Maçtan önce Pereira yaptığı açıklamada "Kazanmamız için cesur olmamız gerekiyor" demişti.
Maça cesur başlayanlar ise sarı-lacivertliler değil, Lucescu'nun talebeleri oldu.
Daha başlar başlamaz kanatlardan geldi Shakhtar.
Fenerbahçe adına şu ana kadar oynanan maçlarda en öne çıkan isim Kjaer.
Ama gidecek oyuncu Bekir veya Egemen değil de Alves olmalıymış sanki. Kjaer ne kadar akil stoper gibi duruyorsa Alves o kadar acemiydi.
"Cesur Oyun"un ana aktörü olması beklenen Nani, 3 kritik top kaybı yaptı. İlk yarıdaki bu topların ikisi rakibe pozisyon olarak geri döndü. Nani'nin bu naifliğine Diego da katılınca Fenerbahçe'de topla kat etme cesareti gösterebilecek tek oyuncu savunmada oldukça aksayan ama zaten hücumcu özelliğiyle bildiğimiz Şener oldu. 18. dakikada hem rakibe sarı kart göstertti hem de takımına etkili bir noktadan serbest vuruş kazandırdı.
24. dakikada Shakhtar'ın bir takımdaki tüm oyuncuların doğru yerde pozisyon alıp mekanik bir biçimde hareket ettiğinde sonuca nasıl gidebileceğini gösteren bütünsel bir estetik taşıyan golü geldi.
Fenerbahçe ikinci yarıya, tıpkı ilk maçta olduğu gibi derli toplu başladı. İlk 5 dakika pozisyonsuz baskı olarak kendini gösteren bu durum, Shakhtar için beklenenden uzun sürünce, diğer bir deyişle Fenerbahçe baskıyı artırınca ard arda pozisyonlar da kendiliğinden geldi. Nani'nin frikiği ve hemen sonrasında Alves'in pozisyonuyla gole çok yaklaşılsa da sonuç elde edilemedi. İlginç bir şekilde bu bunaltıcı baskıyı kıran ne Lucescu zekası, ne de Shakhtar'ın mücadelesi oldu. Vitor Pereira'nın bir anlık refleksi sonrası oyunun durması ve akabinde tribüne gönderilmesi hem bunalmış Shakhtar 'a nefes aldırdı hem de Fenerbahçe'nin konsantrasyonunda bir dağılmaya neden oldu. Bu dağılma Fenerbahçe'nin en çok aksayan bölgesini, savuna hattını direkt olarak etkiledi ve Shakhtar kazandığı penaltıyla skoru önce 2-0 getirdi. Sonra da Fenerbahçe'de iyice bozulan morallerin de etkisiyle, bir hücum korneri sonrasında gelen kontrayla golle birlikte de 3-0'a getirdi. 3. gol Fenerbahçe'nin bilhassa böyle takımlara karşı "Cesur" oynamak için hazır olmadığını hem Pereira'ya, hem bize gösterdi. Aslında kuralar çekildiğinde Lucescu dışında hiç kimse Fenerbahçe'yi favori(!) görmüyordu. Yeni inşa edilen Fenerbahçe'nin oturmuş bir Shakhtar karşısında elenmesi doğal. Ama asıl soru şu: Önümüzdeki sene aynı eşleşme olduğunda Fenerbahçe favori olabilecek mi?
Budur Türk futbolunun sorunu.
#Türk futbolu
#Fenerbahçe
#Pereira
9 years ago
Cesur olmak yetmiyor
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî
