|
Budapeşte’deki o fotoğraf!

Şampiyonlar ligi beklentisine cevap veremeyerek Avrupa macerasına UEFA kupasında devam eden Trabzonspor, ligdeki durumuna da bakılırsa mücadele ettiği kulvar sayısı geçen sezondan fazla olsa da sonuç ve oyun olarak çok da beğenildiği söylenemez.

Oyunun yanı sıra skor üretme adına da kısırlık yaşayan Trabzonspor’un içinde bulunduğu durum, Ferencvaros maçındaki bir fotoğraf detayıyla ortaya çıktı.

Ha… Fotoğraf derken; sabitlenmiş bir kareden bahsetmiyorum. Fotoğraf maç içinde yaşanan ve gözümün önünde cereyan eden bir detaydı aslında.

Bu detaya geleceğim ama önce şu geçen birkaç haftanın özetine gidelim…

Trabzonspor geçen sezonu şampiyon olarak kapatmış, bu sezon öncesinde Nwakaeme haricinde hazırlık kampını yine aynı oyuncular ile tamamlayıp, lige de yine aynı isimlerin ağırlıklı olduğu kadro ile başlamıştı.

Oyun olarak eleştirilse de ligin ilk iki haftasında kazanmasını bilen bir takım vardı.

Her ne kadar kazansa da, şampiyonluğun ağır yükünü taşımaktan yorulmuş ayaklar dikkatten kaçmadı.

Antalyaspor mağlubiyeti ve Şampiyonlar Ligi'nin kapısından dönen bu takım için değişim şarttı ve öyle de oldu.

İlerleyen haftalarda yeni umutlara, yeni isimlere yelken açma düşüncesiyle kadroda değişime gidildi ve çok kısa bir sürede bu hayata geçti.

'Bu değişimde zamanlama ne kadar doğruydu?' sorusu tartışılır ama bırakın birbirinin özelliklerini tanımayı, isimlerini bile bilmeden aynı takımın parçası olan bu oyunculardan yüksek beklenti içinde olmak acelecilik olurdu.

Trabzonspor, Süper Lig'de 5 haftayı geride bırakıp, Avrupa arenasında da her ne kadar başarısız görünse de bunun en önemli nedeni bu zamana kadar yaşanan bu ikilemdi.

Avrupa’ya transfer olmak için yüksek beklenti içinde olandan, artık oynamak için kendisine yer verilmesini bekleyenden, bavulunu toplayarak yol gözleyene kadar birçok isimin bu sezona konsantre olması zordu ve öyle de oldu.

Haftalardır yazıyorum; kadro bütünlüğü ile oyun bütünlüğünü sağlayıp, bunu düşünce bütünlüğü ile tamamlamış bir takım ile şampiyon olunurken, yeni sezon öncesinde tüm bunları terk etmemiş olsa da yorgun bir takım vardı…

Trabzonspor, doğru hamlelerle kadro değişimine giderken yeni oyuncularla yeni bir birliktelik yaratamamanın sıkıntısını çekiyor.

Sakatlardan bağımsız bakarsak en önemli mevkilerde yeni isimlerle takım bütünlüğü ve düşünce bütünlüğü sağlansa da, bunu oyun bütünlüğü ile tamamlayamazsan beklentilere cevap veremezsin.

İşte; başta belirttiğim fotoğraf da tam bunu doğrulayan bir görüntüydü…

Gözlerin topta olduğu ve Trabzonspor’un skoru 3-2 ye getirdiği Ferencvaros maçının 86. dakikasıydı. Topu takip etmeyi bırakıp, Abdullah Avcı ile Hamsik’in diyaloğuna takıldım.

Her teknik adam maç içinde oyuncusuyla diyaloğa girer ve ne yapması gerektiği konusunda talimatlar verir. Bu doğaldır ama benim tribünden izlediğim bu değildi.

Avcı, Hamsik’in oyun organizasyonunu nasıl yönlendirmesi gerektiği konusunda vücut diliyle bir şeyler anlatırken, Slovak futbolcu da ikinci bölgeyi kontrol etmek ile hücuma katılmak konusunda yine vücut diliyle bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Bunun içinde diğer oyuncular için pozisyonları konusunda da ifade vardı ve bu diyalog birkaç dakika sürdü; hem de oyunun akışı devam ederken...

İşte benim için Trabzonspor gerçeğini en iyi özetleyen de bu görüntüydü.

Görev sorumluluğu mutlaka her oyuncuda vardır ve bu görev sorumluluğu içinde formasyona bağlı olarak verilen görevi yerine getirmeye çalışan oyuncularla oyunun bütününde ne yapıldığı veya yapılmadığı ortaya koyulur.

Oyuncu, oyun ve düşünce bütünlüğü dedik ve diyoruz ya…

Yine aynı görüşteyim.

İnanıyorum ki Abdullah Avcı, hafta içinde formasyonla ilgili yaptırdığı pratik ve sonrasında soyunma odasında da bunları anlattığı oyuncuları neler istendiğini, neleri doğru yapmaları gerektiğini anlar, o zaman Hamsik gibi böylesine uluslararası tecrübeli olan bir oyuncuya neler yapılması gerektiğini oyunun akışı içinde anlatmaktan vazgeçer.

İşte o gün; Trabzonspor’un var olan oyuncu ve düşünce bütünlüğünü oyun bütünlüğü ile birleştirerek bıraktığı yerden yeniden ayağa kalkacağı gündür.

Ama işte o gün!..

#Trabzonspor
#Abdullah Avcı
#Marek Hamsik
2 years ago
Budapeşte’deki o fotoğraf!
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü