Azerbaycan Cumhurbaşkanı ve Yeni Azerbaycan Partisi Genel Başkanı İlham Aliyev''in sağ kolu Ali Ahmedov''un özelde başörtüsü ve genelde Din hakkındaki hezeyanlarını dün bu köşede dikkatinize sunmuştum.
Yeni Musavat gazetesi yazarlarından Famil Caferli, Ahmedov''un hezeyanlarına okkalı bir cevap yazdı. "Hicaba Karşı Çıkanlar Ahlaksızlığın Ve Rüşvetin Artmasına Niye İtiraz Etmiyor?" başlıklı makalesinde (Yeni Musavat, 31 Aralık 2007) şöyle diyor Azeri meslektaşımız:
"Son günlerde dini inançlı insanların haysiyetleri ile açıkça oynanıyor. Ülkede ezan sesinin yasaklanmasından sonra şimdi de başka bir kampanya başlatıldı. Bazı çevrelerin, hususen de resmi şahısların ve kendini milli değerlere bağlı medeni vatandaş, aydın, toplum önderi olarak tanıtan kimselerin hicaba (mümin Müslüman kadınların başörtüsüne) karşı hücumları artık kampanya halini aldı. / Bilindiği gibi, bu aralar Milli Meclis''te ''Tahsil Hakkında'' kanunun müzakeresi yapılıyor ve bu kanun tasarısında orta ve yüksek okullara başörtülü gelmeyi yasaklayan bir madde de var. Bu maddeye muhtelif tepkiler geliyor. Milletvekilleri, siyasiler ve memurlar, meseleye ilişkin görüşlerini açıklıyorlar. Ne yazık ki onların içinde saldırganlığı ve ilkelliği ile öne çıkan, açıkça mukaddes İslam''a karşı olan görüşler ağır basıyor. / Bilhassa iktidar mensuplarının çıkışlarında bu olumsuz tavır daha belirgin görünüyor. / Böyle çıkışlardan biri de Yeni Azerbaycan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ali Ahmedov''a ait…"
Yazının devamında, Ahmedov''un hezeyanlarını hatırlatıyor Famil Caferli.
Tekrar okuyalım, hatırlayalım:
"Hicabın insana ne verdiğini tasavvur edemiyorum. 21. asırda bu neyin alametidir? Bu asırda insanlar daha ziyade halklar arasındaki yarışa katılmak, ilimde ilerlemek, muasırlaşmak, medenileşmek yolunu seçmelidirler. 21. asrın gerekleri bunlardır. Bunları ihmal eden bir millet ilerleyemez… Muasırlaşmadan, muasır cemiyetin üyesi olmayı hak etmek mümkün değil. Bizi geriye götüren kuralları ne kadar koruyup saklamaya çalışırsak, ilerlememizin karşısına o kadar problemler çıkarmış olacağız. Cemiyeti dinle idare etmek mümkün değil ve dindarlar cemiyetin itici gücü olamazlar. Bunu kim nasıl istiyorsa öyle anlasın."
Bu sözleri bizim gibi öfkeyle karşılayan Famil Caferli, Ahmedov''a soruyor:
"Diplomayı 500-600 dolara satan özel üniversitelerin ürettiği kitlesel eğitimsizliği 21. asırda neyin alameti sayacağız? 21. asrın çağrısı hicabı değil rüşveti ve hırsızlığı yasaklamaktadır. Doğru; halklar arasındaki yarışta yerimizi almalıyız, ilimlerde daha çok ilerlemeli ve uzak ufuklara açılmalıyız. Ama nasıl? Ahlaksızlığı ve fahişeliği yayarak mı? Anadan üryan kadınlarla mı? Eğitimin şimdiki içler acısı haliyle mi? Daha 6-7 yaşındaki körpeler de okula ''fon parası'', ''süpürge parası'' adı altında rüşvet taşıyor; böyle mi ilerleyeceğiz? YAP yetkilisi ''medenileşmek'', ''muasırlaşmak'' derken neyi kastediyor? Mini eteği mi?... Televizyonlara ve cemiyete bakın: İnsan anne-babasıyla, ailesiyle, çocuğuyla oturup televizyon seyretmeye; edepli, iffetli yaşlı bir yakını-akrabasıyla sokağa çıkmaya utanıyor… Cemiyet ahlaksızlık girdabına sürükleniyor, milli değerler süratle aşınıyor, fahişelik artıyor. Ama hicaba karşı çıkan devlet adamlarının buna itirazını hiç görmedik. Neden? Çünkü idareciler bundan bir zarar görmüyor. Çünkü insanları şeytani ve şehvani hislerin, azgınlık ve bozgunluğun, ahlaksızlık ve imansızlığın girdabına salıp sosyal bakımdan hasta ve uysal sürüye çevirmek onların idare edilmesini kolaylaştırır. Maneviyatsız ve ahlaksız adamları istediğin yere sürüklersin. Onlar haklarını hiçbir zaman aramazlar. Tarihin bize öğrettiği bir şey var: İslam (ayrıca da Hıristiyanlık ve Yahudilik) bir toplumda ancak kamu malının talan edilmesi, hırsızlık, rüşvet, tefecilik, haram, yalan, riya, adaletsizlik, insafsızlık, gaddarlık, insanın sömürülmesi gibi iğrenç haller daha yaygın olsun diye yasaklanır. Dini değerleri reddeden bir toplum da, bunu şeytani ve nefsani arzuların tam hakimiyeti altına girmek için yapar."
Makalesinin son paragrafında "Allah sevgisinden, takvadan, din-imandan, oruç-namazdan uzak duran bir millet ilerleyemez" diyor Caferli. Ve, "21. asırda hicab neyin alametidir?" diye soran Ali Ahmedov''a cevap veriyor: "Hicab yüksek ahlak, yüksek maneviyat, yüksek terbiye sembolüdür. Ye mini etek?"
