Evvela zeminle başlayalım. Hoca dile getirince “bahane bulmak” olarak algılanıyor. Öyle değil. Daha geçen seneye kadar ülkenin en iyi zemini diye övünülen, herkesin gıpta ettiği Vodafone Park zemini nasıl bu hale gelir? Bu sadece bir konserle açıklanamaz. Teknik oyuncularla oynayan hedef takımını bu zemine mahkum etmek ciddi bir zaafiyettir. Sezonun ilk maçından sonra 2 hafta sonra düzelecek dendi. Ligde 6.haftaya gelindi. Beşiktaş ayrıca içeride 4 Avrupa maçına çıktı. Neden hala iyileşmedi? Evet, herkesin bildiği, gördüğü bir konuyu yazıyorum ama düzenlene kadar da devam edeceğim. Geçen maçta Pepe’nin kenara gelip kramponlarındaki çamuru temizlediğini gördüm. Olmaz.
Maça dönecek olursak; Şenol Hoca, Pazartesi günü oynanacak derbiye odaklanmış. Babel-Quaresma’nın kulübede başlaması bunun en net işareti. Tabi ileri uçta Negredo’nun zamansız satışı ve Larin’in yetersizliği, Babel hamlesini getirdi. Larin’in yapamadığını klas bir vuruşla Babel yaptı. Hoca, sol kanatta Töre ya da Lens’ten istediği verimi alsa Babel’i forvette oynatır. Bunları konuşuyorsak Negredo’nun satışı plansızdır. Ben niye satıldı demiyorum. Performans beklentinin altındaydı, maliyeti yüksekti. Ancak bu iş Agustos’ta yapılıp yeri doldurulmalıydı. Çünkü Beşiktaş’ı zor bir sezon bekliyor. 3-4 yıldır transferde olağanüstü işler yapan Beşiktaş, transferin son saatlerinde Burak Yılmaz kovalayacak durumda olmamalıydı. Beşiktaş etkili bir oyun oynamasa da beklendiği gibi, kendisinin çok altındaki rakibinden 3 puanı aldı. Ancak oyun hala tat vermekten uzak. Coşku ve heyecan daha yukarıya çekilmeli takımda. Kulübeden gelip şans bulanlar da bu şansı iyi değerlendirmeli. Görüyoruz, özellikle ligde gamsızlığı hoş görecek bir takım yok. Bunu özellikle ilk yarı oyunu için söylüyorum. Kazanmak güzel. Ligde de Avrupa’da da üst üste 3 puan elbette güzel ancak tribüne gelmiş adama güzel futbol izleterek kazanmak daha güzel olacak. Artık gündem derbi. Beşiktaş, Fenerbahçe’ye göre daha oturmuş ve daha iyi takım. F.Bahçe deplasmanlarının şifresi ise net; sakinlik... Bu hem hoca, hem takım için geçerli. Topa sert, gerilen ortama sakin kalmak. Bu maç, kazanan için 3 puanın yanında önemli bir hava ve özgüven de sağlayacak.
