Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi geçen hafta sonunda bizim bölgedeydi. Başkan Büyükekşi önce Giresunspor ardından da Trabzonspor Kulübünü ziyaret etti. Kulüp yetkilileri ile yaptığı görüşmelerin içeriği haberlerde yer aldı ama benim dikkatimi çeken Trabzon’da yaptığı açıklamaydı.

Başkan Büyükekşi, VAR sisteminin işleyişinden sonra yapay zeka sistemiyle yapılan hakem atamaları ile ilgili olarak kulüp başkanlarını TFF’ye davet ederek atamaların nasıl yapıldığını göstereceklerini söyledi.

İyi, güzel de başkanları her fırsatta davet edip, futbolun teknoloji desteğini anlatmanın kime veya kimlere yararı oluyor ki?

Güvensizlik ortamının tavan yaptığı bir dönemde başkanları TFF binasında yatırsanız, uygulamayı tatbiki değil de resmi şekilde yapıldığına şahit etseniz ne olacak?

Sonuçta kararı veren ve bu kararla gündeme neden olan insan.

Futbolu ne kadar mekanikleştirirseniz mekanikleştirin, sonuçta düşünen ve karar veren yine o insan.

Başkan Mehmet Büyükekşi’nin de izlediği Trabzonspor-Konyaspor maçından sonra her iki kulüp yetkilileri de hakemden şikayetçi oldu.

Öyle bir karşılaşma oldu ki müsabakada düdük çalan Zorbay Küçük ile VAR’ın başındaki Koray Gençerler, inanın çay-kahve muhabbetinde bile maçta yaptığı kadar sohbet edemezler. Konyaspor’un attığı ilk golde nasıl bir muhabbettir ki bir kararı vermek için tam 5 dakika çene çaldılar. Trabzonspor’un verilen iki penaltısının yanı sıra verilmeyen iki penaltısından yola çıkarsak haftalar önce yazdığım gibi düdük hakemleri ile VAR hakemleri yetki karmaşasından birbirlerini ezmeye çalışıyor.

Futbolun adalet terazisi bu sezon biraz erken bozulmaya başladı.

Zirve takımlarının arttığı bu sezonda artık eskisi gibi bir iki takım kopar, diğerleri klasmanda yer edinmeye çalışır anlayışı da yok artık. Bu nedenledir ki futbolun sağlıklı devam etmesi ve sonuçlanması için adalet duygusunun her kesimde aynı söylenmesi ve algılanması gerekiyor.

Yine Sayın Mehmet Büyükekşi’nin söylemlerinden yola çıkarsak TFF çatısı altında da büyük bir güvensizlik ortamı var.

Çünkü her ses çıkartılmasında insanları davet edip teknoloji dersi verir gibi anlatmanın bir esprisi yok.

Yapay zekanızda doğru, VAR sisteminiz de.

Sonuçta verileri hazırlayan da insan. VAR’ın başındaki de, düdük çalan, bayrak kaldıran da.

Sizler de araç gereçe bu kadar sarıldıysanız insana güvenmiyorsunuz demektir.

Trabzonspor-Konyaspor maçında bir pozisyonda maçtan 5 dakika çalınırken, Fenerbahçe-Sivasspor maçında Serdar Aziz’in eliyle yön değiştiren top için kayıtsız kalmak hangi niyetin ürünü?

O nedenle diyorum ki; Türk futbolunun ihtiyacı olan makine beyni değil, insan beyni!..

Bırakın araç gereci incelemeyi de hazır bu nedenle bir araya geliyorsunuz; içinde vicdanı, adaleti ve ahlakı barındıran ortak akılla futbolu düştüğü bataklıktan çıkartın.

Yoksa ülke futbolunun 20. sıradayken UEFA’nın bizim gibi ülkeler seviyesindeki kulüpler için açtığı Konferans Ligi’nde aldığımız puanlarla 12. sıraya çıkmamızla çok daha avunur dururuz…