|
Dilde sermaye bir "ah" kaldı

-"Taarruzda hiçbir başarı ümidi yoktur; çünkü tombazların çoğu mahvolmuştur. Fakat şeref bakımından kuvve-i seferiye geri çekilmekten ise Kanal''a atılarak mahvolmalıdır. Onun için taarruza devam edilmesi mütalaasındayım."

1914-1915 kışında Süveyş Kanalı''na yapılan taarruzun başarısızlıkla sonuçlanması ve Kanal sularının Osmanlı askerlerinin cesetleriyle dolması üzerine 4. Ordu Kumandanı Cemal Paşa tarafından mütalaası istenince, taarruzun başsorumlularından 8. Kolordu Erkân-ı Harbiye Reisi Von Kress adlı Alman işte aynen böyle der: "Şerefinizi kurtarmak istiyorsanız hepiniz ölmelisiniz!"

Alman Genelkurmayı''nın ısrarıyla yapılan bu Kanal Taarruzu için milletçe ne denli büyük bir bedel ödediğimiz tarih kaynaklarında kayıtlıdır. (Hem Cemal Paşa''nın Hatıralar''ında, hem Falih Rıfkı Atay''ın Zeytin Dağı''nda, hem de Ali Fuat Erden''in Paris''ten Tih Sahrasına adlı eserinde bu trajedi bütün dehşetiyle yeralmaktadır.)

Acaba neden? Evet neden, başarılı olunamayacağı bilindiği halde bu taarruza kalkışılmış ve neredeyse 4. Ordu''nun tamamen yok olmasıyla sonuçlanabilecek bu maceraya girmekten çekinilmemiş idi?

Devletin bekası, vatanın müdafaası, şeref ve haysiyetin muhafazası için mi?

Görünürde öyle... Beylik açıklamalara bakarsanız şu tür savunularla karşılaşacaksınız: "Savaşta kazanmak da, kaybetmek de gayet tabiidir; binaenaleyh ne gerekiyorsa o yapılmıştır. Kahraman evlatlarımızdan ölenler şehid, kalanlar gazidir, vs."

Böyle bir savununun doğru olmadığını, memleket evladının bile bile ölüme gönderildiğini, sorumlularının "devlet, vatan, şeref, haysiyet" vb. kavramların arkasına sığınmak sûretiyle beceriksizliklerini örtmeye çalıştıklarını söyleyen akl-ı selim sahibi kimseler yok muydu o dönemlerde? Elbette vardı. Ancak konuşturulmadılar ve susturuldular. Ok bir kez yaydan çıkmıştı ve artık itiraz etmek demek, ihanet etmek demekti. İtiraz sözcüğünün ihanet anlamını kazanması için okun yaydan çıkması yeterliydi. Çünkü memleketin dörtbir tarafı yanmaya başlamıştı.

Bu yangını başlatan yabancı ellerin amaçlarına ulaşmak için ne denli acımasız davrandıklarını, buna karşın iktidardaki gaflet ehlinin aymazlığının ne düzeyde olduğunu anlamak için, Cemal Paşa''ya "Şerefinizi kurtarmak istiyorsanız ölmelisiniz!" gibi parlak tavsiyelerde bulunan Alman subayı Von Kress''in, yıllar sonra hatıratında soğukkanlılıkla yazmış olduğu şu satırları -defalarca- okumak gerekiyor:

- "Siyasal inançları bizce bilinen Türk siyasî ve askerî ricalinin, Talât ve Enver''i düşürerek Osmanlı Devleti''nin ittifak antlaşmasıyla merkezî devletlere karşı yüklendiği taahhütleri tanımayacak bir hükûmeti iş başına getirmeleri ihtimali bizce daima hesaba katılmalıydı. Onun için Türklerle İngilizler arasında mümkün olduğu kadar çabuk kan dökülmesi bizim menfaatimiz icabıydı. Biz ancak, İngilizlere karşı kazanılacak bir başarının şerefi yahut uğranılacak bir yenilginin intikam hırsı hâsıl olduktan sonradır ki Osmanlı Devleti''nin ittifaka sadakatine güvenebileceğimizi sanıyorduk."

Yani Osmanlı Devleti''nin idarecilerinin Alman dostlarını yarıyolda bırakmamaları için İngilizlerle aralarına kan girmesi gerekiyormuş... Sarıkamış''ta Ruslar karşısında, Süveyş Kanalı''nda ise İngilizler karşısında memleket evlâdının bile bile kırdırılması Alman menfaatlerinin icabıymış.

Hâdiseyi trajik olarak nitelememin nedeni de bu zaten. İdareciler görünürde devletin bekası, vatanın selâmeti için memleketin çocuklarını ölüme gönderiyorlar, onlar da seve seve ölüme gidiyorlar ve fakat gerçekte, kendileriyle ittifak edilen yabancıların menfaatlerinin idamesine hizmet edilmiş oluyor.

Aktüel olayları yorumlarken nedense aklıma hep bu eskimez mekanizma geliverir ve "Düğmeye kim bastı?" gibi suâllerin cevabının ister istemez hep bu tür bağlantılar içerisinde aranması gerektiğini düşünürüm.

Görmüyor musunuz, Marmara İlahiyat Fakültesi''nde dökülen kan üzerine birşeyler yazmak amacıyla kalemi elime aldığım halde kalkıp sizlere nelerden bahsettim!

Bir tarafta kan, diğer tarafta gözyaşı var; ortada ise sürekli gülümseyen genç bir sanık! O halde neler olup bittiğini açıklayabilmek için ya bu kan ve gözyaşının gerçekte kimlerin işine yaradığını bulmamız ya da Von Kross gibilerinin (!) hâtıralarını yazmalarını beklememiz gerekiyor.

23 yıl önce
Dilde sermaye bir "ah" kaldı
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî