|
Velev ki kapatılsın Ak Parti...

Öfkeleri içe gömüp serinkanlı değerlendirmeler yapmanın zamanıdır. Sadece Ak Parti çevresi için şart değil bu, Ak Parti''den rahatsızlık duyup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya''nın yaptığı başvuruyu büyük bir sevinçle karşılayan, en hafifi "Biz demiştik" ile başlayıp "Kanıtları biz sunduk" noktasına kadar giden memnunlar kafilesi için de serinkanlı değerlendirmeler yapmak şart...

Başbakan Tayyip Erdoğan gibi onlar da "Velev ki..." şart cümleciğiyle zihin jimnastiği yapmaya başlasalar iyi olacak... Sözgelimi "Velev ki Ak Parti kapatıldı, istediğimiz olacak mı?" sorusu başlangıç olarak önemli.

Bir an için iktidarda Ak Parti''nin olmadığını, hatta Ak Parti gibi bir partinin hiç kurulmadığını düşünelim, Başsavcı Yalçınkaya''nın iddianame yazma zahmetine katlandığı ''durum'' olmayacak mıydı ülkemizde? CHP iktidarı mümkün mü? Ya da koalisyon hükümetleri? Bu toplum Ak Parti olmasa Ak Partisini kurmayacak mı?

Bu sorulara cevap vermeden önce son birkaç yıldır değişik kurumların yürüttüğü araştırmaların sonuçlarına bakmak gerekiyor. Bütün araştırmalar Türkiye''nin merkez değerlerinin yenilendiğine işaret ediyor. Özgürlüklerin en değerli görüldüğü, dini hassasiyetin yüksek olduğu, demokrasi ve lâikliğe sahip çıkılırken bu iki kavram ileri sürülerek yapılan yanlış uygulamaları şikâyet konusu eden bir merkez oluştu Türkiye''de.

Ak Parti o merkezin partisidir.

Türkiye''de siyaset yapanların da artık görmeye başladığı ''yüzyılın gerçeği'' bu. Çok uzun yıllardan beri sürdürülen ''dönüştürme projeleri'' başarılı olmadı ülkemizde; insanlar evet ''modern'' bir kimliği büyük çapta benimsediler, ama o kimliği kendi değerleriyle zenginleştirerek yaptılar bunu... Uygulanan ''modernleştirici'' politikalarla toplum dışı edileceği varsayılan ''din'', varlığını, toplumun her kademesinde daha fazla hissettirmeye başladı. Çatışmalardan kaçan insanlar, yalnızca bu konuda kesin tavırlı görünüyorlar.

MHP''nin 22 Temmuz öncesinde başlayan ve seçim sonrası giderek daha da belirgin hale gelen yeni çizgisini bu gerçeğin kavranmasından başka neye bağlayabiliriz? Anavatan ve DP gibi partiler de daha önce araya mesafe koydukları ''toplumdan yana'' çizgiye doğru dümen kırma ihtiyacı hissediyorlarsa bugün, sebep yine aynıdır: Dikkate alınmak için başka bir çare yok siyasette...

Bütün dünyada ''globalleşme'' politikalarının sarstığı kitlelerin gözünde yeniden değer kazanan ve yükselişe geçen ''sol'', bir tek bizim ülkede ve CHP eliyle temsil edildiği yanılsaması yüzünden varlık gösteremiyor. Şahsen bu sütunun da aralarında bulunduğu bazı kalem sahiplerinin hafife alınmayı da göze alarak sarf ettikleri bütün çabalara rağmen, CHP''nin halkla iletişim kuramayacağı iyice ortaya çıktı ve CHP "İstemezük Partisi" görüntüsüne iyice büründü. Halkın isteklerinin gerçekleşmesini engellemeyi görev bilen bir ''halk partisi'' olabilir mi? Oluyor işte: CHP...

"Velev ki Ak Parti kapatıldı, bu durumda ne olacak?" Ak Parti olmadığı için halk sahipsiz mi kalacak, toplum benimsediği değerlere sahip olmayan partilere mi ilgi göstermeye başlayacak? CHP''yi mi, yoksa koalisyon hükümetlerini mi iktidara taşıyacak? "Ak Parti kapatılsın" korosu her şeyden önce AKP''siz Türkiye''de siyasetin nasıl bir hal alacağını söylemek zorunda.

Yoksa yeniden deli gömleği mi geçirilmek isteniyor toplumun başına, Türkiye''yi dünyadan ve dünyanın gittiği istikametten koparma pahasına?

İyi de bunu yaptıkları takdirde geceleri nasıl uyuyabilecek, gündüzleri hangi yüzle insanların karşısına çıkabilecekler? Ak Parti''nin yüzde 47''si bir tarafa, çoğunluğun üzerinde buluşabildiği toplumun merkez değerleri yüzde 70''in eğilimini yansıtıyor; bu kadar büyük bir çoğunluk uykularını kaçırmaya ve gündüzleri insan içine çıkmalarını engellemeye yeter de artar diye.

1971''in darbeci paşası Memduh Tağmaç, darbe sebebi olarak, "Toplumsal gelişme ekonomik gelişmenin önüne geçti" demişti; o tespit bugün o günden daha fazla geçerli.

Velev ki kapatılsın Ak Parti, bu toplumu başka bir coğrafyaya sürecek halleri yok ya?

16 yıl önce
Velev ki kapatılsın Ak Parti...
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu