Annemin amcası rahmetli Hasan amcayı hatırladım Pazar akşamı. Program canlı yayın, sinirlenir doğru ifadelerle anlatamam diye sakin kafayla yazıya dökeyim dedim hikayeyi:
Ömrünün son senelerinde epey çile çekti Hasan amca. Bir gözü tamamen görmez, diğeri de çok az görebilir vaziyetteydi. Gençliğinde çok avcılık yapmış, ahir ömründe çektiği ıstırabı biraz da ona bağlardı. Ama yine ahir ömründe, değil önemli maçlar, Trabzonspor’un hazırlık maçlarını bile dikkatle takip etmekten ve o ıstıraptan hiç vazgeçmedi. Hiç unutmuyorum, Trabzonspor sezon öncesi hazırlık maçı yapacak. O zamanlar hazırlık maçları özel kanallardan canlı veriliyor. Takımlar sahaya çıkarken Hasan Amca fark etmiş ki Yattara ilk 11 de yok. Başlıyor teknik direktörü “hayırla yad etmeye.” Yattara da diyemezdi; “Yassara’yi oynatmayan hocanun…” diye başlayınca rahmetli eşi Ayşe teyze de “topa girer”; “Şurada sayılı günlerin kaldı hala delilik peşindesin, günaha giriyorsun, aklını başına topla” diyerek uyarırdı.
Taraftarlık dediğimiz şey bir “delilik” halidir esas itibariyle. Şiddete dönüşmediği sürece de bu aşkınlık hali, ait olunan sosyo-kültürel çevreye göre tezahür eder. İngiltere’de farklı, Almanya’da, Fas’ta veya Latin Amerika’da farklı davranış biçimleri ortaya çıkarır. Ama hepsinde ortak nokta, günlük hayatın gerçekleriyle örtüşmeyen bir aşkınlık halinden ibarettir. Hasan Amca “aklını başına toplayabilseydi” kalan ömründe zamanını Trabzonspor yüzünden günaha girmeye değil tam tersi geçmiş günahlarının affı için tövbe istiğfara ayırırdı.
Efendiler, taraftarlık böyle bir şeydir. Taraftar suç işlemedikçe “aklını başına toplamaya” çağrılmaz. Taraftar aklını başına toplarsa her sene bir forma niye aslın Allah aşkına? Karda kışta niye stadyuma gidip donsun. Akıl karı işler mi bunlar? Yöneticilik de taraftarın bu aşkınlık halinden ortaya çıkan potansiyel enerjiyi doğru yönetme işidir. Şimdi siz ey Trabzonspor’u yönettiğini zanneden ağabeyler, bireysel olarak hepinizle merhabamız hatta saygımız var eyvallah ama deyin hele siz Trabzonspor taraftarının bu delice tutkusunu sevk ve idare edebiliyor musunuz?
NOT: Yazıyı bitirmiştim ki, dün Trabzonspor yöneticisi Sayın Ali Rıza Egemen aradı ve “Herkes aklını başına alsın” ifadesinin taraftara yönelik olmadığını söyledi. Beyan esastır, aldık kabul ettik. Lakin Trabzonspor yönetiminin bir an evvel kulübü yönetme iradesi ortaya koyması zorunluluğu her geçen dakika artarak devam etmektedir. Arz ederim...
