Adeta rehabilite oluyor. Rahatlıyor ve ortaya sıradışı eserler çıkıyor. Kimden mi bahsediyorum? Günümüzün en meşhur ve olağanüstü yazarı Haruki Murakami"den.
Edebiyatçı olmak, iyi roman yazmak zordur. Orhan Pamuk kendini disipline ederek "Kara Kitap"ı, "Benim Adım Kırmızı"yı yazmıştı. Sürreal akımın en iyisi Murakami de muazzam disipliniyle ortaya çok tartışılan eserler koydu.
Dünyada insanlar Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi için kuyruğa girerdi. Ama gerçek edebiyat için böyle bir durum düşünülemezdi bile. Haruki Murakami bunu değiştirdi. 1Q84 için ABD"de, Japonya"da insanlar geceden kuyruğa girdi. Hatta kitabı alanlar hemen soluksuz okumaya başladı. Peki dünyanın merak ettiği bu sıradışı yazar Haruki Murakami kim?
Murakami 1949 yılında Japonya"nın Kyota şehrinde doğdu. İlk gençlik yıllarına kadar Kobe"de yaşadı. Anne babası Japon edebiyatı profesörüydüler. Küçüklüğünden itibaren Batı edebiyatının önemli eserlerini okudu. Gençliğinde okuduğu postmodern yazar Kurt Vonnegut ve Richard Brautigan"ın etkisinde kaldı. Özellile Vonnegut ona ilaç gibi geldi.
Tokyo"daki Waseda Üniversitesi"nde drama okudu ve burada karısıyla tanıştı. Daha sonra bir kasetçide çalıştı. Peşinde eşiyle birlikte bir caz evi açtı. Caza olan ilgisi daha da arttı.
Amerikan edebiyatı hep çok sevdi. Scott Fitzgerald, Raymond Carver, Truman Capote en sevdiği yazarlardan oldu. Kafka ve Dostoyevski"nin kitaplarını başucundan eksik etmedi. Öyle ki "Sahilde Kafka" kitabına sevdiği yazarın adını vermekten mutlu oldu.
İlk romanı Hear the Wind Sing"i barda boş zamanlarında yazdı. Sonraki eserlerinin ilk ipuçlarını bu romanında vermişti. Sürrealizmin keskin belirtileri, Batı edebiyatının karakterleri ve rüyalar artık onun tarzı olmuştu. Pinball ve Yaban Koyunun İzinde Murakami"yi Japon gençler arasında meşhur etti.
1985"de yazdığı çoğu eleştirmene göre en iyi eseri olan Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu" nu yazdı. Artık sürrealizmden fantezi dünyası girmiş ve çoklu paralel anlatım metodunu deniyordu. Denemekle kalmıyor, roman yazma tekniğini sil baştan değiştiriyordu.
Ergenlik çağındaki sivilceleri yeni bitmiş gençlerin aşk ve nostalji dünyasını anlattığı İmkansızın Şarkısı Japon gençler arasında kısa sürede kült haline gelmişti.
Bu dönemden sonra hayatına yepyeni bir sayfa açtı ve Amerika"ya yerleşti. Princeton Üniversitesi"nde ders vermeye başladı. Dance, Dance, Dance, Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında ve Zemberek Kuşunun Güncesi"ni peş peşe yazdı.
Sorunlu karakterlere fazlasıyla yer verdiği için Japonya"da bazı eleştirilerin hedefi oldu. Ancak bu durum onun popülaritesini daha da artırdı. Kobe depreminden sonra ilk edebiyat dışı çalışması olan Underground"u yazdı.
Sputnik Sweetheart 1999"da, Sahilde Kafka 2002"de yayınlandı. Sahilde Kafka onu dünya çapında meşhur etti. Fantezi dünyasına yepyeni kimlikler ve anlayışlar getirdi. New York Times Sahilde Kafka"yı zamanın en iyi kitaplarından biri olarak tanımladı.
Murakami artık bütün dünyanın tanıdığı ve eserlerinin 50"den fazla dile çevrildiği bir yazardı. Yazı stili, edebiyata bakışı herkesin dilindeydi. Hayal alemine yeni kavramlar getirmişti. Daha doğrusu edebiyatta bir dönemi kapatmış, yepyeni kapılar aralamıştı. Adı Dostoyevski"yle, Joyce"la beraber anılıyordu.
2006"da çıkardığı 1Q84 için insanlar her yerde kuyruğa girdi. "Herkesin okuduğu kitapları okursanız, herkesin düşündüğünü düşünürsünüz" gibi çarpıcı sözleri gençlerin diline düştü. Eserlerinde hayatta bazen iyi şeyin rüya görmek olduğunu ısrarla vurguladı.
Eleştirileri dikkate aldı ama hiçbir zaman onlara boyu eğmedi. Neye inanıyorsa onu yazdı. Hiçbir zaman bu kadar meşhur olacağını hayal etmediğini söyledi. Ölümün hayatın bitişi değil bir parçası olduğu gerçeğine inandı. Tolstoy"un "Mutluluk alegori, mutsuzluk masaldır" sözü hayat mottosu oldu.
Yazdığı kitaplarla gündeme gelemeyince sağa sola çamur atanların Haruki Murakami"den öğreneceği çok şey var. Ya iyi roman yazarsınız ya da yazamazsınız. Murakami yazdıklarıyla, hayal dünyasıyla, roman yazma tekniğini değiştirmesiyle sadece zamanımızın değil bütün zamanların iyi yazarlarından unvanını fazlasıyla hak ediyor.
