Dünya Ekonomik Forumu''nun düzenlendiği geleneksel Davos toplantılarının kırkikincisi dün itibariyle başladı. Toplantılara rekor sayıda 70 milyarder ve 2600 kişinin üzerinde bir katılımla yoğun ilgi olduğunu görüyoruz.

Bu yılki toplantı bugüne kadar yapılan toplantılardan ana teması itibariyle oldukça farklı.

Dünyanın gelişmiş ekonomilerinin ekonomik krizle savaşı devam ederken, Davos toplantılarının ana gündeminin sistemin sorgulanması olduğunu görüyoruz.

Davos sonrasında bir şey çıkmayacak olmasına rağmen, toplantılarda mevcut durumuyla kapitalizmin küresel sistemdeki rolünün tartışılması oldukça önemli.

Dünya Ekonomik Forumu''nun açılış oturumu "Yirminci yüzyıl kapitalizmi, yirmibirinci yüzyıl toplumunda işe yaramıyor mu?" başlığını taşıyor.

Bu zirvede farklı olarak, dünya ekonomisine yön veren servet sahiplerinin bizatihi kendileri mevcut durumda kapitalizmin servet dağılımındaki rolünü tartışmaya açarak, gidişattan duydukları rahatsızlıkları dile getiriyorlar.

Çünkü bir noktadan sonra, küresel kapitalizmin bir sonucu olarak ortaya çıkan adaletsiz servet dağılımının, ekonomik ve sosyal adaletsizliğin içinden çıkılmaz bir yolda olduğunun farkındalar.

Dünya Ekonomik Forumu''nun Kurucusu ve Başkanı Schwab, zirvenin hemen öncesinde "kapitalizmin mevcut haliyle dünyayla uyuşmadığını" işte bu nedenle dile getirdi.

Diğer taraftan Ukraynalı milyarder Pinchuk, İrlandalı milyarder O''Brien ve Hintli milyarder Oberoi''nin Davos zirvesinde dünyada yaşanan "gelir adaletsizliği" konusunda konuşma yapmak istediklerini görüyoruz.

Küresel sisteme yön veren servet sahiplerinin bir günah çıkarma durumuyla mı karşı karşıyayız?

Hiç sanmıyorum...

Eğer küresel sisteme yön veren servet sahiplerinin bir günah çıkarmaları söz konusu ise, bu bu kadar kolay olmamalı!

Bence, Davos''ta sorgulanan kapitalist sistem ve servet adaletsizliğinin altında yatan ana gerçek, küresel serveti yönetenlerin kendi geleceklerinden endişe etmelerinden kaynaklanıyor.

Küresel adaletsizliğin bir neticesi olarak, halklar nezdinde bıçağın kemiğe yaklaşması her geçen gün biraz daha fazlalaşıyor...

Son günlerde yapılan çalışmalar ortaya çıkan hoşnutsuzluğu ortaya koyması açısından önemli.

Örneğin, Bloomberg tarafından düzenlenen bir ankete katılanların yarıdan fazlası gelir adaletsizliğinin büyümeyi engellediğini belirtmişler.

Çarpık ve adaletsiz gelir dağılımı, en çok toplumların en geniş katmanı olan orta sınıfları vuruyor.

Adaletsiz servet dağılımı neticesinde tüketim toplumlarında büyüme darbe yerken, orta sınıfta işsizliğin kucağına düşüyor.

İstihdam dünya devletlerinin en büyük problemlerinden birisi olmaya devam edecek.

Uluslararası Çalışma Örgütü''nün (ILO) son yayımladığı rapora göre, ekonomik büyümenin ve sosyal istikranın sürdürülebilmesi için önümüzdeki 10 yılda dünyada 600 milyon kişi için istihdam oluşturulması gerekiyor.

Bütün parçalar birleşince ortaya çıkan büyük resimde, orta sınıfların hoşnutsuzluğunun yakın gelecekte de giderilemeyeceğini görüyoruz.

Bu durumu küresel serveti yönetenlerde görüyorlar.

Bu hoşnutsuzluğun öfkesinden en kolay nasıl kurtuluruzun hesabını şimdiden yapmaya başladılar.

Ancak biraz geç kalmış durumdalar...

İşte bu nedenle Davos, Davos olalı hiç bu kadar küresel kapitalist sistemi tartışmamıştı.