On sekiz Nisan seçimlerini digerlerinden farkli kilan pekçok özellik mevcut. Bunlardan biri bu seçimlerde büyüksehir belediye baskanliklarina aday olmak isteyenlerin daha önce görmedigimiz, sahsiyetler olmalaridir. Türkiye''de ta basindan beri milletvekili seçilmek ve Meclis''e gitmek, bir sehrin belediye baskanligina seçilip yerel halka hizmet etmekten daha çok önemsenmis ve bu yönde çabalar gösterilmistir. Bir bakima belediye baskanligi biraz da küçümsenen ve fazla itibar edilmeyen bir siyasi görev olarak kabul edilmistir.
Bu seçimlerde ise bu yapinin degismekte oldugunu ve partilerin en popüler ve kaliteli elemanlarini büyüksehir baskanliklarina aday göstermekte oldugunu görmekteyiz. Öyle ki içlerinde bakanlik yapmis kisiler, milletvekilligi yapanlar, devletin en üst makamlarinda hizmet görenler belediye baskanliklarina aday olmaktadirlar. Bu gelisme, en azindan yerel yönetimlerin öneminin öne geçmesi olarak degerlendirilebilir.
Bakin Ankara''da büyüksehir belediye baskan adaylari arasinda parti baskanligi, disisleri bakanligi ve milletvekilligi yapan (halen vekilligi devam eden) Murat Karayalçin var. Karayalçin bir dönem bu sehirle belediye baskanligi yapmisti, ama arkasindan Meclis''e gitmeyi tercih etmisti. Hatirlanacagi gibi 1994 yerel seçimlerinde partisi bir baskasini aday göstermisti. Meclis''te Karayalçin parti baskanligi yapti, disisleri bakanligi görevinde bulundu, disisleri komisyonu baskanligini üstlendi. Ama simdi bütün bu tecrübelerden sonra yeniden büyüksehir belediye baskanligina geri dönmek istemektedir. Demek ki Ankara Büyüksehir Belediye Baskanligi bütün bunlarin üzerinde bir görev. Yine ayni sehirde ANAP''in adayi da devletin en üst makamlarinda hizmet etmis bir isim. Milletvekilligini degil Ankara Büyüksehir Belediye Baskanligi''ni tercih etmektedir.
Istanbul''da da benzere bir durum var. Her ne kadar partilerin adaylari netlesmis degilse de ANAP''in Ali Talip Özdemir''i öne sürmesi, FP''de Abdullah Gül''ün isminin dolasmasi bu egilimi dogrulamaktadir. Ali Talip Özdemir bakanlik yapmis, komisyonlarda görev almis bir isim. Simdi büyüksehir belediye baskanligina aday olmaktadir. Abdullah Gül de öyle.
Bu gelismeyi söyle anlamlandirmak mümkün. Son yillarda büyük sehirlerin artan bir önemi var. Merkezi yönetimdeki birkaç bakanliga es yatirim ve hizmet üretmektedirler. Bu sebeple Meclis''e gidip milletvekili veya bakan olmaktansa bir büyüksehirde belediye baskani olmak hem daha prestijli hem de daha önemli bir görevdir.
Bu sebeple de partiler büyüksehir belediye baskanliklarini riske etmemek için en önemli isimleri aday göstermektedirler.
Istanbul''da Fazilet Partisi''nin kesin bir üstünlügü var. Aday tespitinde bir yaris yasanmakta oldugunu duyuyoruz, bunlar normal. Bir seyin unutulmamasi gerekir. Bu seçimlerde özellikle Istanbul ve Ankara''daki büyüksehir belediye baskanliklarinin bu partiden alinabilmesi için büyük yaris yasanacak. Fazilet Partisi''nin de elde tutmasi için bir stratejisi olmasi gerekir. Buralari riske etmemek için en güçlü isimleri aday göstermelidir.
Su da unutulmamali; seçimlerde halktan oy alabilecek güçlü isimler seçimlerden sonra hizmet noktasinda en iyi hizmeti verebilirler mi? Bu önemli bir sorudur ve bunun simdiden düsünülmesi gerekmektedir.
