Sezon başından beri geçen sezondan farklı bir Göztepe var sahada. Başka bir hoca gelmiş ve o hocanın eli değmiş bir takım gibi... Geçen sene hem kendisi top oynayan ama rakibi de rahat oynayan bir takımdı Göztepe. Bu sene ise tam tersi. Topla az oynayıp rakibin oyununu iyi bozan bir takım... Geçen seneden farklı bir Trabzonspor vardı sahada dün geceye kadar. Elindeki kıymetli oyuncularla gerçekten iyi futbol oynayabileceğine inanan... Dün gece Ünal Karaman’ın sahaya sürdüğü 11 geçen seneyi hatırlattı maçtan önce. Maçın ilk yarısı da öyle... Skor üretebilmek adına tek akla gelen yöntemin Burak Yılmaz’ı aramak olduğu “ eski Trabzonspor” sahadaydı tüm anlamsızlığı ile. Bu anlamsızlığa Onur ve Mustafa Akbaş da “ bireysel çabaları” ile katkıda bulunup Göztepe’yi deplasmanda 2-0 öne geçirdiler. Koskoca ilk yarı boyunca kaleye tek şut Burak’ın kullandığı penaltı idi ve o da etkisizdi vesselam...

İkinci yarı Rodellega’nın dahil oluşu ile daha farklı bir oyun ortaya çıktı. Ama bunda Göztepe’nin oyunu kendi sahasında kabulü de etkili idi. Trabzonsor karşısındaki duvarı cepheden uzun toplarla delmeye uğraştıkça Göztepe’nin işi kolaylaştı... Yanlış iliklenen ilk düğmeden sonra gömleği çıkartıp yeniden giyme süreci futbolda çok uzun ve hiçbir rakip size bunu kolay kolay rahat yaptırmaz. Göztepe de Trabzonsor’a yaptırmadı. Son bölümde gelen değişiklikler daha önce olsa hatta öyle başlansa Mustafa ve Onur’a rağmen kazanabilirdi Trabzonsor. Kaybedebilirdi de ama oyunl...Dün geceki maç iki hocanın farklı tutumundan ibaretti. Bayram Bektaş kendi doğrularında ısrar edip kendi takımını çıkardı. Ünal Hoca ise geçen yıldan kalma kolay puanlar arayışına girdi. Kazanan kendisi olan oldu. Tarkan söylüyor Ünal Hoca için; başkası olma kendin ol...