...Dükkâna giderken, bir taraftan da dikiz aynasından onu gözetliyordum. Sessizce pencereden dışarı bakıyor, sanki küçük güney kasabamızı ziyaret eden önemli bir Müslüman lidermiş gibi kayıtsız görünüyordu. Bense ancak şoförü gibiydim onun.
Dudağımı ısırdım. Arabadan inmeden başörtüsünü çıkarmasını söylemeyi düşündüm, ama görüntüsünün kan basıncımı arttırıyor olması dışında mantıklı bir sebep bulamadım. Onun kişiliğini ifade etmesini hep desteklemiştim; ama şimdi sanki o başörtüsünü taşıyan benmişim gibi içine kapanık ve klostrofobik hissediyordum kendimi.
Food Lion park alanında, ağır yaz havası boğucuydu ama Aliya sıcaktan etkilenmişe benzemiyordu. Tuhaf bir çift olarak görünüyor olmalıydık: El ele tutuşmuş uzun sarışın kısa bluzlu, kotlu bir kadın ve bir karış boyunda küçük bir Müslüman kız çocuğu… Etraftakiler bize çözemedikleri bir bilmece gibi bakıyorlardı. Ürün reyonunda bir kadın beni durdurup "Çeşitliliği destekliyorum ve çocuğunuz benim açımdan hiçbir sorun teşkil etmiyor" dedi gülümseyerek. Beni rahatlatmak için o kadar gayretli görünüyordu ki, engelli çocuk sahibi olmanın, yani sürekli o meraklı ve istenmeyen sempatilere muhatap olarak yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anladım o anda.
Sonraki günlerde Aliya kahvaltı masasına pijamalarının üstünde başörtüsüyle geldi, bir Müslüman aktivitesinde bütün ilgilerin odağı olarak komplimanlara boğuldu ve parkta birlikte oturduğumuz bütün anneler konuyu açmamak için özel bir dikkat gösterdiler.
70''lerde Güney California''da büyürken, fiziksel özgürlüğümü araştırmak kendimi keşfetme arayışımın önemli bir parçasıydı. Ama bunun bir de bedeli vardı. Bütün o yıllar, çekicilik akımının türbülansında yüzmeyi öğrenmekle geçti adeta… Saatler boyunca hayran olarak, nefret ederek, başkaları onun hakkında ne düşünür diye merak ederek aynadaki görüntümü incelerdim.
Aliya ise, hayatının bu aşamasında aynada gördüğü ile değil, çevresindeki büyüleyici dünyayla ilgileniyor daha çok. Blu Ridge Parkway''in kenarında durarak, yamaçları pamuk gibi bulutlarla kaplanmış uzak dağların mavi-siyah görüntüsüne gözünü dikiyor ve nefesi kesilerek "Bu hayatımda gördüğüm en güzel şey" diye fısıldıyor mesela.
Okulda ise durum biraz daha farklı... Dördüncü sınıftaki kızların durmadan giysilerle popülerlik arasında bağlantı kurmaları rahatsız ediyor onu. Birkaç hafta önce bir sınıf arkadaşının sınıftaki kızları kıyafetlerinin güzelliğine göre puanladığını söyledi öfkeli bir sesle bana. O zaman şunu düşündüm; ben fiziksel teşhirin bazı yönlerden insanı özgürleştiğini düşünürken, Aliya kendini örterek tamamen farklı bir çeşit özgürlüğü keşfedebilmişti.
Aliya''nın Müslüman giysilerine olan ilgisinin ne kadar süreceğini bilmiyorum. Eğer İslam''ı benimserse, inancının ona hoşgörü, insancıllık ve adalet duygusu getireceğine inanıyorum. Tıpkı babasına getirdiği gibi… Ve onu korumak için güçlü bir arzum olduğundan, yaptığı seçimin yaşadığı yerde ona hayatı zorlaştırmasından hep endişe edeceğim. Geçenlerde Kur''an''ın açılış suresi olan Fatiha''yı ezberledi ve babasına da kendisine Arapça öğretmesi için sürekli baskı yapıyor. Ayrıca usta bir dağ bisikletçisi olma yolunda ilerliyor, benimle ahşap patikalarda bisiklet sürüyor, suların içinden deli fişek gibi geçiyor.
Geçen gün onu okula bıraktığımda, çocukların bulunduğu kalabalığın içine yürümesini izledim, fırtınadan korunuyor gibi çantasının ağırlığıyla öne doğru eğilmişti. Amaçlı bir şekilde hareket ediyordu sanki, benim onun yaşında olduğumdan çok farklı görünüyordu. Bir kez daha onun bana ne kadar gizemli göründüğünü farkettim. Onu böyle yapan sadece başörtüsü değil; başkalarının onun hakkında ne düşündüğünün umurunda olmaması… Aliya için bir kitaba dalmak, bir okyanusa dalmaktan daha heyecan verici… Okurken kendini o derece yitiriyor ki yan odadan ona seslendiğimi bile duymuyor.
Başörtüsü, onun sınırsız hayal gücünü, keskin kavrayışını ve kendinden emin tavrını korumak için sihirli güçlere sahip sanki. Birçok genç kadının ergenlikte yakalandığı o aynalı tuzaklara yakalanmaktan ve sayısız seçenek arasında tatminsiz kalmaktan onu koruyor, geleceğe doğru yürüyüşünde ona güvenli bir "örtü" oluyor.
