettiği için kazanmıştı Obama…

Artık açık:

Bu vurgular yeni dönemde, savaşcı, güvenlikçi, ayrımcı politikalarla bezenmiş bir Bush devri sonrasında, Türkiye-ABD ilişkilerinin, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın (ortak bakış, ortak tespit, ortak hareket) kimi temellerine ilişkin yeni ve önemli vurgulardır.

Bu durumda hayal kırıklığı sadece MHP''ye ya da Bölükbaşı''na ait bir duygu değildir… Dünyanın, bölgenin ve bu ülkenin hala 20. yüzyıl koşullarında yaşadığını sananların, o koşullarda yaşamasını isteyenlerin, varlığını sorunlarla boğuşarak, stratejik konumu satarak sürdürmesini bekleyenlerin ortak duygusudur…

Demokratikleşme, Türk meselesinden Ermeni meselesine değin mevcut sorunları kabul etme, sorunlarla yüzleşme, üzerlerine giderek çözme ve bunları diyalog içinde, barışçıl bir dille yapma AB''nin ya da ABD''nin Türkiye''ye dayattığı hususlar değildir…

Bunlar Türkiye''nin çıkarlarıdır…

Ve zamanın ruhunun asli unsurlarıdır..

Bir ülkenin çıkarlarıyla zamanın ruhu üst üste oturursa, o ülkenin şaha kalkmaması için ortada neden kalmaz…

Obama''yla, Kürt sorununda yaşanan ve gelinen olgunluk noktasıyla, Kuzey Irak''taki gelişme ve kabullerle, Ermenistan konusunda atılan adımlarla Türkiye bu olumlu konjonktürden tam anlamıyla istifade edecek bir noktada bulunuyor.

Zamanın ruhu meselesi önemlidir…

Obama sadece Türkiye''de değil, sadece ABD''de değil, dünyanın her köşesinde bu ruhu temsil ediyor, en azından şimdilik temsil ediyor…

Bu çerçevede Obama dönemiyle birlikte Türkiye-ABD ilişkilerinin daha geniş bir alan kapsayacağını öngörmek mümkündür.

Bush döneminde güvenlik hattına sıkışmış ilişkilerde enerji politikasının yeniden güçlü bir şekilde devreye gireceğini, Kafkasya meselesinin, demokrasi ve insan hakları konularının öne çıkacağını, bu çerçevede Türkiye''nin AB''ye doğru daha hızlı ilerlemesinin koşullarının oluşacağını söyleyebiliriz…

Nitekim Obama tüm konuşmalarında Türkiye''yle ilgili olarak şu iki noktayı vurguladı…

1. Türkiye model ülkedir.

2. Türkiye bu model konumu pekiştirmeli, modelini derinleştirmelidir…

ABD''yle ilgili olarak ise yine şu husus çıktı ortaya:

1. ABD sorunlara yaklaşımında güvenlikçi takıntısından uzaklaşan, demokrasiye önem veren bir güç olacaktır.

2. ABD''nin demokrasi anlayışını, ekonomiden siyasi sorunlara kadar "toplumsal" meseleleri dikkate almaya çalışan, dini ve diğer farklılıklara daha duyarlı bir hatta derinleştirmeye çalışacaktır…

Umarız gelişmeler bu istikamette olur…

Umarız treni raydan çıkaracak gelişmeler yaşanmaz…

15 yıl önce
Obama: Türkiye"nin şansı...
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye
Hizmet sektöründeki enflasyon işleri zorlaştırıyor!
Tarihin sonu ve ABD üniversiteleri