Galatasaray, serisine devam ediyor; vasatın altında futbol ve galibiyet serisine. Skor yanıltmasın; kırılma anlarında Karabükspor''un beceriksizliği, Galatasaray''ın şansı ve özgüveni bu sonucun ortaya çıkmasına yol açtı. Hele ilk yarı, durumun 1-0 olduğu anlarda şaşılacak kadar kötü oynadı Galatasaray. Karabük defansının pozisyon alma ve adam paylaşmadaki hataları, Galatasaray forvetlerini kalenin hemen önünde bomboş bıraktı. Yani, Karabük defansının inanılmaz hataları, Cernat-Shelton ikilisinin şanssızlığı ve beceriksizliği Karabükspor''un maça erken havlu atmasına sebep oldu.
Takım kötü oynarken de kazanıyor ve her geçen gün kazanma alışkanlığı edinen ve homojenleşen futbolcu grubuna birilerini ekliyor. Tek tek saydığımız zaman geçmişlerinde hem saha içi hem saha dışında "sorunlu" diye tanımlanabilecek isimler artık saha içinde ve belli ki saha dışında gerçek bir takım olmuş durumda. Mesela Baros; hiç olmadığı kadar takım oyuncusu artık, keza Kazım da öyle. Bu aralar yavaş yavaş ısınan Sercan var; bu yeteneği de Fatih Hoca takıma monte etti. Böylece gerçek anlamda faydalanılacak oyuncu sayısına bir ekleme daha yapmış oldu. Şu an transfer sezonundayız ama Galatasaray sezon boyunca kendi içinde çok sayıda transfer yaptı; Semih Kaya, Emre Çolak, Milan Baros ve Hakan Balta. Bu isimler sezon başı onlardan beklenenin çok daha üstünde katkı sağlıyorlar. Galatasaray''ın başarısındaki sır da işte burda yatıyor. Bu da Fatih Terim farkı.
Galatasaray, yine farklı, yine gollerle kazandı, ama ilk yarı oynanan oyunun sorgulanması şart. İki haftadır ligin en zayıf görünen ekiplerine karşı oynanan ciddiyetsiz ve kötü oyun daha kötü sonuçlar doğurabilir ileride. Mesela haftaya Eskişehir maçı var; Eskişehirspor kötü oyunun faturasını çok daha ağır bir şekilde ödetebiliecek bir takım. Bu seriyi bozmaya en yakın takımlardan biri. Skor güzel, gardı düşmüş rakibe karşı ikinci yarı oynanan oyun güzel ama ilk yarı oynanan futbol ağızlarda ekşi bir tat bırakmadı değil.
