Aslında Trabzonspor’da çorabın sökülmesi yeni değil. Şampiyonlar Ligi'nin eşiğinden dönüldükten sonra başlayan transfer hovardalığı sadece takım bütünlüğünü değil beraberinde oyun ve düşünce bütünlüğünü de darmadağın etti. Geçen sezondan birkaç isim kalmasına rağmen halen daha şampiyon takım yakıştırmasıyla gerçekleri halı altına süpüren anlayışı şiddetle reddetmeme rağmen aynı söylemle teselli arayanların aslında bu günün vahametini göremeyecek kadar kör ve sağır olmasından kaynaklanıyor.
Şampiyon olunmasına rağmen uluslararası arenada hayal kırıklığı yaratan anlayış sadece oyuncu yeteneğiyle değerlendirilecek kadar basit bir gelişme değildir.
Oyun formasyonunda inat eden anlayışın en küçük başarısızlıkta oyuncu değiştirme kolaylığını seçmesi malumun ilamı gibiydi. Aslında en büyük kırılma, oyun için inat edenlerin oyuncu profilinde aynı inatçılığı göstermeyerek kolaycılığı seçmesiydi. Şampiyonluk formülü elinde olanlar ve bu başarıyı; oyuncu, oyun ve düşünce bütünlüğüyle sağlandığı gerçeğini görmeyenler bugünkü tablonun da yaratıcıları oldular.
Peki bundan sonra ne olmalı? Bundan sonra dediğimize bakmayın aslında yeni sezonda ne olacak ve ne olmalı.Ne olacağı ile birlikte ne olmaması gerektiğini özetleyelim. Öncelikli olarak yüksek enerjiyle, yaptığı işten keyif alan oyuncu topluluğu oluşturmalısınız. Bunun için mevcut kadrodan oyuncular olduğu gibi yeni katılımlar da sağlayabilirsiniz. Her ne yaparsanız yapın ama mutlaka ekonomik dengeleri göz önünde bulundurmalısınız. Yukarıda belirttiğim sinerjinin oluşması için olmazsa olmazınız ekonomik denge olmalıdır. Menajerlerin dümen suyuna girerek şu; imza, maç başı, yok imaj parası gibi saçma sapan uygulamaları terk ederek işe başlayın.
Teknik konular Bjelica’nın tasarrufundadır. Bu konuda peşin hükümlü değilim ve hiçbir teknik adam konusunda da bu zamana kadar olmadım. Sadece süreç içinde nedenleri incelerken teknik konulardaki gelişmeleri gününe göre değerlendiririz.
Fakat Trabzonspor’un öncelikli sorunu oyun değil. Belli ki Bjelica, bir şeyler deniyor. İzin işini rafa kaldıran Bjelica’nın önceliği oyuncularını tanımak, verilerini değerlendirerek onlar hakkında fikir edinmek. Ne yaparsa yapsın, ne kadar uğraşırsa uğraşsın, ne denerse denesin…Yıllık maaşı bir diğer oyuncunun imza parasından az olan oyuncuyla denediklerini, yapmak istediklerini mümkün değil hayata geçiremez. Avrupa’nın hiçbir ligi bizi kabul etmezken bu denli çılgınca para harcamanın hiçbir katkısı yokken organizasyonu doğru yapıp planlamayı da birkaç yıla yayarak camiayı gerçeklerle yüzleştirirseniz inanıyorum ki işiniz kolaylaşır. Bunu yapmak içinde çok büyük bütçelere ihtiyaç yok. Siz maaşını alamadığı zaman sizi tehdit edecek oyuncu topluluğu konusunda antrenmanlı olduğunuz için alacağı için UEFA’ya gidecek oyuncu almak yerine ödeyebileceğiniz ücretle alacağınız oyunculara ihtiyacınız var.
İşte böyle bir takım oluşturduğunuzda da hem uykusuz kalmazsınız, hem de oyuncu topluluğuna patronun kim olduğunu göstererek Bjelica ve oyuncularından başarı bekleme hakkına sahip olursunuz.
