|
Anlamsız karmaşa ve restleşme!

Önce Monako, ardından ligde Kasımpaşa maçı her ne kadar hayal kırıklığı yaratsa da bir camia üç günlük kısa bir zaman diliminde bu denli karmaşayı maç skorlarına ve oyuna bağımlı olarak yaşamamalı. Hele ki bu camia daha dört ay öncesinde Dünya’ya örnek olacak bir kutlama şekliyle şampiyonluğu elde eden bir takımın camiası olursa biraz düşündürücü. Oyunu yorumlamak ve oyun üzerinden bireysel değerlendirmeleri bir kenara bırakarak öncelikle Trabzonspor’un genel durumunu değerlendirmekte yarar var.

Kasımpaşa maçından hemen sonra her ne kadar değerlendirme yaptıysak ta Teknik Direktör Abdullah Avcı’nın maçın önüne geçen açıklamaları üzerinde durmak gerekir. "Çıkan oyuncuya protesto, giren oyuncuya protesto. Bu işin içinde protesto var. Maç bitsin protesto yapın. Maç içinde beni protesto edin. Maç içinde oyuncuyu protesto ederek performansını artıramazsınız" açıklamasını yaparken bana göre taraftara serzenişten çok oyuncusunu koruma ve kollama adına yapmış olduğu doğru bir söylem. Aslında Avcı, bu açıklamayı yaparken geniş bir cümle ile futbolcularını da uyardı. Kimsenin kendisini ispat etmek için çaba göstermemesini, oyun formasyonuna sadık kalınmadığından şikayetçi oldu.

Bir takımın kendi bünyesinde sorunları çözüme kavuşturmak tabi ki teknik adamın görevi fakat bu sorunların giderilebilmesi için camianın bütünlüğünü koruması ve takımın sadece oyuna odaklanmasının tesis edilmesi gerekir. Avcı önce camia bütünlüğüne sonrasında da takım disiplinine vurgu yaptı. Monako maçında skor 3-0 Trabzonspor aleyhindeyken bile tribün üstünlüğünü sağlayan Bordo Mavili taraftarların takımlarını hiç susmadan sürekli desteklemesi bu maçın en önemli tesellisiyken Kasımpaşa maçında çokta kitlesel olmasa da bu tepkiler sanırım “sabır” diyerek bastırılan duyguların dışa vuruşuydu.

Her ne kadar her kulübün camiası farklı olsa da aslında bir birlerinden etkileşme yönünde çokta farkı yok. Bu, malum 4 büyük kulüpte net olarak görünüyor. Herkes kendi takımlarını değerlendirirken her zaman kıyasıya yarış içinde olduğu rakiplerini baz alıyor. Oyuncu kalitesinde, oyun kalitesinde kriter hep rakip camia…

“Başkasından üstün olmanın onurlu bir yanı yoktur. Asıl onur kişinin eski halinden üstün olmasından gelir” der Amerikalı yazar ve gazeteci Ernest Hemingway… Trabzonspor, 8 yılda 6 şampiyonluk elde ettiği dönemde hep bir önceki sezondan daha iyi olmanın uğraşını vererek başarıyı yakalamıştır.. Bu dönemde ne oyuncu kalitesi ne de rakiplerinin durumu hiçbir zaman ön plana çıkmamış, oyuncu kalitesinden bağımsız hep oyunun gelişmesi ön planda olmuştu.

Geçen sezon şampiyon olmuş bir takım ligin henüz ligin 9. Haftasında yıkıp dökmeyle, futbolcuyu sınıflandırıp tepki koymakla bu işlerin altından kalkılmaz. Tamam Trabzonspor coşkulu oynamıyor, ikinci bölgede temaslı oyundan ve bu bölgede ikili-üçlü sıkıştırmalardan uzak kalıyor. Oyunu sonlandıramadığı gibi bu nedenle geri koşmak zorunda kalıyor. Ve bu takımın önemli birçok mevkii bir buçuk aylık kısa bir zaman diliminde oluşmuş ve kadro planlamasında da eksiklikler olmuştur. Bunlar günlerdir yazılıp çiziliyor. Herkes düşüncelerinde özgür olduğu için kendince haklı…

Fakat bu haklılık hiçbir topluma, kitleye ve bireye değer yargısı üst düzeyde olan ve “tutkuluyum” dediği değeri imha etme hakkı vermez. Oyuncu tespiti ve formasyon konusunda tek yetkili olan Abdullah Avcı olduğuna göre esas alınması gereken onun söylemleri olmalı ve eylemleri üzerinde fikir yürütülmeli. Fakat iş tribün tepkisi ile futbolcular arasında farklılıklar yaratma boyutuna gelince bu lig Trabzonspor için erken biter…

Tribünden gelen bu kırgınlık değil ama kızgınlığın sonucu uyarı niteliğinde ki tepki ve sonrasında Avcı'nın açılamaları karşılıklı restleşmeye varmadan kapatılmalı.

Bu anlamda Trabzonspor’un bugün önemli bir maçı var ve rakip Monako. Trabzonspor kazanır veya kazanamaz. Fakat Beşiktaş maçı öncesinde sahasında yine taraftarı önüne çıkacak. Bu maç futbolcuların motivasyonu için çok önemli. Kendi duygularıyla baş başa bırakılması halinde bu futbolcu topluluğunun toparlanması çok zor olur. Çünkü Trabzonspor’u puan kaybı değil, sevgi ve saygı kaybı yolundan döndürür.



#Trabzonspor
#Abdullah Avcı
#Monaco
2 yıl önce
Anlamsız karmaşa ve restleşme!
Hakkında sessiz kalmamamız gereken şeyler
Okumuş çocuk sanıyorduk, boru mu diyorduk, hakikaten boru çıktı
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye