Beşiktaş’ta uzun süredir işler iyi gitmiyor. Takım, sezon başından beri bir türlü ritim yakalayamadı. Genel olarak bir özgüven sorunu da zaman içerisinde oluşmuş durumda. Başakşehir maçının ardından, saha içerisinde iletişim ve ilişki problemlerinin dışarıdan net olarak göründüğünü yazmıştım. Bunun yanında hocanın takım üzerindeki etkisi günden güne azalıyor. Kulübeden saha içerisine yaptığı uyarılar pek dikkate alınmıyor. Bu durumlarda kadroya dokunmak lazım. Hoca, maçlara “uykusuz” çıkan Karius’u kadroya almamış. Çünkü kaleye gelen gol oluyordu. Alternatif Tolga; yine gelen gol oluyor!

Bunun yanında Beşiktaş tarihinin en pahalı tandeminin hali gerçekten içler acısı. Bu kadar pozisyon verilmesinin mantıklı açıklaması yok. Yenilen goller artık klasikleşti. Paylaşım hatası, yerleşim hatası ve kaleci hatası... Şenol Güneş, sezon başından beri buna çözüm bulamıyor.

Güven’i sahada görmek güzel. Çünkü Beşiktaş’ın golcülerinden artık taraftarın sıtkı sıyrıldı. Larin kaçıracağına Güven kaçırsın, Love ezeceğine Güven ezsin görüşü hakim. Güven, attığı golde doğru koşu ve iyi takiple iyi bir başlangıç yaptı. Tolgay konusunda da hocanın uzun süredir rahatsızlığı vardı. Bunu sezon başında da dile getirmişti, maçtan önce durumu “Öyle uygun gördük” diye açıkladı.

Ljajic ve Oğuzhan gibi kağıt üzerinde “İnceci” ve kilit açacak iki adamla oynarken bile merkezden neredeyse tek bir organizasyon üretilemiyor. Oğuzhan’ın durumu zaten malum. Bu hikaye bitmeye yüz tutmuş durumda. Ljajic ise beklentilerin çok uzağında. Kenarlarda oynayan Quaresma el bombası gibi, katkısı kadar riskli hareketleri de yürekleri ağızlara getiriyor. Babel’de bir gariplik var. “Canı isterse oynuyor” derler ya, tam da öyle bir şey. Öğle saatlerinde Tolgay’ın kadroda olmayacağı bilgisini alıp, Tolgay’lı fotoğraf paylaşması takımın geldiği noktanın net resmi. Hoca’ya bir başkaldırış vaziyeti gibi.

Hoca da hem tercihleri, hem de tavırları ile bu işi kafasında bitirmiş gibi. İşin özü; sezon sonu sözleşmesinin bitecek olması kendisi dahil herkeste büyük gevşeklik oluşturmuş durumda. Takımın unsurlarının birbirileri arasındaki koordinasyon kopmuş durumda. Hocası bile olmayan bir takıma, bir zamanların kalesi Vodafone Park’ta böyle kaybetmenin mazereti yok. Ortada büyük bir tükenmişlik var.