|
Dünya markası olmak

Trabzonspor, öyle bir kutlama ortamı oluşturdu, birliğini ve dirliğini alanları doldurarak öyle bir gösterdi ki takımın şampiyonluğu bile gölgede kaldı.

Antalyaspor maçından, son oynanan Altay karşılaşmasına kadar yaşananları bilmem ama yaşattıkları ambiyans ve tek bir olay olmaması adına Trabzonspor camiasına bir spor adamı olarak teşekkür etsem sanırım çok görülmez.

Bu kutlamaları kuşkusuz değerli kılan en önemli ayrıntı gösterilerin il veya ülke sınırları içinde değil, evrensel bir anlayışla sergilenmesiydi.

Sevgili kardeşim Aslan Kar’ın tamamen duyguları ile yönettiği binlerle başlayan tekno müzik eşliğinde ki gösterisinin on binlere ulaşması sadece bir şampiyonluk kutlaması değildi.

Şampiyonluğu kimsenin gözüne sokmadan haftalardır kendi içinde yaşamaya başlayan bu insanlar taşkınlık yapmadan, tacizlere cevap vermeden salt kendi karakterlerini ortaya koyarak sadece kenetlenmede inatlaştılar. Atatürk Olimpiyat Stadı’nda, “Ben olmazsam, bir kişi eksik olur” anlayışıyla inatlaştılar ve o tribünde değil fotoğrafta yerlerini aldılar.

***

Kayseri’de olduğu gibi birçok deplasmanda malum kulübün formasının üzerine ev sahibi takımın formasını giyerek futbolculara tacizde bulunup başta Uğurcan olmak üzere futbolculara koro halinde alışılagelmiş galiz küfürlere rağmen, karşılık vermeyen bu insanlar öylesine büyük bir başarıya imza attılar ki...

Trabzon’da başlayıp, İstanbul’a artarak taşınan görüntülerle tükenmeye yüz tutmuş futbol ruhunu da tüm dünyaya gösterdiler.

Artık tüm dünya Trabzon’u, Trabzonspor’u biliyor ve tüm dünyada nasıl şampiyon olunurdan çok şampiyon olunduktan sonra Trabzonspor camiası gibi nasıl kutlanılır hesapları yapılıyor.

Yapılır mı çok da aklım yatmıyor ama bir gerçek var ki Trabzonspor taraftarı bir daha yapana kadar en güzeli bu olacak sanırım.

Futbolu bugün bir kenara koyduk.

Çünkü futbolu gelecek sezona taşırken öncelikle futbol terörünü bu sezon içinde bırakmak gerekir çünkü bu sezon onlarca maçta şahit olduğum davranışlar gelecek sezona taşınırsa daha önceleri de belirttiğim gibi bu iş Türkiye Futbol Federasyonu’ndan, Spor Bakanlığı’ndan çıkar; İçişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı’nın ilgi alanına girer.

Bu kadar tahammülsüzlüğü içinde barındıran, kin ve nefretle beslenen kitleleri, öfkeyi yönetme yeteneği olan insanlarla yönlendirmeniz çok kolaydır. İşte o nedenle dün Gezi Parkı’nda yaşananları yarın futbol adı altında başka bir yerde yaşamamız sürpriz olmaz.

Trabzonspor Kulüp Başkanı Ahmet Ağaoğlu’nun dün gündeme getirdiği şiddet uyarısı başka kulüpler tarafından iyi algılanmalı. Çünkü bu ateşin ne zaman, nerede ve ne şekilde yanacağı belli değil.

***

İşte Trabzon ve Trabzonspor…

Yakın zamana kadar Hırank Dink ve papaz Andrea Santoro cinayetleri ile anılan bu kent, bugün tüm dünyaya Türkiye’de gidilmesi gereken il olarak not düşüldü.

Uğraşınız ne olursa olsun ama doğru olsun işte o zaman dünyaya reklam oluyorsunuz.

Avrupa’nın en iyi takımı olamayabilirsiniz ama kitlelerle birlikte dünyanın en iyisi olabilirsiniz.

Bu iyi oluşlar arttığı zamanda ülke olarak dünya markası olursunuz.

Tabii ki bunu başarmak için öncelikle öfke yönetiminde ihtisas yapmış insanları bu var oluşun dışında tutmak gerekli.

#Trabzonspor
#Ahmet Ağaoğlu
#Türkiye Futbol Federasyonu
2 yıl önce
Dünya markası olmak
Libya’da toplu mezarlar, savaş suçları ve suç ortaklarının hesabı
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim