Geçmiş zamanlarda Anadolu’yu bir kenara bırakıp İstanbul ağırlıklı milli takımlarla saman alevi ayarında başarılarla ağzımıza çalınan bir parça bal misali avunup durduk.

Milli arenada arada kazandığımız Dünya üçüncülüğü, Avrupa Şampiyonasındaki üçüncülük sanki işimiz bitmişçesine bizi rehavetin gölgesinde tembellik kucağına bıraktı.

Bugün gelinen noktada gruplarda büyük başarı elde ederek 2020 Avrupa Şampiyonasına katılmaya hak kazanan Türk Milli Takımı, Covit engeline takılınca birçok soruyu da beraberinde erteledi. Öyle ya Avrupa Şampiyonası oynayacağız, grubunda Hollanda ile Norveç’in yer aldığı gruplarda iddiamız olacaktı.

Bu meraklı düşünceler içinde bugün Şenol Güneş’e methiyeler dizenler o zamanlar bu maceralı yolculuktan başarısız olarak çıkacağı düşüncesiyle kendisine alternatif isimler aramaya kadar işi getirdiler.

Peki ne oldu?

Hollanda ve Norveç maçını kazanmasına rağmen korner atamadığı iddia edilen Türk Milli Takımı ilk 5 dakikada iki korner kullandı ve önceki 2 karşılaşmada olduğu gibi maçın yine başında öne geçti.

Derken Milliler oyunlarını olmasa da kendilerini ikiye çıkarttı. Ne olduysa ondan sonra oldu. Oyunun son bölümünde Çağlar’ın bile rakip kale alanına kadar geldiğini göz önüne alırsak, özgüveni yüksek futbolculardan oluşan takımlar bazı maçları karşılaşma öncesinde kafada oynuyor ve bitiyor.

Sanırım bu maç da böyle oldu ve Milli Takım avantaj kaybetmemiş olsa da önemli bir karşılaşmadan önemli 2 puan kaybetti.

Devre arasına umut golü ile giden Letonya ikinci yarının başında oyunda tempoyu arttırıp, çok adamla hücuma çıkınca Türk Milli Takımının oyun anlayışı da şekli de değişti ve ikinci bölgede uğranan erozyonun faturası ağır ödendi…