Maç önünden başlayacak olursak, kağıt üzerinde Beşiktaş, kadrosu, oturmuş hali ve tecrübesiyle, Fenerbahçe’ye karşı ağır basıyordu. Henüz sistemini oturtamamış ve arayış içerisinde olan Cocu’nun öğrencilerinin ise, bu maçta ağır basmak için Beşiktaş’a oranla iki depar fazla atması, kondisyonla ön plana çıkmaları gerekiyordu. Skrtel’in yokluğunda yumuşak karın olacak Fenerbahçe tandemine, ne kadar yüklense Beşiktaş’ın o kadar avantajına olacaktı. Şenol Hoca’nın Ljajic tercihi eleştirilir. Uzun süre top yapabilecek bir 10 numara beklemiş ve bulmuşken, deplasmanda topa sahip olmak ve oyuna hükmetmek için kullanılabilecek bir adamdı Ljajic. Güneş, Fenerbahçe’nin en etkili olabilecek oyun kurucusu Benzia’yı kesmek adına Atiba ve Tolgay’ı birlikte kullandı. İlk yarı özelinde çok başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Özellikle Tolgay’ın kaptırdığı toplarda Fenerbahçe hücumcuları daha yetenekli davransa, Beşiktaş’ın geriye düşmesi işten bile değildi. Özetle Beşiktaş, topa hükmetme fırsatı varken bunu yapmadı/yapamadı. Fenerbahçe, yazının başında söylediğim gibi pres ve koşuyu fazlaca kullandı ilk yarıda ve bu durum, ikinci yarıya düşüş olarak yansıdı. Bu oyunla ilk yarı Beşiktaş’ın gol çıkarması için az seçenek vardı; şut. Babel de en iyi yaptığı işlerden birisini yaparak, müthiş bir gol attı. Soru şu? Hoca ilk yarı skorundan memnundu da, oyundan memnun muydu ki değişiklik yapmadı? Burada 65. dakikaya kadar Şenol Hoca’yı haklı çıkaran tek şey, Fenerbahçe’nin fizik olarak oyundan düşmesiydi. Her şeye rağmen, derbi konsantrasyon eksikliğini kaldırmaz. Beşiktaş skor arttırabilecek kıvama gelmişken, Caner’in bir anlık motivasyon kaybıyla Ayew eşitliği sağladı. Ve Beşiktaş 1-0’ken yapması gerekeni yapıp takım halinde öne çıktı. Bu bölümlerde oyun atan alıra döndü. Orta sahalar çok kolay geçilir hale geldi. İki taraf adına da oyun disiplini hak getire. Sonuç olarak kazanmaktan ziyade “kaybetmeyeyim” diyen iki hoca da istediğini aldı! Ancak Beşiktaş, yıllar sonra ayağına gelen fırsatı tepmiş oldu.

Bir soru da Quaresma'ya
Dakika 90, hoca o anda bir inisiyatif kullanıp düşen orta sahayı toplamak adına Necip'i oyuna alıyor. Garip bir tepki veriyorsun. Kariyerinde başka hangi hoca sana bu kadar şans verdi şöyle bir düşün? Ayrıca iyi gününde de değilken, o dakikada bu değişikliğe neden tepki verirsin? Bu, hem hocana, hem oyuna giren arkadaşına karşı yakışmayan bir hareket. Sözleşmende her maç 90+3 dk. oynar maddesi mi var? Beşiktaş'ta bu kadar sevilirken, bunu suistimal etme bence.