Koca Sinan''ın Selimiyesinin kubbesi biraz eğik ya da çağın şartlarına uyduralım diyerekten dış mimarisini değiştirmeye yeltenen var mı? İtalyanlar, Mikelanj''ın yapmış olduğu "Musa" heykelinin burnunu azıcık küçültelim diye ortaya çıkıyorlar mı? Veya "Venüs" heykeline "kol" takmak isteyen görülmüş mü?
Kırkpınar''ın bu yıl tam 639.sunu idrak ediyoruz, aralıklı olarak son 25 sene dışında atalardan emanet bu spor dalında hiçbir değişikliğe gidilmemişti. Şimdi "Süleymaniye Camii''nin vitraylarını ortadan kaldırıp, pencerelerini PVC''ye çevirmek kadar tehlikeli, bir davranış yağlı güreşimize bulaşmış bulunuyor. Önce "Kıran-kırana" (ilk yenen, ikinci yenenle karşılaşır) geleneği ortadan kaldırıldı, "tombala" Er Meydanı''na sokuldu, zaman tahdidi ve puanlama vazedildi. Cuma günü de Tozkoparan, Minik ve Teşvik boylarında kol bağlamak amacıyla kısbet kuşanıp Er Meydanı''na ayak basanlar Sarayiçi''nden kovuldu. Neymiş, bu saydığımız boylarda pırpıt giyerek Karakucak yapılacakmış! Böyle de oldu, tarihi emaneti budayıp, şeklini değiştirenlere en güzel cevabı seyirciler verdi.
Kırkpınar''da kuru güreş olmaz! Ama oldu! Gelenekleri değiştirmeyi "hüner" sananlar, giderek daha da gemi azıya alacaklar. Belki bir gün Süleymaniye Camii''nin kubbesi değiştirilecek, pencereleri sökülerek PVC takılacak, Venüs heykeline yeni bir "kol" monte edilecek, Musa heykelinin burnu iyi olmamış diyerek küçültülecek. Güngör Uras''ın deyişiyle: "Burası Türkiye abiciğim herşey olur" düşüncesi, Kırkpınar özelliğini yitirdikten sonra kafalara "dank" edecek. Böyle bir acıyla karşılaşmamak ve kültürümüzün yozlaştığını görmemek için sorumluları göreve çağırmamız gerekir.
