Reklam dünyasının bizce tartışmasız en etkili ödülü olan Effie sahiplerini buldu… Ödül töreni sırasında aklıma seçim kampanyaları geldi… “Acaba siyasi partilerimizin reklamları da burada yarışsaydı, hangi kriterlerde hangi ödülleri alırlardı?..” Tek kıstas olurdu herhalde… Bir seçim öncesinde alınan oy oranlarının kaç puan artırıldığı… İzleyelim seçimlere kadar tanıtım kampanyalarını. Sonra seçim sonuçlarına bakalım. Ona göre partilere Effie'lerini de biz verelim…
Krisal Elma ve diğerleri yıllarca 'sanatsal yaratıcılık'a prim verirken, 'etkililik' yani iş sonuçlarına ulaştırma kriterlerine göre verilen Effie için bir kampanyanın ya da reklam filminin 'güzel' olması değil 'işlevini yerine getirmesi' önemli… Ülkemizdeki mazisi pek eski değil. Bize dünyadaki uygulamalardan tam 37 yıl sonra gelmiş. Salı Akşamı 7'ncisi düzenlendi…
Uluslararası ödül'ün bütün adımları, kriterleri ve ayrıntıları tek tek yazılmış ve tartışmaya açık olmayacak şekilde jüri ve yöneticiler tarafından uygulanmak zorunda… Sürekli de denetleniyor. Bu ödülün bir özelliği de reklam verenlerle reklamcıların birlikte organizasyona adlarını yazdırmaları. Hem Reklam verenler, hem de Reklamcılar dernekleri birlikte hareke ediyorlar…
Keşke iletişim hizmeti alan kuruluşlar da, aldıkları hizmetin kalitesini Effie kriterlerine benzer ölçeklerle değerlendirseler… Oysa genellikle işler, “Beğendim, beğenmedim; haberim çıktı çıkmadı” düzeyinde yürütülür… En fazla eşe dosta sorulur: “Nasıl buldun bizim reklamları?”… Biçimin değil, işlevin önemli olduğunu kavrayana kadar iletişime milyonlar gömmek mümkündür…
226 kampanya finale kalmış… Reklamcılar Derneği Başkanı ve Effie Türkiye Jüri Başkanı Kayhan Şardan'ın görüşleri iş dünyasının kulağına küpe olmalı: “Effie 2015'te katılım bir önceki yıla göre %26 arttı. Jüri içinde verilen emeği birinci elden yaşadıktan sonra yarışmaya olan inancım katlanarak arttı. Artık Effie benim gözümde pazarlamanın tartışmasız zirvesidir. Bu yarışma, dünyanın en zorlayıcı ve en kıymetli yarışmaları arasında bulunuyor. Böyle bir yarışmada finalist olarak yer almak da çok değerli. Finale kalan, ödül kazanan tüm marka ve ajansları tebrik ediyorum”
Çeşitli kategorilerde Altın Effie ödülü alan şirketler ve ajansları şöyle: Samsung- LeoBurnett (Duyan Eller); Cafe Breno – FCB Art Grup – (Sonunda Hak Ettiğiniz Kahve); Eti Süt Burger – Güzel Sanatlar – (Gücünü Sütten Alan Burger); Uludağ – Güzel Sanatlar - (Gazoz Olma Efsane Ol); Denizbank – Güzel Sanatlar - (Çiftçimizin Yanında); Vestel – BLAB – (Çok Düşünen Anneler); Vodafone Türkiye –Tribal Worldwide – (Beşiktaş Semt Esnafı); Meyhanedeyiz.biz – BLAB – (Meyhanenin Güzel İnsanlar); Elidor- JWT Manajans - (Pembeyi Yakala); Fairy – Grey Worldwide İstanbul - (Fairy Elde Yıkama Bulaşık Deterjanı); Eti Wanted – Rafineri - (Wanted); Eti Süt Burger – Güzel Sanatlar - (Gücünü Sütten Alan Burger); ING Bank Türkiye – Publicis Yorum - (ING Risk Bazlı İhtiyaç Kredisi İletişim); Anadolu Hayat Emeklilik - TBWA/İSTANBUL - (Bana Teyze / Amca Dediler); Elidor – JWT Manajans - (Elidor ve Ben Med Cezir'deyiz); Vodafone – Team Red – (Vodafone Devreden Tarifeler); HP Stream 360 ve HP Pavilion X360 – Happy People Project - (2'si Bir Arada Laptop Kategorisi Tek İletişimle Nasıl Büyüdü); Vodafone – Team Red – (Vodafone – Kırmızı Işık)…
Liseli girişimciler yarıştı
Geçen Cumartesi çok ilginç bir yarışmada jüri üyeliği yapma fırsatı buldum. Yarışmayı MetLife ile Genç Başarı Eğitim Vakfı birlikte düzenlemişlerdi. Konu “Sosyal İnovasyon ve Girişimcilik” idi. Yani topluma fayda sağlarken girişimciye de ekonomik katkı getiren projeler yarışacaktı.
'Sosyal İnovasyon Kampı' adını taşıyan yarışmaya, ev sahibi olarak Galatasaray Lisesi ve diğer 7 Lise'den 64 öğrenci katıldı. O gün tanışma fırsatı yakalayan bu öğrenciler gruplara dağıldılar. Yani liseler yarışmadı, karma takımlar yarıştı.
Puanlar Takım Ruhu, Sorun Tespiti, Fikir Geliştirme ve İş Modeli oluşturma kriterleri üzerinden verildi.
Aslında bu tür yarışmalara pek inanmazdım… İyi ki görevi kabul etmişim. Çok heyecan verici sonuçlarla karşılaştık. Öğrenciler sabah saat 09.00'dan 16.00'ya kadar projeleri üzerine çalıştılar; sonra da jüriye sunum yaptılar… Jüri şu isimlerden oluşuyordu: Barış Tezcan – Citibank Genel Müdür Yardımcısı; Berrak Kutsoy – Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı; Deniz Yurtseven – MetLife Genel Müdürü; Meral Apak Kaya – Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi; Nevra Yaraç – Ashoka Türkiye İletişim Koordinatörü...
Birinciliği görme engellilerin toplu taşıma araçlarında daha konforlu seyahat etmesini sağlayan 'Görme Engelliler Sesli Cihazı' isimli proje kazandı. Projede radyo frekansları aracılığıyla çalışan kişiselleştirilmiş cihazlar ve otobüs durakları arasında haberleşmeyi sağlayan bir uygulama geliştirilmiş. Görme engelliler bu şekilde toplu taşıma araçlarına kolaylıkla binecek ve nerede ineceklerini yine sinyaller vasıtasıyla kimseye sormadan algılayacaklar…
Üniversitelerde ortaya koyulabilecek sofistikasyonda ve kalitede bir iş çıkarmış çocuklar… Heyecan verici…
Kadı kızındaki kusura gelince… Her ne adar düzenleyiciler bir yarışma hırsından çok ortak fikir geliştirmeyi hedeflemiş olsalar da keşke organizasyon liselerarası ve tüm ülkeyi kapsayan bir yarış sistematiği içinde yürütülseydi. Çok daha fazla heyecan yaratır ve ilgi çekerdi…
#Krisal Elma
#Happy People Project
#Effie
9 yıl önce
Siyasette Effie’ler kime gidecek?..
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu
