|
Ayrılığın haklısı yok

Trabzonspor’da söylemler ve eylemler yine birbirini tutmadığı gibi son gelişmeler, tamiri zor tahribatı da beraberinde getirdi. Göreve geldiğinin haftasında çıktığı bir canlı yayında, Trabzonspor’un ekonomik olarak uçurumun hemen kenarında olduğuna işaret eden Başkan Ahmet Ağaoğlu, camiaya seslenerek zor bir sürece girdiklerini, bu sürecin doğru planlamayla ancak 2 yılda rayına oturtulabileceğini ve ancak 5 yılda kendi kendine yetebilecek bir kulüp olacaklarını söyledi. Yetmedi, bu süreçte şampiyonluk söylemini seslendirmelerinin yanlış olacağını ve bu söyleme itibar edilmemesini, ancak iki yıl sonra böyle bir iddianın içinde olabileceklerini özetledi.

Peki ne değişti de henüz 1,5 sezon geride kalmışken şampiyonluk için böylesine ağır bir travmanın içine girildi? Başkanı ve teknik direktörü şampiyonluk sözü vermemişken, şampiyonluğu seslendirmemişken bu takımın bu sezon şampiyon olamayacağı endişesiyle böyle bir eylemin içine neden girildi?

Yetmedi; bu takımın şampiyon olacağı sözünü camiaya kim verdi?

Ekonomik krizi sadece iki yıl dondurulan, gelecek sezondan sonra faizi ile birlikte ana borcunun ödenmesi gereken bu kulübün, yapılan şöhretli(!) transferlerle şampiyonluk için taraftarı da bu kanalın içine sokup, aceleci davranılması ve Ünal Karaman ile yolların ayrılması, kötü futbol gibi sığ ve basit bir bahanenin eylemi olamaz.

Sezon başı transfer edilen 17 genç futbolcu için Avusturya kampında ‘iki yıl sonranın takımı’ ifadelerini kullanan sayın başkan, ne değişti de bir ay önceki divan kurulu toplantısında sakatlardan yola çıkarak, “Eksiğimiz yok, kadroda 44 futbolcumuz var” söyleminde bulundu?

Bu sorular uzar gider. Asıl üzerinde durulması gereken, başkanı ve teknik adamı şampiyonluk kelimesini seslendirmezken bu oyunla şampiyon olunmaz endişesine bu toplumu kim soktu?

“Her şerde bir hayır, her hayırda bir şer vardır” diyerek geçiştirilemeyecek kadar önemli bir sürecin eşiğine gelen Trabzonspor’da fay hattı kırıldı.

Konuya Ünal Karaman tarafından baktığımızda ise bu denli yalnızlığa itilmiş, göreve geldikten sonra takımın tüm yükü üzerinde olan Trabzonspor Teknik Direktörü’nün son açıklamaları bana göre başkan Ağaoğlu’na değil, bu süreci başlatıp, şampiyonluk bahanesini ortaya atanlaraydı. Konu, içinden çıkılamayacak bir hale dönüşünce de aslında Denizlispor maçından sonra istifa konusunda kararını veren Karaman, sabah akşam çalışarak elde ettiği kariyerini de kaybetmemek için yol ayrımına geldi. Aslında Karaman’ın açıklamalarından önce Kayserispor maçında takım yaşanacakların kopyasını sahada vermişti. Enerjisi ve sinerjisi bitmiş bir görüntüdeki futbolcuların maç sonunda neşesinin de kalmadığı işi özetleyen görüntüydü.

Benim anlamadığım; Ünal Karaman’ın “bu oyunla şampiyon olamayız” diye gönderilmesine zemin hazırlayıp konuyu bu noktaya getirenler, bundan sonra ne yapacak?

Bu soruların mutlaka muhatabı ve cevabı vardır. Asıl cevabı merak edilen konu, bundan sonra ki sürecin nasıl yönetileceği.

Panik yapıp, transfere sarılmak yarayı daha da derinleştirir.

Bu süreç sağlıklı yönetilecekse, başkan Ahmet Ağaoğlu işe, tokmağı da eline almakla başlamalı.

Kimin elinde benzin, kimin elinde su bidonu olduğunu iyi ayırt etmeli.

Camiada; kim haklı, kim haksızı bir kenara koyarak takımının etrafında kenetlenmeli.

Çünkü bu olaylar, birliği ve dirliği bozulan Trabzonspor’a zarar vermiştir ve haklısı yoktur…

#Trabzonspor
#Ünal Karaman
#İstifa
4 yıl önce
Ayrılığın haklısı yok
Yeni Roma"nın İstanbul"a dönüşmesinde Ayasofya
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından