|
Yemeğin kültürle ne alakası mı var?

Yemek yemenin konuşulacak o kadar çok yönü var ki. Çünkü insanın yaşayabilmek için iki temel ihtiyacı bulunuyor: Yeme-içme ve barınma.

Barınmayı sıcaktan soğuktan korunacağı mesken ve elbise sağlıyor. Aslında yeme içme olmasa bunlara da o kadar ihtiyaç kalmaz.

Dolayısıyla yeme-içme ve barınma aynı zamanda kültürün ve medeniyetin temel öğeleri. Kültürü; toplumu oluşturan fertlerin ürettikleri bilgileri ortak bir hayat tarzı ve dünya görüşü haline getirmesi, medeniyeti de bunun mimari ile sanatla, zanaatla görünür ve kalıcı hale gelmesi, farklı bir insan tipi ve kimlik oluşturması olarak tanımlarsak yemek yeme alışkanlıklarının kültürün, hatta medeniyetin temel belirleyicilerinden olduğunu söyleyebiliriz. Bir diğer medeniyet göstergesi de eğlence anlayışı olabilir.

Bu açıdan baktığımızda fondaki bir müzik eşleğinde yemek yeme bizim kültürümüzde yok, olmamalı. Çünkü bu öncelikle yemeyi bir eğlence bir "temettu" haline getirme, zevk için yeme anlamına geliyor. Tavukların müzikle yumurtlatılması gibi farkına varmadan çok yemeyi sonuç veriyor. Modern Batı kültürünün bir yaşama biçimi olması bakımından da doldurduğu alanda bize ait olan alternatifinin çıkıp gitmesine sebep oluyor. Onun için de bunu bir bidat olarak görmek lazım. Oysa müzik toplu iftar sofralarımızın dahi bir vazgeçilmesi haline geldi. Lahana turşusu ve perhiz bile bunun yanında hafif kalır.

Açık büfe yemek tarzı da sanki bize yabancı gibi duruyor. Gerçi bunun faydalı bir yönü de var; insan tabağına yiyeceği kadar alır ve israf etmez diyebiliriz. Ama bu da bir tokluk kültürü meselesi. Biz buna alışık olmadığımız için yiyeceğimizin üç dört katını alıp yiyemediğimizi tabağımızda bırakabiliyoruz. Bir de görmemişlik ve aç gözlülük varsa; para vermişiz, ne kadar yersek kârdır diye düşünebiliriz. Açık büfe "tenevvu" açısından da sakıncalı. Tenevvu", nevi kelimesinden geliyor, bir sofrada pek çok nevi, çeşit yemek bulundurma ve yeme demek. Bu durum haram olmamakla beraber bizim yemek adabımızda hoş karşılanmamış.

Şunu bir kez daha söyleyelim; başkalarına ait kültür ögeleri öyle sinsi sembollerdir ki, hayatınıza girdikleri zaman size ait olanı çıkarır ve gelir onun yerine yerleşirler. Oysa bir müminin yemek yeme kültürünü oluşturan şey, Hz. Peygamber"in örnekliği, yani sünnettir. Yemek yemede Batı tarzı her görüntü, bir sünnetin hayatınızdan çıkması anlamına gelir. İtiraf etmeliyiz ki, kendini müslüman sayan bizlerin sofralarımızda bile sünnet örnekliğinden çok Batı kültürü öğeleri vardır. Biri gidip öbürü gelen üst üste tabaklar, pilavı dahi çatalla yeme, yemeğe ayrı, tatlıya ya da meyveye ayrı çatal kaşık ve bıçaklar, çatalı sol ele, bıçağı sağ ele almalar… Ve salonlarımızın en büyük aksesuarı yemek masaları. İsmiyle müsemma, tam bir aksesuar, yani gereksiz bir detay.

Demek ki yemek yeme ve yeme kültürü çok önemli. Kimlik kazanmada ve korumada öncelikli bir yere sahip. Onun için diyoruz ki, Âdem Babamız ve Havva Anamızın ilk sınavları, "şu ağaçtan yemeyin" sorusuyla başlamış. O ağaç her ne olursa olsun, onlar ondan yemiş ve bu sınavı kaybetmişler. Demek ki, onların zürriyeti olan bizlerin kaybetmemiz de mümkün. O halde aynı hataya düşmemek için dikkatli olmamız gerekiyor.

O yasak meyvenin birbiri cinselliklerinden yararlanma olduğunu tahmin edenler de vardır. O halde temel imtihan konusu ikisi olmuş olur ve Efendimizin Şu hadisi şeriflerinin ne kadar anlamlı olduğu anlaşılır:

"Bana iki kapınızı garanti edin, ben de size cenneti garanti edeyim; ağzınız ve cinsel organınız". Yani haram yemeyin, harama uçkur çözmeyin ve haram konuşmayın, cennete girin.

WİSDOM GROUP"U TEBRİK VE TEŞEKKÜR

Üç günlük bir bilgi şöleni (belki bombardımanı demek daha doğru) için Türkiye"nin ABD"de yetişmiş birikimi Wisdom Net ile birlikte Topuk Yaylası"nda çok yoğun bir programdayız. Verimli geçiyor. Numan Kurtulmuş Beyden yararlı bir siyasi analiz dinledik. Rehineleri konuştuğumuz gecenin sabahında kurtuldukları haberini aldık, sevindik. Elli sekiz yıldır ABD"de yaşayan Nükleer Fizik Profesörü Erdoğan Gürmen Hocadan, Abdurrahman Arslan"dan ve isimlerini buraya sığdıramayacağım kadar çok yetişmiş ve bugün çok önemli görevlerde bulunan arkadaşımızdan eğitim üst başlığı altında çok özel ve güzel şeyler dinledik. Reklamda dendiği gibi, Maşallah, hepsi okumuş çocuklar. Fakir de "Neo-Haricilik ve IŞİD" başlıklı bir sunum yaptım. Bugün (Pazar) Sayın Mehmet

Görmez Bey"i dinleyeceğiz.

Wisdom"ı tebrik ediyorum,

devamını diliyorum.

10 yıl önce
Yemeğin kültürle ne alakası mı var?
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet