|
Herkes bunu konuşuyor!

Bugünkü yazımla muhtemelen internette kendi tarihimin tıklanma rekorunu kıracağım. Çünkü bu başlık nereye konsa orada iş yapıyor. Haber sitelerinde, gazetelerin sanal sayfalarında, öteki sanal ıvır zıvırda... Anlaşılan o ki insanlar herkesin bir ağızdan konuştuğu şeylere karşı fena halde meraklılar... Yolda bir kalabalık görünce şöyle bir ne olup bittiğine bakmadan geçip gidememek gibi bir şey... Malum işportacı taifesi yolunu bu meraklı kitlelerden buluyor. Yeter ki tezgahının başına kalabalığı çekecek o ilk üç beş kişiyi bulabilsin. Bilinen numaradır, o ilk üç beş kişiyi makul bir fiyata kendin ayartırsın, sonraki kalabalık bu yeme gelir ve sonra gelsin satışlar... Sırf başına bir kalabalık toplandı diye evine hiç ihtiyacı olmayan şeylerle, misal tarak setiyle, İsveç çakısıyla, ayakkabı sobasıyla, kızılcık sopasıyla falan dönen insanlar vardır. Atar bir köşeye, bir daha da yüzüne bakmaz. Kalabalıkların ani ilgilerinin insanı balıklaştıran bir yanı vardır, seni kışkırtır, önce sağın solun kaşınmaya başlar, sonra içinden bir ses ''Nene lazım senin İsveç çakısı!'' diye uyarı mesajı yayınlar, son kertede ''Bu kadar insan salak değil ya, sonra yanarım bu fırsatı kaçırdığıma'' diyerek parayı sökülür, malı alırsın. İsveçli değilsindir, doğada kamp yapmazsın, uzun yürüyüşlere çıkmazsın, piknikte konserve pilaki yemezsin, maçta şampanya patlatmazsın, ama koç gibi lüzumsuz İsveç çakısıyla evin ortasında kalakalırsın!

İşte bu ''Herkes bunu konuşuyor!'' zokası da böyle bir şey... Önce kimsenin hiçbir işine yaramayacak bir haber, bir fotoğraf, bir alıntı, bir, bir, bir anlam gevelemesi bulursun, pimini çekip orta yere bırakırsın. Ama patlamaz, yani istediğin kadar gürültülü patlamaz, ''pısss pat!'' kadar bir şey çıkar ortaya. İşte o zaman kırmızı zeminli patlama efektinin içine başlıktaki sihirli cümleyi yazarsın yeniden verirsin malı servise. Bal tabağına konan sinekler gibi müşteri konmaya başlar o andan itibaren o haberin (ya da herneyse işte) üstüne. Herkesin konuştuğu bir mevzudan mahrum kalmamak telaşındaki kitleler üşüşür bir bir. Tam olarak o andan itibaren de gerçekten ''Herkes bunu konuşuyor!'' durumu ortaya çıkar. Sihirli formüldür her zaman tutar. Zokayı yutanların ''Bu muymuş, ne saçmalık!'' türünden şikayetlenmeleri beyhudedir, tıklanan tıklanmış, reytingi/tirajı/tıkı kapan Üsküdar''ı geçmiştir. Hadise fena halde dolaşıma girmiş, talep arzın beşiğini tıngır mıngır sallamaya başlamıştır.

Malum herkesin yaptığını herkes yaptığı için yapmak sürü psikolojisine ait bir durumdur. Bu örnekte bu sürünün geyik sürüsü olduğu da herhalde aşikar! Aslında herkesin ne konuştuğu, neye güldüğü, neyi okuduğu, neyi giydiği gibi dolduruşlara gelen her bir saf vatandaş, bir ötekinin ''herkes''i omak üzere oradadır. Esasen herkesin aynı anda inandığı bir yalan bir anda gerçek oluvermiştir.

Vakit nakittir diyenlerin maksadı bu muydu, doğrusu bilmiyorum. Ama şurası kesin ki, şimdiki insanlar olarak bizler kesintisiz çarpıladuran güdük zihinlerimizle ''Madem nakit, bozduralım o zaman!'' noktasına getirmekte gecikmedik işi. O yüzden ki artık vakti bozuk para gibi harcıyoruz. Sanıyoruz ki bu dünyaya hoşça vakit geçirmeye, geyik yapmaya, makara sarmaya geldik. Halbuki, ''Bu dünya bir imtihan yeri'' hakikatini kulağımıza fısıldayan akil nesiller, imtihanın bütün sorularının tam da vaktin nerede harcandığıyla ilgili kısımdan çıktığının tüyosunu vermişlerdi bize. Sayılı günler tükenip yumurta hışımla kapıya dayandığında, bozuk para gibi harcadığımız şeyin aslında ömrümüz olduğunu elbet anlayacağız.

O gün gelmeden hem kendime, hem size bir kıyak çekeyim dedim. Hem bakarsınız, bugün de herkes bunu konuşur!

12 yıl önce
Herkes bunu konuşuyor!
Öfkeli bir yazı... Terör, medya, akademisyenler ve biz
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi