|
Al-Azhar ve Rıza Raşit!

Profesör, diş tabibi ve general unvanlarını isminin başına toplamış birinin Türkiye''nin önemli tıp kurumlarından birinin yeni öğretim yılını açış konuşmasında nelerden bahseder? Böyle birisinin tıp eğitiminden, başında bulunduğu kurumun sorunlarından, ileriye yönelik beklentilerinden, gerçekleştirmeyi düşündüğü hedeflerden, kendi sektöründe en iyi olabilmek için gerekli olanlardan söz edeceğini tahmin etmek zor olmasa gerekir.

Böyle birisinin kendi mesleği, kurumu ve mesaisi ile hiçbir ilgisi olmayan dil, din ve benzeri konularda bir konuşma yapacağını beklemek en basit ifadeyle abesle iştigal olur, değil mi? Ama biz hepimiz abesle işgalle o kadar alıştık ki sözünü ettiğimiz kişinin mesleği, kurumu, uzmanlığı ve bilgisi dahilinde olmadığı her bakından aşikar olan bir konşma yapmasına fazla şaşırmadık! Daha doğrusu bu tür "absürt" konuşmalara iyice alıştık!

Ülkemizde iki alan vardır ki nerede ise herkes bu konularla konuşma yetkisi fazlasıyla kendinde görebilmektedir. Bunlardan biri Atatürk ile ilgili konulardır, diğeri de din ve İslam''la ilgili konulardır. Dikkat ediyor musunuz bilmem, Atatürk konusunda konuşmak için hiçbir uzmanlık gerekmiyor; herkes istediği gibi ileri geri konuşabiliyor. Bu öncelikle Atatürk''e hakaret olmalıdır. İslam ve din konuları da buna benziyor. Hiç kimse bu konuda konuşacak ehliyete sahip olmadığını söylemez; biraz sıkıştırılırsa babasının, dedesinin hacı olmasını, namaz kılmalarını bile kendi konuşmalarına haklılık kazandırmak için kullanır.

Gülhane Tıp Akademisi''nin yeni öğretim yılını açarken bir konuşma yapan Komutan Prof. Diş Tabibi Tuığgeneral Yılmaz Işımen de yaptığı konuşmasında devirdiği çamların hesabı yok. Kahire''deki El-Ezher Üniversitesini İngilizce yazılıştaki AL-AZHAR şeklinde telaffüz eden, konuyla biraz ilgisi ve bilgisi olan herkesin gayet iyi bildiği Reşit Rıza''yı Rıza Reşit şeklinde tanıtan, İmam-ı Azam''ın 12 ayetinden söz eden konuşmacı tüm vatandaşların tartışmasız en önemli milli değeri olan Mehmet Akif hakkında da "hilaf-ı hakikat" şeylere söylemiş. Komutanlığını anlamam ama bilim adamı kimliğiyle bir kişi bir konuşma yapıyorsa öncelikle kendi alanıyla konuşmalı, alanı dışındaki konularda da bilmediğini açık yürüklilikle itiraf etmelidir.

Işımen Paşa''nın entellektüel meraklarını hiç kimse sınırlandıramaz. Şimdi burada kalkıp bir komutanın veya diş tabibin Türkçe, Arap milliyetçiliği, El-Ezher Üniversitesi gibi konularla ilgilenemeyeceğini söyleyemeyiz. Ama bunu işgal ettiği makamını kullanarak ve de başkalarını rencide edecek şekilde yapıyorsa bunun yanlış olduğunu belirtmemiz gerekir.

Türkiye''de "milli değerler" üzerinde spekülasyon yapılması hiç kimseye bir fayda sağlamaz. Bilhassa bu tür tartışmaların ordu mensubu bir kişiden gelmesi ordunun saygınlığına ve güvenirliliğine halel getirir. Bir yandan askeri yerleşimleri çeviren tel örgülerin dış cephelerine "ORDUYA SADAKAT ŞEREFİMİZDİR" diye levhalar asılacak diğer yandan ise Mehmet Akif''e karşı bu tür konuşmalar yapılacak. Bu olacak şey değil!

Genelkurmay İkinci Başkanı konuşmanın "yanlış anlaşıldığını" söylemiş. Sanıyorum yanlış anlaşılan bir şey yok, yanlış olan konuşmanın kendisi. Lütfen biraz dikkat!


25 yıl önce
Al-Azhar ve Rıza Raşit!
Romantik aşk kültüründen istismar kültürüne değişen aşk ve evlilik anlayışı-2
Kim kime neyi, nasıl ve ne sebeple anlatır ya da anlatılan kimin hikâyesidir!
Döviz girişi hızlandı, ülkeye hukuk mu geldi?
Biden’ın genç siyahi seçmene ulaşma çabası nafile mi?
AK Parti’de hangi alanlarda nasıl bir değişim?