Bilişim dünyasının çok yakından tanıdığı ve aynı zamanda CHP Genel Başkan Yardımcısı da olan Emrehan Halıcı''nın istifasının ardında yatan gerçek bu. Projelerinin yeterince ciddiye alınmadığı ve görev alanına müdahale edildiğini sitemli bir üslupla dile getiren bilişim dünyasının saygın ismi, Türk Zeka Vakfı''nın da kurucusu Emrehan Halıcı, twitter hesabından istifası ile ilgili olarak bir açıklama yapmamış ama şu üç kısa cümleyi kurmuş ardı ardına:
''Her gün ilk gün,
Her gün son gün,
Her gün bugün''
Emrehan Halıcı''nın, MYK toplantısında sorumlu olduğu projelerin hayata geçirilmesinde yetki sorunu yaşadığını ifade ederken milletvekili arkadaşı Adnan Keskin''i güldüren durum, aslında ''Güleriz ağlanacak halimize'' diye ifade ettiğimiz o şahane aymazlığın tam 12''den vuran bir simgesi olarak kayıtlarımıza geçecektir.
Yerel seçim hazırlıklarında partilerin sosyal medya ekipleriyle konuşan gazeteci Şehriban Oğhan, CHP''yle ilgili bölüme ''Hedef elektronik CHP'' başlığını atarak şu bilgileri veriyordu:
''CHP 3 yıl önce bilgi ve iletişim teknolojilerinden sorumlu bir genel başkan yardımcılığı tanımlamış. Bu görevi elektrik elektronik mühendisi Emrehan Halıcı yürütüyor. Tüzük değişikliğiyle her il ve ilçede de ''bilişim sorumlusu'' seçilmiş. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Merkezi''nde 6 kişilik bir yazılım kadrosu var. 6 kişilik profesyonel ODTÜ yazılım ekibi de bu ekibe destek oluyor. Bununla birlikte sosyal medya çalışmaları için Ankara Genel Merkez''de 25, İstanbul''da da 11 kişilik ekip var. CHP internet seçmenine geçen hafta oluşturmaya başladığı bilişim gönüllüleriyle ulaşmayı planlıyor.
Seçime hazırlık: Bilişim gönüllülerinin ilk işi, oturduğunuz binada sizin dışınızda kimlerin seçmen olduğunu öğrenebileceğiniz ve takibini yapabileceğiniz e-seçmen uygulamasını yaygınlaştırmak. Hedeflerini Türkiye''yi bilgi toplumuna, CHP''yi de elektronik partiye dönüştürme olarak açıklayan Emrehan Halıcı 2011 seçimlerinde başlattıkları bu projeyi çok önemsediklerini söylüyor. Halıcı, tüm seçmenleri internet, iphone ve android''deki e-seçmen uygulamasını kullanarak seçmen listelerini kontrol etmeye ve eksiklik, fazlalık ve hataları bağlı oldukları ilçe nüfus müdürlüklerine bildirmeye davet ediyor. Yerel seçimlerde tüm adayların kendilerini ve projelerini tanıtacakları ve halktan gelen önerileri de dikkkate alacakları çok yönlü etkileşime dayalı bir sosyal medya kullanımı planladıklarını ifade ederken Google firmasının seçim platformlarından yararlanacaklarını söylüyor.''
Bu bilgiler Emrehan Halıcı''nın neden istifa ettiğini yeterince açıklıyor. Çıtası olması gerektiği gibi yüksek ve iletişimi yönetebilmek için ihtiyaç duyduğu farklılaşma ve inovasyona sahip.
Varsın Adnan Keskin Bey gülsün...
Emrehan Halıcı''nın istifasının tam da Kanada kaynaklı bir ''Yetenek / Yaratıcılık Endeksi''ne dair bir araştırmanın yayımlandığı ve ''Biz adam olmayız; Urfa''da Harward vardı da biz mi okumadık?'' türü muhabbetlerin döndüğü günlere denk gelmesi ilginç bir raslantı. (Bu vesileyle belirtmekte yarar var: Genellemeler olmadan bir tartışmayı yürütmek de yönetmek de çok zordur; ancak ''yargılama'' belirten ifadeler içinde toptancılığa kayma riski de bir hayli yüksektir.)
Batılı''nın ''Creativity'' dediği ve dilimize ''yaratıcılık'' olarak çevrilen kavram, daha çok sanat aleminde; buna karşılık ''innovation'' denilen ''yenilik'' ise tüm iş alanlarında ve bizzat üretimin içinde anlamını buluyor.
Kanada''da Martin Refah Enstitüsü''nün (Martin Prosperity Institute) 2004''den bu yana yürüttüğü ''Ülkelerin yaratıcılığı ölçülebilir mi?'' araştırması bir liste oluşturularak tamamına erdirilmiş. Bu listenin ''yetenek endeksi'' bahsinde Türkiye 82 ülke arasında 59. sırada görünüyormuş. (Sırasıyla Finlandiya, İsveç, Singapur ilk 3''e girmiş.) ''Yaratıcılık'' listesinde de 68. sırada. (İsveç, ABD ve Finlandiya ilk üçte görünüyor.)
Bir de Küresel İnovasyon Endeksi (The Global Innovation Index, The Local Dynamics of Innovation) 2013 var. Cornell Üniversitesi, iş dünyasının ünlü okulu INSEAD, Dünya Fikrî Varlıklar Örgütü WIPO''nun ortaklaşa ortaya koydukları araştırmada (İnternetten ulaşılabiliyor. Herkese açık) Türkiye ile ilgili çok özet sonuçlar şöyle çıkmış: Genel sıralamada 142 ülke arasında 68''inciymişiz. Kurumlarda 89, İnsan Kaynakları bu araştırmada 76, Alt yapıda 73, Pazar Derinliğinde (sofistikasyonunda) 60, İş Dünyası Derinliğinde (sofistikasyonunda) 108, Yaratıcı çıktılarda 69...
Meraklısı için bunların her birinin alt kırılımları ve örneğin ilk yirmiye girdiğimiz çok güçlü yanlarımız ve sonlarda yer aldığımız çok zayıf alanlarımız da belirtilmiş...
İster bireyselliğin öne çıktığı yaratıcılığı, isterseniz toplumsallığın ağırlık kazandığı inovasyonu önemseyin, bu alanda gelişmeden, bu ülkeden ne çok sayıda marka çıkabilir, ne de ülke itibarı yukarıya çekilebilir. 417 sayfalık söz konusu dokümanı adam gibi yorumlamadan ve inovasyonu bir milli mesele olarak ele almadan geleceğe umutla bakmak zor. Her zaman altını çizdiğimiz hususa bir kez daha vurgu yapalım:
Yol, bina, finans, ekonomi, sanayi yatırımı, enerji vb alt yapı konularında istediğiniz kadar yol alın, başarı kazanın, üst sıralara yükselin; başarıyı kalıcı sağlayacak sanat, kültür, değerler ve tabii ki inovasyon gibi üst yapı meselelerinde ortaya sürdürülebilir bir politika koymadan ''varlık olmak'' belki mümkün olabilir ama ''var olmak'' çok zor bu dünyada...
