Trabzonspor, olağanüstü bir dönemde olağanüstü bir olağanüstü genel kurulunu yaptı.
Sportif başarının değil, kulüp performansının neden olduğu bu genel kuruldan sürpriz bir sonuç çıkmadı fakat olağan gibi görünen ortamda içten içe olağanüstü gergin anlar, saatler yaşandı.
Listenin delinmesi için verilen uğraş ve bu uğraşa karşı Trabzon’da yaşayan delegelerin sorumluluk üstlenerek hayati önem taşıyan birinci gün toplantısına katılmamasına rağmen oy verme işlemine iştirak etmeleri. Listenin delinmesi halinde Ertuğrul Doğan’ın vereceği reaksiyonun vazgeçme boyutuna taşımayı planlaması gibi gibi…
Trabzonspor’da geçmişten bu yana sorunsuz ve sorumsuz insanların varlığından kaynaklanan problemlerin çözümü hiç de kolay değil. Varlıklarını gösterişle ispat etmeye çalışırken Trabzonspor’a verdikleri zararın farkına varmadan kulübü çok önemsiyormuş gibi nutuk atan bu insanlar her dönem olduğu gibi bu dönem de sahne aldı.
Neyse bunu uzatıp konumuzun dışına çıkmayalım…
Ertuğrul Doğan başkanlığındaki yönetim kurulu görev bölümü yaptı.
Benim anlamadığım son iki dönemde olduğu gibi 6 başkan yardımcısının yanı sıra birçok görev çeşitli isimlere tebliğ edilirken yaşam nedeni futbol olan bir kulüpte futboldan sorumlu tek bir yöneticinin olmaması.
Bütün sorumluluğu teknik adama yükleyerek kulüp ile takım arasında bağ oluşturamazsanız geçmişte olduğu gibi ne oluşan sorunları çözüme kavuşturabilirsiniz ne de kronikleşmiş sorunları aşabilirsiniz.
Günümüz futbolu sadece bir teknik adamın sorumluluğuna bırakılacak ve sorgulamayıp sadece bilgi alınarak yönetilecek kadar basit bir uğraş değildir. Futbol günümüzde artık sadece oyun ise hiç değildir.
Sayın Doğan’ın dediği gibi, artık risk alacak lüksü olmayan Trabzonspor’da bu nedenle kurumsal ve sportif başarıyı yakalamak için görev dağılımı ve paylaşımı çok önemli. Bir iki kişinin dediğinin son karar olmayacağı yeni yapıda camianın kucaklanması ve yaratılacak sinerjiyi enerjiye dönüştürebilecek bir yapı ivedilikle kurulmalı.
Öyle ki şampiyon olduğu için milyonları sokağa döken bir kulübün, 10 ay sonra yapılan genel kurulunda (telefonlarla çağırılmalarına rağmen) 1231 üyenin oy kullanmasının bir açıklaması var mı?
Mutluluğu yaşatanlarla, yaşayanlar arasında derin uçurumlar oluşturup, camianın en önemli dinamiği olan taraftarı sadece maçtan maça gelen bir kitle olarak görürseniz bu farkın olması da kaçınılmazdır.
Trabzonspor, defalarca yazdığım gibi büyük kulüp ile büyük takım kriteri arasında ezilmemeli.
Önceliği her zaman kulüp performansına verilmeli dediğimiz Trabzonspor’un yazılı olmasa da 1970’li yıllarda kulüp performansını arttırma ve paralelinde sportif başarıları yakalamasında önemli yer alan anayasası vardı.
Bu nedenle yetkili ve etkili organların günümüzde bu anayasayı yazılı olarak hayata geçirmek zorundadır.
Trabzonspor’u zamana taşıma adına yapılacak hamleler ve her üyeye, her taraftara ulaşabilecek bir sistemi hayata geçirmeli. Bu fikri detaylarıyla ortaya koyarak büyük Trabzonspor ailesini bir araya getirmeyi ‘Trabzonsporlular akrabadır’ sloganı ile gündeme getiren TFF Yönetim Kurulu eski Üyesi Mustafa Hacıkerimoğlu, bunun hayata geçirilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Tüm bunların hayata geçmesi ve öncelikle kulüp performansının arttırılması için hiç kuşku yok ki uzun bir süredir kulüp resmi sitesinde yer alan tüzük tadilatının yapılması da Trabzonspor’un olmazsa olmazıdır.
Yönetim kurulu için uykusuz gecelerin başladığı bugünlerde yetkisi olmasa da etkisi olanların çaba göstererek Trabzonspor’un var olan anayasasının, tüzükle birlikte resmi olarak hayata geçirilmesine öncülük etmelidir.
Bu arada yönetim kuruluna da acizane bir tavsiyem kulübün performansını artırın yükünü değil. Bu kulüp artık Trabzon’u taşımaktan yoruldu ve bu kulüp ahbap çavuş ilişkileri ile şehrin en fazla istihdam sağlanan kurumu haline getirildi.
Bırakın bu kulübün profesyonel yapısı kulübün hiyerarşik yapısını organize etsin siz onları denetleyin. Mutfağı, aşçıyı, çimi, gübreyi, futbolcunun ev işlerini onlar halletsin.
Anlayacağınız tasarrufa mutfaktan değil, lüks tüketimden vazgeçerek başlayın.
Ha!.. Bir de kendilerini değerli kılmak için korku imparatorluğu kurarak bunu kendileri giderecekmiş algısı yaratmaya çalışan kardeşlerim bunlardan vazgeçin.
Kulübün ekonomik yapısı belli. Geçmiş dönemin zorluğundan, imkansızlığından, tıkanmışlığından söz ederken başkanın ve kendinizin de bu sorunun yaratılmasında rolünüz olduğunu unutmayın.
Sonra bu garip, sorunu o sorunu yaşatanlarla çözemezsiniz dediğinde bozulmayacaksınız.
Siz işe veresiye defteriyle başlayın gerekirse o tesislere kapanıp günlerce hesap kitap yapın ve bir süre uykusuz kalın.
Yoksa Trabzonspor kaygısı taşıyan herkes için uykusuz gecelerin başlaması çok da uzak değil…
